Geçtiğimiz hafta eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte 39. TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'nı ziyaret eden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisine yöneltilen 'Cumhurbaşkanımız olacak mısınız?' sorusuna verdiği yanıtla dikkatleri üzerine çekmişti.
Dün sabah İsmail Küçükkaya'nın sunumuyla Halk TV ekranlarında izleyiciyle buluşan 'Yeni Bir Sabah' programına konuk olarak 'cumhurbaşkanlığı adaylığı' konusunda çarpıcı açıklamalara imza atan İBB Başkanı İmamoğlu, bu kez de Candaş Tolga Işık'ın sunumuyla TV100 ekranlarında izleyiciyle buluşan 'Az Önce Konuştum' programına konuk olarak dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
"1 MİLYON OY FARK ATARDIK..."
31 Mart 2019'da gerçekleşen '31 Mart Seçimleri' hakkında konuşan İBB Başkanı İmamoğlu, seçimlerin ardından yaşananlar hakkında 'Bu milleti rezil ettiniz' değerlendirmesinde bulunarak şunları söyledi:
"Sorgulanması gereken başka bir şey var. İstanbul seçimlerinde hatırlarsanız 'hırsızlar', 'çaldılar' diye kampanya yaptılar. Sayın bakan çıktı televizyona 'ortalama 700-750 civarında terörist tespit ettik' dedi. Programı yöneten 'emin misiniz' diyor. Garanti veriyor. 3 tane dava açılıyor. Davaların tamamı sonuçlanıyor. Sonucu ne biliyor musunuz? Sıfır. Tek bir gün para cezası bile yok. Hepsi beraat ediyor. Bu milleti rezil ettiniz. Demokrasi tarihinde olmayacak bir işi yaşattınız. Milyonlarca insanın oylarını yok saydınız. Aslında yargılanması gereken, gerçekten o gün seçimi nasıl bu şekilde siyasi bir manipülasyona uğrattılar. Ben zaten rakibimi görmem ki, görmezden geldim. Benim için yok hükmünde davrandım. Bunu hakaret olarak söylemiyorum. Bu bir stratejisi. Ben diyorum ki benim muhatabım seçimde seçmen. Bunu ilçede de büyükşehir de de aynı şekilde yaptım. Eğer bir oyuncu, sürekli rakibe karşı bir strateji kurgularsa hem kendi yeteneklerini ortaya çıkaramaz hem de seyirciye tat vermez. Ben milletimize gerçekten hizmet için yola çıktığımı biliyorum. O bakımdan pozitif cümlelerle 3 ay değil, 6 ay kampanya yapsaydık 1 milyon oy fark atardık..."
"YİNE O MUHTEREM İÇİŞLERİ BAKANI..."
YSK üyelerine hakaret suçlamasıyla yargılandığı davayla ilgili de konuşan İBB Başkanı İmamoğlu şunları söyledi:
"Düşünsenize; Ben 31 Mart seçiminde o en hararetli akşam, daha sandıklar sayılmamış, henüz rakamlar dökülmemiş. Anadolu Ajansı veriyi kesmiş. Öyle bir ortamda çıkıyorum hakkımı arıyorum. Hak yemem, hakkımı yedirmem diyorum. Öyle bir gece... Ve o gece o tansiyonla ben hiç bir laf etmiyorum, kimseye. 18 gün sabırla bekliyoruz. Hakkımızı alıyoruz. Sonra 6 Mayıs günü seçim iptal ediliyor. O hararetle yolumuz uzun diyorum, gençliğimiz var, heyecanımız yüksek deyip insanlara moral motive sağlıyoruz. Tek kötü lafımız yok. Ben aylar geçecek, 4 Kasım 2019'da bana hakaret edene, sayın bakana cevap veriyorum. Cümleme lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diyorum. Ben 4 Kasım'da, aradan 6 ay geçmiş. Görevimi yapıyorum, milletimle buluşmaktan moralimin en yüksek yerindeyim. O kadar süre sonra YSK'ya hakaret edeceğim... Ama daha acısı ne biliyor musunuz? Bu hakaret olarak ne zaman anlaşılıyor? 20 ay sonra. Dolayısıyla ben bir kaç yerde de söyledim. Size de söyleyeyim. Yine o muhterem İçişleri Bakanı söyledi ya, 'Hüngür hüngür ağladım İstanbul seçimlerini kaybettiğimiz gece diye. Ve o hüngür hüngür ağlayan akıl, o bakan ve o amiri bu davayı açtırmıştır. Bu siyasi bir süreçtir. Tekrar ifade edeyim gerçekten bu memleketi vicdan yoksunu, adalet yoksunu insanlardan bu devleti, bu milleti Allah korusun diye dua ediyorum ve aynı zamanda mücadele veriyoruz.
