HAD Başkanı: Cumhurbaşkanı barınakların iyi yerler olduğunu düşünebilir ama ölüm kampıdır
Senelerdir barınakların ölüm kampı, işkencehane olduğunu söylediklerini ifade eden HAD Başkanı Hülya Yalçın, 'Türkiye'de, evet bu barınak çok güzel ve güvenli diyebileceğimiz bir tane bile barınak örnek yokken, belediye başkanlarına barınaklar hazırlayın denmesi hiç samimi değil' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün AK Partili belediye başkanlarına ithafen yaptığı açıklamada, sokakta yaşayan hayvanların yerinin barınaklar olduğunu ileri sürerek, 'ön almalarını' istemesinin ardından, hayvan hakları aktivistleri ve derneklerden tepkiler gecikmedi.
Yeşil Gazete'den Merve Özçelik'in haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini değerlendiren Hayvanlara Adalet Derneği (HAD) Başkanı Avukat Hülya Yalçın şu sözleri kaydetti:
''Bu açıklama tamamen köpek sevmeyen kitlenin yoğun baskısı üzerine köpeklerin toplanacağı işaretini vermek ama belediyelerin çoğu da köpeklerden zaten haz etmediği için bunun üzerine gidip Cumhurbaşkanının talimatıyla yaptık diyecek.''
'BAZI SALDIRI HABERLERİ GERÇEĞİ YANSITMIYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Kızılcahamam‘da Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı‘nda yaptığı açıklamalarda AK Partili belediye başkanlarına, ''Maalesef medyada çocuklara saldıran başıboş köpeklerle ilgili üzüntü verici hadiselere rastlıyoruz. Sahipsiz hayvanlarının yerinin sokaklar değil barınaklar olduğunu unutmamalıyız. Sahipsiz hayvanlar için lütfen ön alın, sıcak barınaklar kurarak pek çok gönül kazanabiliriz, kazanabilirsiniz.''
Bu hedef gösterici açıklamalara karşılık Hülya Yalçın, medyaya yansıyan bazı köpeklerin saldırı haberlerinin gerçeği yansıtmadığını, hatta bazı cinayetlerin bile köpeklerin üzerine atıldığını şöyle anlattı:
''Cumhurbaşkanının dün yaptığı açıklama aslında çok uzun zamandır bir kısım medya ve insanların örgütlenerek özellikle köpürttüğü ve beslediği bir olay üzerine bir anlamda mecbur kalınmış bir açıklama. Biz daha önce de hep söyledik. Köpekler çocuklara saldırdı, pazara giden kadına saldırdı, insanları parçaladı gibi haberlerin bir kısmının uydurma olduğu, insan cinayetlerinin de köpeklerin olduğu bölgelere atılıp, köpeklerin üzerine bırakıldığı, köpeklere ihale çıkarıldığını biliyoruz.
Hatta bu konuda Eskişehir’de Erinç Pütün olayı olmuştu. Yeniden otopsi yapılmasını istemiştik ve reddedilmişti. Çünkü muhtemelen insanlar tarafından öldürülen, tecavüz edilen ve bir köşeye atılan insanlar için de köpek saldırısı demeyi tercih ettiler. Bu çok adaletsiz bir şey.''
2015 yılında, Eskişehir’de yaşayan Erinç Pütün’ün ölümü sokakta yaşayan köpeklere mal edilmiş, Pütün’ün başkaca sebeplerle yaşamını yitirmiş olabileceği ihtimali üzerine gidilmemiş ve taleplere rağmen klasik otopsi yapılmamıştı.''
YILLARDIR BARINAKLARIN ÖLÜM KAMPI OLDUĞUNU SÖYLÜYORUZ
Cumhurbaşkanı'nın barınakları çok iyi yerler olarak düşünüyor olabileceğini ancak durumun hiç öyle olmadığını kaydeden Hülya Yalçın, senelerdir açlıktan, susuzluktan birbirini yiyen hayvanların hapsedildiği barınakların ölüm kampı olduklarını dile getirdiklerinden ve Gaziantep’te meydana gelen küçük çocukla köpekler arasında olan olayın da yine köpeklerin üzerine bırakıldığından şu sözlerle bahsetti:
''Tabii ki Cumhurbaşkanı da seçime giden bir parti lideri sonuçta. Bu kadar yüksek bir ses çıktığında buna dikkat etmek gerektiğini düşündü ve kendi ziyaret ettiği barınakların elbette önden hazırlıklı olduğu için çok iyi yerler olduğunu düşünüyor olabilir. Ben bunun samimi olduğunu düşünmüyorum.
Çünkü barınaklar hakkında yıllardır feveran ediyoruz. Ölüm kampıdır, işkencehanedir, açlık, soğuk, ölüm, zehirleme her türlü şey barınaklarda var. Türkiye’de 'Evet bu barınak çok güzel ve güvenli' diyebileceğimiz bir tane bile örnek yokken, belediye başkanlarına 'Barınaklar hazırlayın' demesi hiç samimi değil. Sadece köpekleri istemeyen kitlenin sesine bir cevap verme.''
'UMARIZ Kİ POLİTİK BİR HAMLEDİR'
Temmuz ayında resmen yürürlüğe giren Hayvanları Koruma Kanunu‘nu hatırlatan Avukat Yalçın, bu kanunun yokmuş gibi davranılmayacağını umduklarını ifade etti:
''Umarız ki bu politik bir hamledir. Çünkü 5199 sayılı kanun daha bu yıl revize edildi ve onun uygulanması gerekiyor. Bir Cumhurbaşkanı kendi çıkardığı ve aylarca çalışıp raporlar üzerine kurduğu kanunun üstüne basıp da o yokmuş gibi davranmayacaktır. En azından politik ahlak gereği böyle düşünüyoruz.''
BİZİ ÇOK ZOR BİR MÜCADELE BEKLİYOR
HAD Başkanı, hayvan hakları savunucularını bundan sonra da zorlu bir mücadelenin beklediğini ifade edip, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
''Bizi hem sokaklarda hem idari süreçte hem hukuki süreçte çok zor bir mücadele bekliyor. Bu anlamda hayvan hakları savunucularına da ciddi bir mesaj vermek lazım. Biz hayvanların bulundukları bölgelerde güvenli ve özgür yaşamasından yanayız. Şu ana kadar olduğu gibi yaşadıkları alanlarda koruyabilmeyi başarmalıyız. Yoksa şimdi herkes böyle bir açıklama yapıldı diye bir toprak parçası bulayım, etrafını çevireyim, içine de kendi hayvanımı koyayım düşüncesine hiç girmesin. Burada hükümete verilen mesaj, topluma verilen mesaj dışında hayvanseverlere verilecek mesaj da çok önemli.''