Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'da yapımı tamamlanan projelerin açılış programında konuştu ve çözüm süreciyle ilgili önemli açıklamalara imza attı. Çözüm sürecini akan kanın durması için birçok zorluğa rağmen başlattıklarını anlatan Erdoğan, "Çözüm sürecini bunların kötü niyeti, art niyeti, gizli gündemleri sonlandırdı. Güya siyasetçi kimliğiyle ortada gezenler de hiçbir zaman terörle, şiddetle aralarına mesafe koymadılar." diyerek süreci HDP'nin sonlandırdığını söyledi.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Sizler başkalarının evlatlarını dağa, ölüme gönderenleri biliyorsunuz. Halbuki Diyarbakır tarih boyunca hep medeniyet, barış, refah ve huzur şehri olmuştur. Bir zamanlar Türkiye'nin ilk 5 sanayi şehrinden biri Diyarbakır'dı. Sonra bölgeye bir terör felaketi çöktü."
"AK Parti'yi kurduğumuzda buraya gelerek karşılaştığımız herkese "İktidara geldiğimizde bizden ne istiyorsunuz?" diye sordum. OHAL'i kaldırın dediler. OHAL'i kaldırdık mı? Kaldırdık. Biz ne dedik, ne yaptık. Onlar ne dediler, ne yaptılar? 2005'te size ne dediysek dün de oradaydık bugün de yarın da orada olacağız. Biz tüm samimiyetimizle barış, kardeşlik, çözüm, hak, özgürlük, demokrasi dedik. Sırtını size değil de PKK'ya dayayanlar size ne yaptı?"
DİYARBAKIR CEZAEVİ KÜLTÜR MERKEZİ OLACAK
Cezaevinin dönüşümünü müjde olarak duyuran Erdoğan, şöyle konuştu, "PKK terörü bu bölgenin başına gelmiş en büyük felakettir. Kürt kanlarını PKK dökmedi mi, köyleri PKK yakmadı mı? Hangi demokraside, devletin yatırım, hizmet için gönderdiği ödenekler yollara mayın döşemek için kullanılır? KCK, PKK, PYD, HDP'siyle hep birlikte benim Kürt kardeşlerimin iliğini sömüren bu çete, son bin yıldır bu bölgenin, bu halkın başına gelmiş en büyük musibettir. Hangi demokraside, devletin yatırım, hizmet için gönderdiği ödenekler yollara mayın döşemek için kullanılır? HDP demokrasi savunucusu değil, demokrasi düşmanı ve istismarcısıdır. Geçmişte uzunca bir dönem adı zulümle, işkenceyle, insanlık dışı muameleyle anılan Diyarbakır Cezaevi'ni yakında boşaltıyor, kültür merkezi olarak hizmete sunuyoruz."
"ÇÖZÜM SÜRECİNİ PROVOKE ETTİLER, ZEHİRLEDİLER"
"Her türlü riski göze alarak başlattığımız çözüm sürecinde neler yaşadığımızı sizler biliyorsunuz. Biz çözüm sürecini neden başlattık? Yeter ki anneler ağlamasın dedik, yeter ki akan kan dursun dedik, yeter ki milletimizin her inançtan, her kökenden, her meşrepten insanıyla kardeş olsun dedik. Bu bölgenin insanları demokrasiden, ekonomik büyümeden nasibini alsın diye baldıran zehri de olsa bu meydanda söyledim, içeriz dedik. Samimiyetle başlattığımız bir süreci, bunlar provoke ettiler, zehirlediler, istismar ettiler ve sonra tamamen yıktılar. Çukur eylemleriyle bölgede yaşayan tüm vatandaşlarımıza tuzak kurdular. Ferasetinizle, dirayetinizle ve sağduyunuzla bu tuzağa düşmediğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum."