GÜYA BEN GİTMİŞİM AVRUPA'DA ÜLKEMİ ŞİKAYET ETMİŞİM...
Seçimi iptal edenler ahmaktır dediğim lafın öncesinde bana hakaret eden insanı hedef alarak cümlemi kuruyorum, ucuna da bu cümlemi ekliyorum. Seçimi iptal edenlerin kim olduğunu da az önce söylüyorum zaten. Benim için seçimi iptal edenler net. O gün hüngür hüngür ağlayan ve onun amiri ve onun çevresindeki insanlar diyorum. Benim için seçimi iptal edenler onlar. Bana ahmak diyen kişi kendisi ve ona cevaben bu cevabı verdiğimi diyorum. Ben AB Komisyonuna, bizim hükümetimiz diyor ki gel yerel seçimleri izle. Onlarda geliyor izliyor. Ve rapor tutuyorlar. O raporu tutan raportörde komisyonda beni konuşma yapmak üzere davet ediyor. Ben onun için gittim Strasburg'a. Ve orada bir konuşma yaptım. Konuşmamda aslında çok medeni bir konuşma. Aslında konuşmamda hükümete teşekkür ediyorum. Günün sonunda hakkımız olan bir seçimi iptal ettirdiniz diyorum. Bu seçimi iptal ettirmekle insanlarımızı ikinci seçime gitmekle bizim demokrasimize zarar verdiniz diyorum. Günün sonunda güya ben gitmişim Avrupa'da ülkemi şikayet etmişim... Bu düşünceyle İçişleri Bakanı bana hakaret ediyor. O ahmağa sesleniyorum diyor. Bir gün sonra gazeteciler soruyor bende lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye diyerek bana yaptığı hakareti kendisine iade ediyorum.
VİCDANIMA VE RUHUMA YERLEŞTİRMİYORUM
Vicdanıma ve ruhuma yerleştirmiyorum. Ben hiç negatif düşünmeyi sevmem. Bünyemi onla yormak istemiyorum. Yarın böyle bir kötü karar, böyle bir duygu hissetmiyorum, hissetmek de istemiyorum. Milletimiz adına da Türkiye Cumhuriyeti Yargısı adına da istemiyorum. Ekrem İmamoğlu bundan en son zarar görecek kişi."
"BU OMUZLAR BÜTÜN YÜKLERİ TAŞIR..."
İmamoğlu, Candaş Tolga Işık'ın "2023 seçimleri için söylemiyorum. Ama genel olarak ileride cumhurbaşkanı olmak gibi hayaliniz var mı" soruna ise şu şekilde yanıt verdi:
"Çok ilginç bir bakış açısıyla soru sordunuz tebrik ediyorum. Ama benim öyle bir hayalim yok. İdeallerim adına Beylikdüzü Belediye Başkanı olmak istedim, orada yaşıyordum, çok emek vermiş bir iş adamıydım ve işler iyi gitmiyordu üzülüyordum. Ama ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olacağım diye hayal kurmadım. Ama işimi iyi yaptım. Beni davet etiler ve kabul ettim. Bu iş hayal kurmakla değil gerçekleri kabul etmekle olacak şeydir. İstanbul'a hizmet etmekten gurur duyuyorum. Ama şunu da söylüyorum, bu sürece kendini adamış biri olarak memleketin iyileşmesi, normalleşmesi, demokratikleşmesi adına 86 milyonu eşit gören devlet yapısı olması adına bu omuzlar bütün yükleri taşır. İstediğin yorumu yap. Milletimizin duyguları buna karar verir. Ben kendini adamış Ekrem İmamoğlu olarak, İstanbul’un en fazla oy olarak seçilmiş başkanı olarak bana öyle geliyor ki bu omuzlar bütün yükleri taşır..."