Seçimin ardından ekonomi yönetimin aldığı karar ve asgari ücrete yapılan ara zammın ardından iğneden ipliğe birçok ürüne zam geldi. En son bugün akaryakıt ve doğal gazdan alınan Özel Tüketim Vergisi’ne (ÖTV) de zam geldi.
Akaryakıta gelen ÖTV zammıyla benzinde ve motorinde 5 lira, LPG'de 4 lira artış yaşanırken ekonomistler zamların akaryakıt ve doğal gazla sınırlı kalmayacağına çarşıdan pazara etiketlere yansıyacağına dikkat çekti.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, son dönemde yapılan zamlara ilişkin Twitter hesabından açıklama yaptı. AK Parti hükümetinin ekonomi politikalarını eleştiren Karamollaoğlu, “Daha kötü yönetemezler diyorduk, yanılmışız” notuyla yayınladığı açıklamasında şunları kaydetti:
“Biz, seçimlerden önce ‘Devlet ve ekonomi bundan daha kötü yönetilemez’ diyorduk, yanılmışız! Maalesef iktidar ortaya koyduğu devlet, diplomasi ve ekonomi yönetimiyle; 28 Mayıs öncesini dahi mumla aratıyor. Erdoğan, AK Parti ve Cumhur İttifakı, kötü yönetme maharetinde her gün yeni bir zirve yakalıyor. Meclis açılıp hükümet göreve başladığı günden bugüne, vatandaş açısından; gelir azaltan-gider artıran, umut azaltan-kaygı artıran, nimet bitiren-külfet getiren kararların, kanunların ardı arkası kesilmiyor.
Ne demişlerdi seçimden önce ‘Gabar’da petrol, Karadeniz’de doğal gaz bulduk’ Meğer Gabar’daki petrol parola imiş ve kastedilen milletin bütçesiymiş. Karadeniz’deki doğal gaz şifre imiş ve o da dar ve sabit gelirlinin kesesiymiş. Faiz, seçimden önce sıfıra yakınlaşacaktı seçim sonrası yüzde 75 arttı… Seçim mitinglerinde enflasyon tek hane olacaktı; şimdi üç haneye koşar adım gidiyor… Bu yapılan yanlışların, tutulmayan sözlerin, söylenmediği halde hayata geçirilen zam ve artışların hesabı iktidardan mutlaka sorulacaktır. AK Parti ve Genel Başkanı öncelikle kendisine oy veren, destek veren seçmene hesap vermelidir. AK Parti’ye oy veren seçmen Erdoğan’a hesap sormalı… ‘Neden vatandaşları kandırdınız, neden bizden gerçeği gizlediniz’ demeli. Kendi seçmenine genel başkan olarak gerçekleri söylemeyen Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak da millete hesap vermek zorundadır. Neden ekonominin çöktüğünü, kasada para kalmadığını, yandaşlarının bitmek bilmeyen istek ve kayırma taleplerini yerine getirmekle meşgul olduğunu millete izah etmelidir.
Yönetim anlayışınızla da vergiye, harca ve kamu hizmetlerine zamlar yaparak külfeti milletin sırtına yüklediniz. Bu karanlık siyaset ve yönetim anlayışından vazgeçmek mecburiyetindesiniz. İktidar, milletin cebine el uzatarak devletin bütçesini düzeltme politikasını terk etmelidir. Erdoğan iktidarı öncelikle millete seçim meydanlarında ilan ettiği vaatleri hayata geçirmelidir. Yaşananlar 28 Mayıs öncesi ve sonrası şeklinde adeta bir milat oluşturdu. Ne yazık ki bugün AK Parti 28 Mayıs öncesi beyanlarının hakkını vermek yerine milletin hakkını yemek peşindedir.
İktidara sesleniyorum! Yaptıklarınızı düzeltmek, yanlışlarınızı terk etmek için görünür bir çaba içine girmek zorundasınız. Gelin, bizi dinleyin…Öncelikle: Ekonominin sadece para, vergi ve faiz uygulamalarıyla düzeltilemeyeceğini anlayın. Tekrar tekrar ifade ettiğimiz gibi israftan, yolsuzluktan ve yanlış yatırım politikalarından vazgeçin. Katmerli ve döviz cinsi garanti gelir ödemelerini sabitleyin ve bir kısmını peşin vergi olarak tahsil edin. Dolaylı vergilerle vatandaşın emeğine ve ekmeğine doğrudan el koymaktan vazgeçin!”