"CHP TÜM KÖTÜLÜKLERİN ANASI"
Muhalefete yüklenen Erdoğan, Diyarbakır'da, Cizre'de ve Silopi'de olanlara kimsenin sesini çıkarmadığını söyledi ve ekledi, "Bunlar 1940'larda Türkiye'nin başına bir kabus gibi çöken tek parti CHP zihniyetinin günümüzdeki versiyonudur. Kürt kardeşlerime yapılan zulüm başta olmak üzere bu ülkedeki tüm büyük günahların anası olan CHP'yle yol yürümek ancak bunlara yakışır. Şimdi CHP ile HDP birlikte beraber yürüyorlar. İYİ Parti beraber yürüyor. Al birini vur öbürüne. Birbirlerinden hiçbir farkı yok. Küresel emperyalizmin ülkemizde yaklaşık bir buçuk asırdır kanayan yarayı kapatmak için evet çözüm sürecini biz başlattık ama çözüm sürecini sonlandıran biz olamadık. Çünkü çözüm sürecini bunların kötü niyeti, art niyeti, gizli gündemleri sonlandırdı. Güya siyasetçi kimliğiyle ortada gezenler de hiçbir zaman terörle, şiddetle aralarına mesafe koymadılar. Hiçbir zaman meşru, demokratik, hukuk düzeni içinde siyaset yapmayı düşünmediler. Diyarbakır'ın surunu, alim, ulema yatağı Cizre'yi, Silopi'yi köstebekler gibi kazanlara siz ne yapıyorsunuz diyemediler."
"BUNLAR SLOGAN ATAR BİZ İSE HİZMET EDERİZ"
"Devletten alınan paralarla sizlere hizmet getireceklerine, örgütün emriyle sokaklarda hendek ve çukur kazmadılar mı? Onların yapması gerektiği halde, dönüp bakmadıkları hizmetleri bizim bakanlıklarımız üstlenmek zorunda kaldı. Devletin görevlendirdiği kamu personeline kayyum diyerek itiraz edenler, örgütün dağdan gönderdiği çapulcuların karşısında bunlar hazır ola geçmediler mi? Kurumlarımız sizlere hizmet getirmek için çalışmalara başlayınca, yolların altına bombalar yerleştirdiklerini gördük. Belediyelere verilen kaynakların bir avuç terör baronuna peşkeş çekildiğini gördük. Asıl bunları görevden almazsak size ihanet etmiş olurduk. Artık belediyelere gelen her kuruş şehirlerimize ve sizlere hizmet için kullanılıyor. Bunlar sadece slogan atar, biz ise hizmet ederiz, eser ortaya koyarız, yatırım yaparız. Aramızdaki fark budur."
"Bunların ne söylediğine değil, ne yaptığına bakıyoruz. Seçimlerde 'seni başkan yaptırmayacağız' diye ortalığı inletenlerin, Yasin Börü'nün kanının hesabını verdiğini gördünüz mü? Kurban eti dağıtmak için evinden çıkan 16 yaşındaki Yasin Börü'yü nasıl alçakça öldürdüklerini biliyorsunuz değil mi? Önce kovalıyorlar, sonra sığındığı evde bıçaklıyorlar, ardından 3'üncü kattan aşağı atıyorlar, yetmiyor başını taşla eziyorlar, sonra arabayla üstünden geçiyorlar, en nihayetinde de üzerine benzin döküp yakıyorlar. Bu nasıl bir kindir, bu nasıl bir nefrettir, bu nasıl bir insanlıktan çıkmışlıktır?"
"TEK DERTLERİ ERDOĞAN'SIZ TÜRKİYE"
Çözüm sürecini bitirmek için muhalefetin talimat aldığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu, "Bunlar utanmadan sıkılmadan Ermeni soykırımı yalanını kabul ettirmeye çalışıyorlar. Benliklerinden kopmuş bu güruhun sizlerle ilişkisi olabilir mi? Selahaddin Eyyübi'nin mirasının taşındığı bir yerde, zalim İsrail'le birlikte benim Kürt kardeşimle ortak bir yanı olabilir mi? Ülkede ne kadar sapkın, sapık, marjinal grup var onların emrine vererek sizlerle hangi müşterekleri paylaşıyor olabilir? Tek dertleri, Tayyip Erdoğansız ve AK Partisiz Türkiye. İşi gücü bırakıp bizimle uğraşıyorlar. Yaptıkları tek hayırlı iş gördünüz mü? Göremezsiniz, çünkü yok. Diyarbakır'a huzur gelince neler olduğuna şahitsiniz. Akşam geç saatlerine kadar Diyarbakır'ın sokaklarındasınız. Niye güvenlik var. Bunları gördüğünüz her yerde yakalarına yapışın sorun sorgulayın. Çözüm sürecini bitirmek için kim size talimat verdi. Bunu sorun. Yalan, dalavere, ikiyüzlülükle karşınıza çıkıp sizleri oyalamasınlar."