Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, Öğretmenlik Meslek Kanunu ve bu kanunla getirilen kariyer basamakları sistemine karşı yarın Ankara’da yapacakları miting öncesinde, bugün sendikanın genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Bakan Özer’in Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı çıkan öğretmenlere ve eğitim sendikalarına yönelik sözlerini eleştiren Kurul, şunları söyledi:
“Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, dün yaptığı bir konuşmada, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu eleştiren öğretmenleri ve sendikaları ‘trol’ olmakla suçlayarak yapılan çalışmaları küçümseyici ifadeler kullanmıştır. Bakan Özer, eğitim emekçilerine ve onların sendikalarına kulak vermek, eleştiri ve önerilerini dinlemek yerine, bizleri ‘trollük’ yapmakla suçlayarak kendisinden önceki Milli Eğitim Bakanlarının başlattığı, kendisi dışındaki herkesi suçlama geleneğini sürdürmektedir.
'ÖĞRETMENLERİ VE SENDİKALARINI SUÇLAMAK YERİNE EĞİTİMİN SORUNLARINI ÇÖZMELİ'
Öğretmenlerin büyük çoğunluğu tarafından eleştirilen Öğretmenlik Meslek kanunu ve kariyer basamakları sınavı hakkında tartışmalar devam ederken iktidarın çeşitli düzeylerde temsilcileri tarafından öğretmenlere yönelik olarak kullanılan suçlayıcı, hatta aşağılayıcı ifadeler, iktidarın öğretmenlik mesleğine ve öğretmenlere yönelik çarpık bakışını ortaya koymaktadır. Sayın Bakan’a tavsiyemiz, öğretmenleri ve sendikalarını suçlamak yerine, eğitim sisteminin acil çözüm bekleyen sorunlarını çözmek için çalışmasıdır.
Mesleğimize, haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkacağımızı göstermek için iş kolumuzdaki bütün eğitim emekçilerini ve sendikaları, 15 Ekim’de saat 12:00’de Ankara Anıtpark’ta yapacağımız mitinge davet ediyoruz.”
'EĞER SEVDİĞİNDE BU KADAR ZULMEDİYORSA SEVMEDİĞİNDE NE YAPABİLECEK ACABA'
Nejla Kurul, Bakan Özer’in “Bizimle öğretmenimiz arasına kimse giremez. Bizden daha fazla kimse öğretmeni sevemez” sözlerinin anımsatılması üzerine de şöyle konuştu:
“Bizi eğer sevdiğinde bu kadar zulmediyorsa sevmediğinde ne yapabilecek, gerçekten merak ediyoruz. Çünkü getirdiği düzenleme, ayrımcı bir yaklaşımdır. Kimi öğretmenlerimizin hayatında iyileştirme sağlayan, kimi öğretmenlerimizi geçinememe sorunuyla karşı karşıya bırakan bir yasal düzenlemedir. Olay, sevgi meselesi değildir. Kuşkusuz tüm eğitim sendikaları, aynı zamanda öğretmenlerini sevmektedir. Asıl sevmek, öğretmenlerimizin çalışma koşullarını insanca yaşayabileceği bir ücret düzeyini, yoksulluk sınırında bir ücret düzeyini sağlamak, onun ortak çalışma koşullarını demokratikleştirmektir. Öğretmenlerimizin, öğretmenler odasının ve eğitim sendikalarının katılımını sağlayan bir mekanizma örmesidir. Bütün bunları şimdiye kadar görmedik. Ama dileğimiz şudur ki bu yasa geri çekilir ise Sayın Bakan’ımızın öğretmenlerimizi gerçekten sevdiğini anlayacağız.”