"Kahramanmaraş Merkezli Depremlerin Sonuçlarının Bütün Yönleriyle Araştırılması, Depreme Dirençli Yapı Stokunun Oluşturulması ve Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının Etkinliğinin Artırılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi" amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu toplandı.
"7 ŞUBAT'TA 2 BİN PERSONELLE TÜM DEPREM BÖLGESİNDE ÇALIŞMALARA BAŞLADIK"
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu başkanlığında toplanan komisyonda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürü Banu Aslan, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin hemen ardından hasar tespit çalışmalarının başlatıldığını, 7 Şubat'ta 2 bin personelin tüm deprem bölgesinde konuşlandığını söyledi.
11 İL VE TALEPTE BULUNAN 9 İLDE DAHA ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLÜYOR
Felaketin ardından 11 ilde etkililik alanı ilan edildiğini belirten Aslan bu illerin yanı sıra talepte bulunan 9 ilde daha hasar tespit çalışmalarının yürütüldüğünü dile getirdi.
Depremden etkilenen 11 ilin 6'sında hasar tespit çalışmasının tamamlandığını kaydeden Aslan diğer illerde hasar tespit çalışma oranının ise yüzde 96'lara ulaştığını ifade etti.
"MALATYA VE DİYARBAKIR 5 GÜN İÇİNDE TAMAM"
Aslan, "Hatay'da beş bölgenin ikinci kez tamamının taranması dün itibarıyla bitti. Malatya'yı 5,7'lik depremden sonra tekrar inceleme ihtiyacı hissettik. Bu çalışmalar da şu anda yüzde 70 bandında. Onu da 5 gün içerisinde bitirmeyi hedefliyoruz. Diyarbakır bugün bitiyor, Şanlıurfa ve Adana'yı da beş gün içerisinde tamamen bitiriyoruz" dedi.
İNŞAATI DEVAM EDEN BİNALARLA İLGİLİ KORKUNÇ SONUÇ...
Bölgede inşaatı devam eden binalara ilişkin de inceleme yaptıklarını dile getiren Aslan, normalde deprem sonrası inşaatı devam eden binaların incelenmediğini ancak bu depremin çok büyük bir afet olduğunu vurgulayarak natamam yapıların da incelemeye tabi tutulduğunu ifade etti.
Bu yapıların doktora ve üstü düzeyde uzman akademisyenlerce incelendiğini belirten Aslan, bölgedeki bütün illerde 27 bin natamam bina olduğunu, 16 bininin ise incelenmesini tamamlandığını kaydetti.
YÜZDE 98'İ YIKILACAK
Aslan, "16 bin natamam yapı incelendi. Ruhsatı almış, hiç çalışmaya başlanmamış, biz onları incelemiyoruz. Yaş beton çalışmaları başlamış, kimi birinci katta, kimi 10. katta ama iskan alamamış çalışmalar natamam olarak değerlendirildi. Bunların inceleme süreci başlatıldı. 27 bin natamam yapının 16 bininin incelemesi tamamlandı. Bunlardan 98'sinin hiçbir şekilde inşaatına devam edilemeyeceğine karar verildi. Bunlar hakkında yıkım kararı alındı. Bin 132 yapının 'Tekrar gözden geçirilmesi, güçlendirilmesi gerekiyor.' denildi. Başlangıç seviyesinde olan yapılar az hasarlı ya da hasarsız çıktı." şeklinde konuştu.
BETON SANTRALLERİNE ANİ DENETİMLER ARTIRILMALI
Aslan, milletvekillerinin sorusu üzerine beton denetimleri hakkında da bilgi verdi. 2007 yılından bu yana kaynağında denetim yapıldığını aktaran Aslan, yapı malzemesi üretim tesislerinin yılda 4-5 kez denetime tabi tutulduğunun bilgisini verdi. Beton santrallerine yılda en az 8 kez ani denetimler yapıldığını söyleyen Aslan bu denetimlerin daha da sıklaştırılması önerisine katıldığını ifade etti.
"DENETÇİLER TC KİMLİK NUMARASINI BİRBİRİNE VERİYORDU"
Beton numunelerine yerleştirilen çiplerde istismar yaşandığının ileri sürülmesi üzerine konuya açıklık getiren Aslan şunları söyledi: "Çipteki istismar şuydu: e-Devlet şifresiyle, T.C. kimlik numarasıyla giren denetçi ona göre bakardı. T.C. kimlik numarasının birbirlerine verildiğini duyduk. Bu hiç beklenmeyecek bir şeydir ama bunu duyduk. 5,5 ay öncesinin olayı."
