İstanbul Deprem Seferberlik Planı, kamuoyuna duyuruldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 6 Şubat depremlerinin herkese derin bir sorumluluk yüklediğini işaret ederek “Artık hayatımıza eskisi gibi devam edemeyeceğimizi net olarak biliyoruz” diye konuştu.
Deprem dirençli yerleşim alanları ve kentler yaratmak zorunda olduklarını kaydeden İmamoğlu, güçlü bir inisiyatif aldıklarını vurgulayarak “Düzen değiştiriyoruz. Cesur olabilmek için önce yanlış giden bir düzenin parçası olmaktan net olarak kurtulmak gerekir” dedi ve şöyle devam etti:
“Yapılması gereken her ne var ise İstanbul olarak ayağa kalkıyoruz. Yüksek seviyede bir seferberlik başlatıyoruz. Deprem İstanbul için kaçınılmaz bir gerçek ve beka meselesi. Eğer bu topraklarda millet olarak neslimizi ebediyen yaşatmak istiyorsak kısa, orta ve uzun vadede deprem dirençli yerleşim alanlarını hızlıca oluşturmak zorundayız. İnanmanın tek başına yeterli olmadığını biliyoruz. Gerçekçi stratejilere mutlaka ihtiyacımız var. Sorunun devasa büyüklükte olduğunu biliyoruz. İşbirliğine ihtiyacımız var. Çünkü bu süreç yapılması gereken çok boyutlu işleri kapsamakta. Her kesimin harekete geçirilmesi gerekiyor. Bilime ihtiyacımız var. Dün olduğu gibi bilimin söylediklerini görmezden gelerek yolumuza devam ettikçe canımızı yakan on binlerce insanımızı kaybettiğimizde yaşadığımız acıyı defalarca yaşarız. Görmezden gelerek yolumuza devam etmek mümkün değil. Tüm kaynakları belirli bir zaman planına göre sürece dahil etmek zorundayız.”
Önceki gün valilikten davet aldıklarını ve AFAD bünyesinde katılacak toplantıları olduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Kahramanmaraş depremi, bütün yöneticileri bir yol ayrımına getirdi. Ya hep birlikte hareket edeceğiz ya da işbirliğine yanaşmayanlar koltuklarını bırakıp evine dönecek. Hep birlikte harekete geçmek zorundayız. Boş söze de kimsenin tahammülü kalmadı. Zaman somut çözüm zamanı. Kararlılığımız net. Prensiplerinden taviz veren hiçbir kurum milletine hesap veremez. Gelin Marmara ve İstanbul Deprem Konseyi’ni kuralım. Yıllardır hükümete yaptığımız çağrıyı bir kez daha yapıyorum. Afete hazırlık dahil bütçemizi revize etmeliyiz. Ne kadar artırabiliyorsak bütçelerimizi ayırmalıyız. 1 buçuk yıldır İstanbul imar yönetmeliğinin yenilenmesi üzerine yoğun bir çaba içerisindeyiz. Çalışmasını bu ay itibarıyla meclisimize sunacağız. Güçlendirme çalışmalarımıza bu ay itibarıyla başlayacağız. ‘İstanbul Güçleniyor’ sistemi kuruyoruz. Bu sistem ile maliyetine güçlendirme yapacağız. ‘Bu şehri oradan oraya taşıyacağız’ ile sorunu çözemezsiniz. Mart ayı itibarıyla başvurular başlayacak.”
“Deprem sonrası bize başvuranların sayısı 110 bini geçti. Bir aylık bedelli askerlik yapan askerlerimize bile afet gönüllüsü eğitimi verilse her şey farklı olur. İstanbul’a özel bir kanun çıkarılması zorunluluk. İmar aflarını hayatımızdan sonsuza kadar çıkarmalıyız. Yapı denetimi ve müteahhitlik sistemini baştan aşağı yenilenmesi şart. Denetim işi pazarlık malzemesi olmaktan acilen çıkarılmalı. İstanbul depremi milletimize, devletimize diz çöktürebilir. Bir düşman arıyorsak bunun deprem olduğunu unutmadan yola çıkmalıyız. Bu alan milli seferberlik alanıdır. Durmayacağız. İstanbul durursa Türkiye durur. Bizim için bu bir başlangıç. Bugün itibarıyla tüm arkadaşlarımla sahaya çıkıyorum.”
