Sakarya'nın Hendek ilçesinde Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 3 Temmuz 2020'de meydana gelen patlamanın yıl dönümünde fabrika önünde açıklama yapıldı. “Hendek için adalet” pankartıyla yürüyen grup, işverenin işçilerin canına değer vermediğini ve mücadelenin sonuna kadar devam edeceğini söyledi.
"ADALETİ SAĞLAYACAĞIZ"
Basına açıklama yapan avukat Can Atalay, patlamayı “katliam” olarak tanımlayarak yedi işçinin göz göre göre öldürüldüğünü vurguladı. Atalay, “Hiçbir işin doğasında ölüm yoktur. Risk vardır, tehdit vardır, önlem vardır. Hem buradaki fabrika hem de Türkiye’nin birçok yerindeki işveren için işçi canı önemsiz bir ayrıntı” dedi. Avukat Gülşen Uzuner, “Hâlâ patron, nasıl tutuklu olduğuna şaşırıyor. Bize diyorlar ki ‘Garibanın hakkı ve hukuku olmaz.’ Biziz garibanın hakkı, hukuku. Biz hep birlikte el ele tutuşup bu adaleti sağlayacağız” diye konuştu.
"ÖNLEM ALINMADIĞINI BİLİYORUZ"
Avukat Seher Eriş de işverenin önlem almak yerine üretimi artırmayı tercih ettiğinin altını çizerek “İşçilerin bir süredir patlama riskine ilişkin endişelerini fabrika sahipleri ve yöneticilere ilettiklerini fakat buna rağmen önlem alınmadığını biliyoruz. İşçilerin ölüme terk edildiğini biliyoruz. Kâr elde etme hırsıyla işçilerin hayatlarını hiçe saydıklarını biliyoruz. Biz tanıyoruz, biliyoruz bu patron ve sermayedarları. Ama biz işçilerin mücadelelerini de biliyoruz. Biz yaşam için hayatı ilmek ilmek ören bu işçilerin mücadelelerini de biliyoruz, tanıyoruz” şeklinde konuştu. Patlamada gözünden yaralanan Hasan Bozdağ, jilet bölümünde hiçbir eğitim almadan çalıştırıldığını belirterek “Engelli arkadaş, makinede çalışabilir mi?” diye sordu.
"ÖBÜR DÜNYADA DA YAKALARINDAYIM"
Patlamada hayatını kaybeden Halis Yılmaz’ın babası Muammer Yılmaz, fabrikanın yeteri kadar denetlenmediğine dikkat çekerek “2004’ten 2020’ye kadar senede bir kere denetlemeye gelsen o perde betonu görmez misin? Gelen çay içmiş gitmiş. Benim canım bu bedenimde olduğu sürece o yalancı şahitlerin öbür dünyada da yakalarındayım. En son isteğim ise canıma can, kanıma kandır” dedi. Patlamada hayatını kaybeden Sabahattin Tepeçınar’ın kardeşi Hatun Tepeçınar da adalet istediklerini ifade etti.
Patlamayla ilgili açılan davada, aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu yedi sanık, “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçlaması ve 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.