TBMM Genel Kurulu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifleri ve 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifleri görüşülmeye devam ediyor.
İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta da görüşmelerde söz aldı. Usta, AK Parti'nin ekonomi politikalarına değindi. Usta, enerji faturalarının artmasına dikkat çekerek, “Sürekli mazeret uydurduğu için hükümet, diyor ki ‘Enerji faturamız çok arttı, o yüzden bizim model çalışmadı’ şeklinde bir ifadesi var. O zaman enerji faturamız niye arttı? Aslına bugün çok güzel bir şey oldu, Ticaret Bakanlığı ile Enerji Bakanlığı bütçelerinin görüşülmesi bu anlamdan çok önemli. Sürekli enerji faturası arttı diye bir ağlama var iktidar tarafından. Dolayısıyla bu artış sadece uluslararası enerji fiyatlarının artışından mı kaynaklandı, yoksa birtakım yolsuzluklar mı var? Bundan mı kaynaklandı?” ifadelerini kullandı.
“BU MODEL TÜRKİYE’Yİ YANGIN YERİNE ÇEVİRDİ”
Usta, Türkiye’nin piyasa mekanizmasının şu anda çalışmadığını kaydetti. Usta'nın konu ile ilgili cümlelerinden satırbaşları şu şekilde:
“Enflasyonun suçlusu marketler midir? Zaman çabuk geçiyor Sayın Mehmet Muş. Geçen yıl Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ve burada Türkiye ekonomi modeli taktim edildi. Kendileri dediler ki ‘Biz cari fazla üzerine bir model uygulayacağız. Bu model üzerinden de önce kura istikrar kazandıracağız, sonrasında da enflasyonu düşüreceğiz’ dediler. Bunun olmayacağını söyledik. Bakın eğer burada ya bir cehalet var, ya da başka bir şey var. ‘Türkiye hangi yapısal dönüşümü yaptı da sanayi ve tarımda siz cari fazla vereceksiniz’ dedik. Onlar ne yaptılar, geçen yılın ağustos, eylül ve ekim aylarında üç ay cari fazla verilirken, dediler ki bu sürekli olacak bir şey. İş bilmemek böyle bir şey. Üç aylık geçici cari fazlaya bakarak, tutanaklar ortada. Kendisine ısrar ile söyledim, ‘Sayın Bakan yanlış yapıyorsunuz, bu şartlarda cari fazla vermesi mümkün değil, bu cari fazla sizi aldatmasın, bu kriz karakteristiğidir, krizden kaynaklanan cari fazlayı kalıcı olarak zannetmeyin’ dedik. Fakat laf dinlemediler, kendi bilmediklerini okuyarak, bir model kurguladılar. Bu model şimdi Türkiye’yi yangın yerine çevirdi.”
"TÜRKİYE'NİN İTHALAT BAĞIMLILIĞI ARTTI"
“Enerji hariç cari açık üzerinden model kurgulanmaz. Enerji faturasını ödemeyecek misiniz, bunun için para vermeyecek misiniz, bunun için döviz ihtiyacınız yok mu? Bu döviz ihtiyacını yok kabul ederek nasıl program yapabilirsiniz? Geliyorlar, gidiyorlar. Enerji olmasaydı böyle olacaktı. Arkadaşlar Türkiye enerji bağımlısı bir ülke. AK Parti iktidarından önce de böyleydi, şimdi de böyle. 20 yıllık bir iktidar Türkiye’nin enerji ve ithalat bağımlılığını çözemedi. Bakın sizin devraldığınız Türkiye’de 2002 yılında yüzde 6,4 büyüme vardı. Bu ne ile yapıldı? Sadece 600 milyon dolarlık cari açıkla yapıldı. 1 milyar dolar bile değildi. Milli gelirin yüzde 0,3’ydü. Büyümenin yıl sonunda yüzde 5 olacağını söylüyor hükümet. Ama ortaya konulan açık 50 milyar doların üzerinde. Devraldığınız Türkiye bugünkünden daha fazla büyümeyi 1 milyar doların altında bir rakam ile yaparken, siz yüzde 5’lik büyüme için 50 milyar doların üzerinde bir açık veriyorsunuz. Bu da net şekilde Türkiye’nin ithalat bağımlılığının nasıl arttığını gösteriyor.”
Usta, enerji faturası olmasa da Türkiye’nin 26, 6 milyar dolar dış ticaret açığının olduğunu vurguladı ve “Geçen yıl ne kadarmış? 3,4 milyar dolarmış. Hani bu seneki cari açıktaki bozulma enerjiden kaynaklandığını söyleyebilir misiniz? Enerji hariç, dış ticaret açığı yüzde 682 artmıştır. Bu kötü yönetimden başka bir şey değildir” şeklinde konuştu.
"SUÇU ÜÇ HARFLİ MARKETLERDE BULDUNUZ"
Usta, rüzgar ve enerji üretiminde depolama için hiç kimsenin başvurmadığını ancak birden 50 firmanın depolama için müracaat ettiğini kaydederek, “Temmuz ayından itibaren paldır paldır, 50 tane firma, birinci halka yandaş firmalar depolama için müracaat ediyor. Çünkü depolama alana üretim verilecek. Daha ortada yönetmelik yok. Yönetmelikle ilgili görüşe açılmış bir çalışma da yok. Bu firmalar nereden biliyor da karlı olmayan bu depolama işi için 40-50 firma müracaat ediyor. 19 Kasım’da yönetmelik çıkıyor, bu sefer de 700 tane firma aynı gün. Halbuki o kadar çok evrakı var ki, bir güne yetiştirmek. Hazırlanmış, TEİAŞ görüşleri alınmış. Yani önceden haber verilmiş, niye böyle oluyor. Haberli olmasının anlamı ney? Diyor ki ‘Ben bu üretim lisansını bana müracaat sırasına göre veririm’. Dolayısıyla önceden haber alanlar, şu anda üretim hakkını alıyor. Firma firma kimin ne aldığı elimizde var. Yazıktır bu ülkeye” diye konuştu.
Usta, enflasyonun suçlusu olarak zincir marketlerin gösterilmesini de eleştirerek, “Uğraşılmasın dediğimiz yok ama bu marketler çığ gibi büyürken siz neredeydiniz? Pandemide zücaciyeci kapalı, kırtasiyeci kapalıyken, bunları hep açtırdınız siz. Onların o reyonları açıktı. Şu Meclis kürsüsünden benim gündeme getirmemden sonra o reyonlar hafta sonları kapatıldı. Bunların hiçbirisini görmediniz. Oralara kıyakları yaptınız, şimdi suçlu arıyorsunuz. O suçluyu da gittiniz, üç harfli marketleri buldunuz. Marketler denetlensin ancak bu enflasyonun suçlusunu marketler olarak görmek çok hafife almaktır” dedi.