SEDA ÇAKIR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaleme aldığı "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" kitabının ABD lansmanını New York'ta düzenleyen ve Erdoğan'ın kuzeni olan Dr. Halil Mutlu'nun Eş Başkanı olduğu Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC), Ortadoks Yahudi Ticaret Odası ile deklarasyon yayınladı. Deklarasyonun 19 Eylül'de imzalandığı öğrenildi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran'ın 'gururla' tuttuğu belge tartışmalara neden oldu. Bunun sebebi ise belgedeki 4. ve 5. maddenin, Dışişleri Bakanlığı'nın 'Filistin davasına ihanet' sözleriyle tepki gösterdiği, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile İsrail arasında geçen sene imzalanan Abraham Anlaşmaları'na açık destek verilmesi idi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran (ortada), TASC Eş Başkanı Günay Evinç (sağda)
TARTIŞMALI MADDELER NE DİYOR?
Deklarasyonun 4. maddesinde İsrail ve Türkiye'nin karşılıklı olarak boykot, elden çıkarma ve yaptırımlara karşı çıkacağı bildirilirken, 5. maddede de Abraham Anlaşmaları gibi girişimlerle bölgesel barışı, refahı ve güvenliğin destekleneceği yer aldı.
Deklarasyonda TASC Eş Başkanları Günay Evinç ve Halil Mutlu ile Ortadoks Yahudi Ticaret Odası Başkanı Duvi Honig imzası bulunuyor.
TASC Eş Başkanı Halil Mutlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
'FİLİSTİN DAVASI SİZLERE ÖMÜR!'
DEVA Partisi Kurucu Üyesi Metin Gürcan, Twitter hesabından deklarasyonu paylaşarak "Filistin davası sizlere ömür!" diyerek şu ifadeleri kaydetti:
"Bugün imzalandı. 'Filistin davası' sizlere ömür! Hele Dışişleri Bakan Yardımcısının şu gururla tuttuğu belgenin 4. veya 5. maddesini ben veya Sn. Ünal Çeviköz televizyonlarda konuşsak sanırım bizi 'yandaş medya' çarmıha gererdi."
ERDOĞAN, TASC'IN KONFERANSINA KATILMIŞTI
19 Eylül tarihinde burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TASC yönetim kurulu üyeleriyle aile fotoğrafı da çektirirken ABD Türk Toplumuna başarı ödüllerini takdim etmişti.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI NE DEMİŞTİ?
BAE, Bahreyn, Sudan ve Fas, İsrail ile ilişkileri normalleştirme kapsamında, 15 Eylül 2020'de Abraham Anlaşmaları'nı imzalamış, Dışişleri Bakanlığı da BAE'yi 'ABD planı üzerinden gizli hesaplar yapmaya çalışmakla' suçlamış, bu şekilde Filistin'in iradesini de yok saydığını açıklamıştı.
Dışişleri, BAE'nin 'Filistin davasına ihanet ettiğini' belirterek şu açıklamayı yapmıştı:
"ABD, İsrail ve BAE tarafından açıklanan ve İsrail-BAE ilişkilerinin bütünüyle normalleştirilmesini öngören ortak bildiriye ilişkin olarak Filistin halkı ve Yönetimi tarafından gösterilen güçlü ve müşterek tepkiyi haklı buluyoruz.
2002 yılında Suudi Arabistan öncülüğünde Arap Ligi tarafından geliştirilen ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nca da desteklenen Arap Barış Planı’nın BAE tarafından tek yanlı bir tasarrufla ortadan kaldırılmaya çalışılması son derece endişe vericidir.
Hal böyle iken, söz konusu üçlü bildiriyi Filistin davasına destek olarak takdim etmenin hiçbir inandırıcılığı yoktur.
Zaten ölü doğan ve hiçbir geçerliliği olmayan ABD planı üzerinden gizli hesaplar yapmaya çalışan BAE, bu şekilde Filistin'in iradesini de yok saymaktadır.
BAE liderliğinin Filistin halkının ve Yönetiminin rızası hilafına Filistin adına İsrail'le müzakereler yürütme ve Filistin açısından hayati önem taşıyan konularda taviz verme yetkisi hiç bir şekilde yoktur.
Kendi dar çıkarları uğruna Filistin davasına ihanet ederken, bunu adeta Filistin için yapılan bir özveri gibi takdim etmeye çalışan BAE'nin bu riyakar davranışını tarih de, bölge halklarının vicdanı da unutmayacak ve asla affetmeyecektir."
ABRAHAM ANLAŞMALARI NEDİR?
ABD eski başkanı Donald Trump ve damadı ve başdanışmanı Jared Kushner’in öncülüğünde, Beyaz Saray’da İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri ile "Barış ve diplomatik ilişkilerin kurulması", Bahreyn ile 'tam diplomatik ilişki' anlaşmaları 15 Eylül'de gerçekleşti. Bu anlaşmalara Başkan Trump, Musevilik dini içerisinde yer alan "Abraham Anlaşmaları" adını verdi. Arap dünyasında 1977’de Mısır ve 1994’de Ürdün ile kurulan diplomatik ilişkilerden sonra, 2020 yılında Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn, İsrail’i devlet olarak tanıdı.