Y. ÖZGÜR BÜLBÜL
İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası (İSG-SEN) Kurucu Genel Başkanı İrfan Sayar, Amasra’da yaşanan maden faciasının ardından inceledikleri bilirkişi raporuyla ilgili konuştu. Sayar raporun önemli olduğunu ancak hukuksuz olduğunu belirtti.
TEK TEK ATIFTA BULUNARAK KUSURLARA DEĞİNİLMİŞ
Hazırlanan raporun beklenen ve detaylı bir rapor olduğunu söyleyen Sayar, “Amasra maden faciasıyla ilgili bilirkişi raporunu inceledik. Raporu ikiye ayırmak istiyorum. Bir mevcut elimizdeki rapor, sonrasında bir şeyler daha söyleyeceğim. Tanıkların ifadesine yer verilmiş bir rapor. Maden haritaları ve iş akış şemalarına yer verilmiş. Patlama güzergahı çizilip belirtilmiş. Daha önceki değerlendirme raporları yazılmış. Kazanın incelenmesine geçilmiş ve olayın tanımı açıklanmış. Metan neden oluşur, neden patlar bunla ilgili teknik bir bilgi ayrıntılı verilmiş. Olay günü altıyı dokuz geçe metan gazının 1,68 olarak ölçüldüğü, havalandırma probleminin olduğu, metan gazının fazlaca biriktiği ve çalışmaya devam edildiği, tanık ifadesine göre patlama hazırlığı yapıldığı söyleniyor. Patlayıcı maddenin yetmemesinden kaynaklı olarak arkadaşlarının yanından uzaklaştığı ve patlayıcı madde almaya giderken o esnada patladı deniyor. Metanın yükselmesi ve havalandırma ile ilgili problemler yönetimsel problemler olarak karşımıza çıkıyor. İşçilerin yapmış olduğu yanlış bir uygulamadan dolayı bir ateş kaynağı, bir kıvılcım kaynağı ile patlamanın gerçekleştiğini bize düşündürüyor bilirkişi raporunun içeriği. Sonuç ve kanaatler kısmında altı başlık açıklanmış. Bir havalandırma, iki metan drenajı, üç kömür tozu, dört denetleme, beş teknik personel eksikliği, altı iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlar yönetmeliği tatbikatlar. En önemli madde olarak da altıncı maddenin devamı önemli. Tek tek atıfta bulunarak kusurlarına değinilmiş. Bilirkişi raporu aslında istenen, beklenen bilirkişi raporuydu. Çabuk hazırlanmış diyebiliriz. İçerik olarak güzel bir rapor hazırlanmış, içerik olarak yeterli” diye konuştu.
RAPOR HUKUKSUZDUR
Raporun sonuç ve kanaatler bölümünü eleştiren Sayar, “En çarpıcı yanına gelirsek bu bilirkişi raporu hukuka aykırıdır, hukuksuzdur. Bilirkişiler yazdıkları raporlarda sadece teknik bilgi ve görüş ifade edebilirler, kusur oranı ifade edemezler. Asli tali kusurlu diyemezler. Kendisini hakim yerine koyamazlar ve hukuki değerlendirmede bulunamazlar. Bilirkişilik yönetmeliğinin maddelerinde bunlar yazmaktadır. Rapor hukuksuzdur çünkü bilirkişi kusur yazamaz. Görüşünü yazar kazanın neden ne için olduğunu söyler. Muhtemel ihmali olanları da yazabilir ancak kusuru vardır diyemez dememelidir. Bu hakimin vazifesidir. Şöyle düşünülebilir kararı da hükmü de verseydi insanları hapse gönderseydi bir o kalmış. Dolayısıyla bu rapor iki şekilde incelenebilir. Bir kamuoyu vicdanını rahatlatmak için yeterli gözükse de bilirkişi olarak, maden mühendisi olarak, sendika olarak ve iş güvenliği uzmanı olarak bu rapor hukuksuzdur. Yönetmeliğe aykırıdır, böyle bir rapor olamaz” şeklinde konuştu.
ADALETİ TESİS ETMEK ESAS AMAÇ OLMALIYDI
“Kusur yazılan bölümler olmamış” diyen Sayar, “Kabul etmemiz mümkün değil. Adaleti tesis etmek esas amaç olmalıydı. Biri itiraz etse yeni bir rapor yazılabilir bu 10'a kadar gidebilir sınır yok daha çok itiraza maruz kalır, bu raporun işlevsel olduğunu düşünmüyorum” dedi.