TELE1’de katıldığı programda kullandığı sözler gerekçe gösterilerek 'Cumhurbaşkanına hakaret' iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan ve gece saat 02.00’de evinden gözaltına alınan gazeteci Sedef Kabaş, tutuklanma talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Mahkeme Sedef Kabaş'ın Erdoğan'a hakaret etmek suçundan tutuklanmasına karar verdi.
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ'NDEN SEDEF KABAŞ AÇIKLAMASI
Sedef Kabaş'ın tutuklanmasına ilişkin açıklamada bulunan Türkiye Barolar Birliği, "Hiçbir tutuklama sebebi olmadığı halde verilen tutuklama kararı, bu kararın bir tedbir değil kamuoyu nezdinde korku iklimi yaratılmasının bir parçası olduğunu göstermektedir" ifadelerine yer verdi.
TBB’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
* Gazeteci Sedef Kabaş, ulusal bir televizyonda katıldığı programda kullandığı ifadeler nedeniyle Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla sabaha karşı evinden gözaltına alınmış, sevkedildiği Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 26. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19. ve Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi uyarınca herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir.
* Gerek Anayasa’da gerekse Sözleşme’de ifade özgürlüğünün sınırlanabileceği haller düzenlenmiş ve ifade özgürlüğünün sınırları söz konusu düzenlemeler ve yargı içtihatlanyla belirlenmiştir.
* Önemle ifade edilmelidir ki; kamuoyunu bilgilendirmekle ve kamuoyunun bir görüş oluşturmasına imkan sağlamakla görevli gazetecilerin ifade özgürlüğü söz konusu olduğunda, özgürlük ve hak alanı çok daha geniş bir çerçevede ele alınmaktadır.
* Gazetecilerin ifade özgürlüğünün daha geniş bir çerçevede korunmasının sebebi; dile getirdikleri olgu, düşünce ve kanaatlerin engellenmesinin aynı zamanda kamuoyunun haber alma ve kanaat oluşturma hakkını engeleyebilecek olmasıdır.
* Keza, politikacıların ve kamuoyuna mâl olmuş kişilerin eleştiriye tahammüllerinin de daha geniş olması beklenmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin uzun yıllara yayılmış çok sayıda kararına yansıdığı üzere kamu yetkililerinin eleştiriler karşısında diğer kişilerden daha az koruma sahibi olması beklenmektedir.
* 1986 tarihli Lingens v. Avusturya kararından bu yana bir politikacıya karşı yapılan eleştirinin sınırının özel bir kişiye yapılandan daha geniş olması gerektiği yüzlerce farklı kararda vurgulanmış, Anayasa Mahkemesi de kendi içtihadını bu doğrultuda oluşturmuştur.
“CUMHURBAŞKANI’NA HAKARET SUÇU İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KISITLANMASI İÇİN ARAÇ OLARAK KULLANILIYOR”
* Türk hukukunda özel bir ceza düzenlemesi konusu olan ve Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinde düzenlenen ‘Cumhurbaşkanına hakaret suçu’, ülkemizde yoğunlukla ifade özgürlüğünün kısıtlanması için bir araç olarak kullanılmakta, bu kapsamda yapılan soruşturmalar, gözaltı işlemleri ve tutuklamalar, evrensel hukuk prensipleriyle çelişmekte ve kamuoyu üzerinde bir baskı yaratma vazifesi görmekte, gözdağı niteliği taşımaktadır.
“KORKU İKLİMİ YARATILMASININ BİR PARÇASI”
* Gazeteci Sedef Kabaş’ın soruşturmaya konu ifadelerinin ifade özgürlüğü sınırlarını aşıp aşmadığı konusunda değerlendirme yapmak yetkisi, yukarıda belirttığımiz ulusal ve uluslararası standartlar çerçevesinde muhakkak ki bağımsız yargı mercilerine aittir.
* Ancak TCK 299. madde kapsamında yürütülen bir soruşturmada sabaha karşı gözaltı işlemi yapılması, hiçbir tutuklama sebebi olmadığı halde verilen tutuklama kararı, bu kararın bir tedbir değil kamuoyu nezdinde korku iklimi yaratılmasının bir parçası olduğunu göstermektedir.
* Türkiye Barolar Birliği olarak Anayasa ve uluslararası insan hakları belgeleri ile yargı içtihatlarının belirlediği sınırlar çerçevesinde ifade özgürlüğünün savunuculuğunu yapmaya devam edeceğimizi, süreci yakından takip ettiğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.
NE OLMUŞTU?
Gazeteci-yazar Sedef Kabaş hakkında TELE1’de katıldığı programda kullandığı sözler gerekçe gösterilerek 'Cumhurbaşkanına hakaret' iddiasıyla soruşturma başlatılmış, Kabaş, gece saat 02.00’de evinden gözaltına alınmıştı.
Gözaltı haberini sosyal medya hesabından duyuran TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ konuya ilişkin paylaşımında, “Sedef Kabaş şu anda gözaltına alınıyor. Kendisine nedeni tam açıklanmamış, ama sanırım Erdoğan’a hakaret gerekçesiyle Emniyet’e götürülüyor. Olacak şey değil! Çağrılsa sabah ifadeye gidebilecek bir gazeteci üzerinden bütün toplum sindirilmek mi isteniyor?” ifadelerini kullanmıştı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül olayla ilgili Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Milletimizin oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanımızı hedef alan, edepten nasipsiz, çirkin sözleri lanetliyorum. Haset ve nefretten doğan bu hadsiz ve hukuksuz ifadeler, milletin vicdanında ve adalet önünde hak ettiği karşılığı bulacaktır" sözlerini kaydetmişti.