İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na Mart ayındaki belediye seçimleri ile ilgili 'YSK üyelerine hakaret ettiği' iddiasıyla hakkında açılan davada, reddi hakim talebi kabul edilmezken, savcı Nisan ayındaki mütaalasını yineleyerek İmamoğlu’na ceza verilmesini istedi. Hakim ise duruşmayı 14 Aralık'a erteledi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, cuma namazı çıkışı 'YSK üyelerine hakaret ettiği' iddiasıyla hakkında açılan davanın 14 Aralık'a ertelenmesinin ardından açıklamalarda bulundu. "Hakimin benim sözlerimin muhatabının sayın bakan olduğunu ısrarlı bir şekilde dile getirmiştir. Bu ısrarlı tarife rağmen savcının en üst noktadan cezayla ilgili mütalaa bildirmesi ya da bir beyanda bulunması çok şaşırtıcıdır, üzücüdür." diyen İmamoğlu, 1Herkesin hukuka, adalete ihtiyacını olduğunu unutmamamız gerekiyor. 'Devletin dini adalettir' sözü çok kutsal." dedi.
İmamoğlu'nun satırbaşları şöyle:
Aldığım bilgiye göre ısrarla bir biçimde hakimin benim sözlerimin muhatabının sayın bakan olduğunu ısrarlı bir şekilde dile getirmiştir. Bu ısrarlı tarife rağmen savcının en üst noktadan cezayla ilgili mütalaa bildirmesi ya da bir beyanda bulunması çok şaşırtıcıdır, üzücüdür. Bugün yaşananlar ve bugüne kadar olanlar toplumun vicdanında yerini bulmuş, kararını vermiştir. Ben toplumun vicdanına elbette ki sonsuz güveniyorum. Bu güvenceyi bana yaşatan İstanbulumuzun insanları 2019'da bunu ispat etmiştir. Bugünde aynı noktadayım.
Süreci takip ediyoruz. Aralık'ın 14'ü tarih. Bugün elbette ki ben net olarak beraat ve mahkemenin bugün sonlanmasını beklerdim. Yargı süreci devam ediyorum. Mahkeme ile ilgili daha fazla beyanda bulunmak istiyorum. Son olarak şunu söylüyorum. İçeride ettiğim duayı burada vatandaşlarımızın huzurunda etmekten geri durmayacağım. Allah memleketimizi ve insanlarımızı vicdan yoksunu, ahlak, adalet yoksunu insanların şerrinden korusun.
Adaletsizliğe, hukuksuzluğa uğrayan kim varsa hepsinin hakkında en yakın zamanda adalet ve hukuk yönündeki hususlar ve kararlar verilsin. Herkesin hukuka, adalete ihtiyacını olduğunu unutmamamız gerekiyor. 'Devletin dini adalettir' sözü çok kutsal. Her zaman duamı kendi adıma da ederim. 'Allahım ne olur kimseye adaletsiz bir kararı ya da bir süreci yaşatmayayım' derim. İnsanoğluyuz eksiğimiz, hatamız olur ama gerçekten insanlara adaletli hizmet edebilmek bir devlet insanının temel sorumluluğudur.
NE OLMUŞTU?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019 tarihinde Fransa'nın Strasburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak katılmıştı.
İmamoğlu bu kongrede yapmış olduğu konuşmada; seçim sürecinde kamu kaynaklarının iktidar lehine sınırsız bir şekilde kullanıldığını, seçim süresince toplumu bölen ve kutuplaştıran dil kullanıldığını, Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin seçim yasaklarını dikkate almayan eylem ve uygulamalarını, devletin haber ajansı olan Anadolu Ajansının seçim sonuçlarını manipüle etmek istediğini söylemişti.
İmamoğlu iktidarın 31 Mart seçimini yönetmekle yetkili olan Yüksek Seçim Kurulu kararı ile iptal ettirerek kazanmak istediğini savunmuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019 tarihinde bir açıklama yaparak kongrede yapmış olduğu konuşmasından dolayı İmamoğlu için "Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş bu kadar bedava değil" demişti.
İmamoğlu aynı gün (4 Kasım 2019) Soylu’nun bu sözlerinin hatırlatılması üzerine basın mensuplarına yaptığı açıklamada "31 Mart'ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa' da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın" ifadelerini kullanmıştı.
Bunun üzerine Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından 15/11/2019 tarihli ihbar üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış, ardından dava açılmıştı.
İddianamede, İmamoğlu'nun o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik zincirleme şekilde "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçunu işlediği belirtilerek, 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Hakaret suçunu işlediği yönünde karar çıkması ve hapis cezası verilmesi durumunda İmamoğlu’nun siyasi yasaklı hale gelmesi söz konusu olacak.