BİRLİKTE HAREKET ETMEYECEK OLAN KOLTUĞUNU BIRAKIP EVİNE DÖNSÜN
Kahramanmaraş yıkımı uyarılara rağmen depreme hazırlığın kağıt üstünde kaldığını gösterdi. İstanbul diken üstündeyken İBB çözüm ve işbirliği çağrılarını içeren ‘Seferberlik Planı’nı açıkladı. İmamoğlu “Her şeye sıfırdan başlıyoruz. Bu partiler üstü bir durum. İstanbul’a özel yasa çıkartmak zorundayız” dedi. Marmara Deprem Konseyi kurulması çağrısı yapıp “İşbirliğine yanaşmayan koltuğunu bırakıp evine dönecek” ifadesini kullandı.
TOPLANMA ALANINA YAPILAN AVM’LER KAMULAŞTIRILMALI
Seferberlik planı kapsamında çürük binalar dönük çalışmaların bu aydan itibaren başlayacağı duyuruldu. Atılması gereken acil adımlara da dikkat çekildi: İmar planları yeniden ele alınmalı. Sayıştay imar rantlarına ilişkin özel denetim başlatmalı.
Bina kimlik kartları oluşturulup yapı girişinde kare kodla duyurulmalı. Yapı denetimi pazarlık konusu olmaktan çıkarılmalı. Toplanma alanlarına dikilen binalar için kamulaştırma yapılmalı.
İMAR RANTINA SAYIŞTAY DENETİMİ GEMİLERE BAZ İSTASYONU
İmar planları güncel jeolojik-jeoteknik etütlere göre revize edilmeli.
Bakanlığa verilen yetkiler büyükşehir belediyelerine de tanınmalı.
Afet riski olan tüm kentlerde orta ve büyük ölçekli yatırım ve yapılaşmalar için ‘Kentsel Afet ve Risk Etki Değerlendirmesi’ yapılarak buna ilişkin yönetmelik düzenlenmeli.
Toplanma Alanları, Geçici Barınma Alanları ve 1. Derece Tahliye Koridorları imar planlarına işlenmeli. Bunlarla ilgili plan değişikliği yapılması yasaklanmalı.
İstanbul Yasası çıkarılmalı. Afet öncesi planlama ve yer seçim aşamaları, yapıların güçlendirilmesi ve yenilenmesi, afete müdahale ve afet yönetimi süreçleri bu yasanın sağladığı özel yetkilerle yönetilmeli.
Riskli yapı analizleri yıkım, güçlendirme veya yeniden yapım süreçleri belediyelerce can ve mal güvenliğinin odağa alındığı şekilde resen yapılabilmeli.
İlk etapta 5 bin birimlik sosyal kiralık konut ve ödenebilir sosyal konut yapımının temeli atılacak. Orta vadede 10 bin konutun daha inşa süreci paylaşılacak. Kiralık ve boş konutlarla süreç genişletilecek.
İletişimin kesilmemesi, elektrik sorunu yaşanmaması için kamu binalarında ve gemilerde mobil baz istasyonları kurulacak. Toplanma alanlarında şarj üniteleri bulunacak.
Erken uyarı konusunda 50 km uzunluğunda fiberoptik tabanlı erken uyarı sistemi geliştirilecek.
İstanbul’un her mahallesinde etkili arama-kurtarma ekipleri oluşturulacak. 5 bin kişi yetiştirilip tüm mahallelerde hazır edilecek.
BİNALARA GÜVENLİK SERTİFİKASI
Afetlere ilişkin mevzuatlarda kırılganlıklar olduğuna, sonuçlarının depremde görüldüğünü ifade eden İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe, şunları söyledi:
İstanbul için ayrı bir yasa düzenlemesine ihtiyaç var. İmar planlarının hazırlanması ve onaylanmasına ilişkin süreçlerin tekrar ele alınması gerekiyor. 99 öncesi imzalanan imar planları gözden geçirilmeli. Bakanlığa verilen yetkilerin bir kısmının İBB’ye verilmesi önem taşıyor. Toplanma alanlarının imar planlarına işlenmesi ve değiştirilemeyecek hususlar olduğu kayıt altına alınmalı. Sayıştay’ın imar rantlarına ilişkin özel çalışma yapması birçok şeyi değiştirebilir. Tüm yapıların kimlik kartları deprem güvenlik sertifikası olarak hazırlanmalı. Zemin katında işletme bulunan yapılar ayrı bir denetime tabi tutulmalı. İnşaatlarda görev alacak tüm ara elemanlara mesleki bir yeterlilik eğitimi verilmesi zorunlu olmalı. Riskli yapıların tespit ve uygulanması gözden geçirilmeli.”