Gözler Erdoğan'ın konuşmasındaydı! Uygur Türkleri tek satırda geçti, Keşmir'de ton düştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda yapacağı konuşma öncesi Uygur Türkleri ve Keşmir krizi hakkında ne söyleyeceği merak konusuydu. Çin'in Uygur Türklerine yönelik yıllardır uyguladığı zulüm belgelerle ortaya konulmuşken ve kimi Batılı ülkelerin Pekin yönetimini 'soykırım' yapmakla suçlamasına rağmen Erdoğan'ın konuşmasında, "Uygur Türklerinin temel haklarının korunması hususunda daha çok çaba gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz" demesi dikkat çekti.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, dün 76'ıncı kez bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da BM Genel Kurulu'nda konuşma yapmak üzere ABD'deydi. Türkiye, Çin'in Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerine uyguladığı insanlık dışı politikalara gerekli tepkiyi vermemesi nedeniyle sık sık eleştiriliyor. Türkiye, bu zulme sesini çıkarmazken birçok ülke Çin'in politikalarını soykırım olarak tanıdı. Uygur Türklerine ilişkin durum net olarak ortadayken Erdoğan'ın konuşmasında neler diyeceği merak konusuydu.

ÇİN'İN ZULMÜN TEK SATIRA SIĞDIRDI

Erdoğan, dün BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında Çin'in Uygur Türklerine uyguladığı zulmü tek bir satıra sığdırdı. Erdoğan konuya ilişkin sadece şu cümleyi kurdu:

"Çin'in toprak bütünlüğü perspektifinde Müslüman Uygur Türklerinin temel haklarının korunması hususunda daha çok çaba gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz."

Erdoğan'ın dünya genelinde sıklıkla tartışılan, diplomatik krizler doğuran, Uygur Türklerinin hayatlarına mal olan böylesine önemli bir konuyu BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında tek cümle ile ifade etmesi dikkatlerden kaçmadı.

KEŞMİR'DE TON DÜŞTÜ

Öte yandan tek cümle ile geçilen bir diğer konu ise Keşmir kriziyle ilgiliydi. Daha önce Keşmir'in 'abluka altında olduğu' yönünde açıklamalara imza atan Erdoğan, 2019'daki konuşmasında şunları söylemişti:

"Uluslararası toplumun halâ yeterince ilgi göstermediği sorunlardan biri de 72 yıldır çözülemeyen Keşmir ihtilafıdır. Güney Asya'nın istikrarı ve refahı Keşmir meselesinden ayrı düşünülemez. Şu anda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, Birleşmiş Milletler'in almış olduğu karara rağmen Keşmir adeta abluka altında ve sekiz milyon insan Keşmir'den ne yazık ki dışarı çıkamıyor. Keşmirlilerin, Pakistanlı ve Hintli komşularıyla birlikte güvenli bir geleceği bakabilmeleri için buradaki sorunun çatışma değil, adalet ve hakkaniyet temelinde diyalogla çözümü şarttır."

2019'daki BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında daha net konuşan Erdoğan, dün ise Keşmir konusunda da sadece bir cümle kurdu ve şunu söyledi:

"Keşmir'de 74 yıldır süregelen sorunun, taraflar arasında diyalog yoluyla ve ilgili Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde çözülmesinden yana olan tavrımızı sürdürüyoruz."

KEŞMİR KRİZİ HAKKINDA

1947 yılında İngiltere'nin Hindistan ve Pakistan'a bağımsızlık vermesiyle başlayan Keşmir krizi, nüfusun çoğunluğunun Pakistan'a bağlanmak istemesine karşın Hindistan'a bağlandı. Tepki çeken karar sonrası Pakistan ve Hindistan'ın Keşmir'e asker göndermesiyle 1947'de savaş başladı.

Keşmir krizi, yıllar sonra Hindistan'ın anayasasına geçen bir madde gereği 1947’den beri kendi yasalarını çıkarabilen ve özerk bir yapıda olan Cammu Keşmir’in özel statüsünün 5 Ağustos 2019’da kaldırılmasıyla yeniden tırmandı.

Keşmir halkı, 2019'da verilen bu karar sonrası Hindistan'da vatandaşlara uygulanan yasalara tabi tutuluyor ve o günden beri bölgede tansiyon yüksek.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (24)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Erdoğan'dan Afgan mülteci açıklaması: Daha fazla almaya gücümüz yetmez
Erdoğan: Artık tahammülümüz kalmadı

Güncel Haberleri