"ASELSAN İLE ÇİP İSTİSMARINA ENGEL OLACAĞIZ"
"Buna ASELSAN ile birlikte farklı bir sistem getirdik, sadece koordinat atama değil, IP atama gibi. Kendi telefonu sisteme giriş yaptığında o nerede, bunu anlayacak bir sistem geliştirdik. 40 gün önceydi, bunu devreye koyduk. O istismarı kapattık."
'5 YILDA BİR DENETİM ZORUNLULUĞU GETİRİLDİ'
2022 yılında taşıyıcı sistemlerin denetimine ilişkin kanun maddesinin TBMM'de kabul edildiğini hatırlatan Aslan, bina kimlik sisteminin kurulmasıyla artık 5 yılda bir yapıların statik denetlemesi sürecinin başlatıldığını söyledi. Aslan, "Bina kimlik sistemini yönetmelikle başlatmıştık. Yapı denetimi başlayan, iskan alan yapılara bu takılıyor. Çip sistemiyle bu yapının içerisinde ne var ne yok bunun bilgisi içerisinde bulunuyor. 2021 yılının haziran ayında devreye girdi. Şu anda 81 ilde eş zamanlı olarak 130 binin üzerinde bina kimliklendirildi." şeklinde konuştu.
ARTIK KOLON KESEN, KAÇAK KAT ATAN VS. AĞIR CEZA ALACAK
Aslan, sözlerine şöyle devam etti: "Artık 'Kolonu kesti, balkonu salona kattı, bodrumda perdeyi deldi orayı pencere açıp eve çevirdi, üstüne kaçak kat attı.' gibi hiçbir istismar yapılamayacak. Bunu yapan varsa ciddi cezalandırılmayı da göze almış olacak. Hem savcılığa suç duyurusu hem anında belediyelerle, bakanlığımız eliyle yapılan manipülasyonun geriye çevrilmesi, gerekiyorsa binanın kitlenmesi, çok ciddi para cezaları gibi ceza sistemleri devreye konuldu."
'BASIN TANITIMINI 7 ŞUBAT'TA YAPACAKTIK, DEPREM OLDU'
Aslan, beş yılda bir uygulanacak denetim sisteminin de uygulanmakta olan yapı denetim sisteminde olduğu gibi elektronik dağıtım usulüyle gerçekleştirileceğini aktardı.
İstanbul'da Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesinin ardından bu konuda AR-GE çalışmasına başladıklarını bildiren Aslan, bina kimlik sistemi ile beş yılda bir denetim sisteminin pilot uygulamasının yapıldığını, bu konuda basın tanıtımını 7 Şubat'ta yapmayı planladıklarını ancak 6 Şubat'ta depremin meydana geldiğini ifade etti.
'2000 ÖNCESİ BİNALARLA İLGİLİ AR-GE YAPIYORUZ'
2000 yılından önce yapılan binaların bir çoğunun projelerine ulaşılamadığını aktaran Aslan, buna ilişkin de bir AR- GE çalışması başlattıklarını duyurdu. Aslan, "Binada birtakım değişiklikler meydana gelmiş ama ruhsatsız meydana gelmiş. Bunlara ilişkin, nasıl çözeceğimize ilişkin bir AR-GE yapıyoruz. En kısa sürede hayata geçiririz" dedi.
YAPI DENETİMLİ BİNALAR NEDEN HASAR ALDI?
Deprem bölgesinde, yapı denetimli olup orta ve üzeri yapısal hasar alan 216 bina bulunduğunu söyleyen Aslan, yapı denetimin 2001 yılında getirildiğini ancak 81 ilde eş zamanlı uygulanmadığını ifade ederek 19 pilot ilde yapı denetiminin uygulanmaya başlandığını sözlerine ekledi.
Aslan, "Depremden etkilenen 11 ilimizden Gaziantep, Adana ve Hatay bu illerdendi. Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya, Şanlıurfa, Diyarbakır gibi iller 2011'den itibaren yapı denetime geçti. Bunları '10-15 yaşında bir bina etkilendi, bu yapı denetimliydi neden böyle oldu?' sorusuna açıklık getirmek için söylüyorum." dedi.
'İŞÇİLER İÇİN SERTİFİKA ZORUNLULUĞU ELZEM'
Binaların inşaatında çalışan işçilerin durumuna dikkati çeken Komisyon Başkanı Veysel Eroğlu ise, elektrikçi, tesisatçı, mekanikçi, kalıpçı, demirci için sertifika zorunluluğunun uygulanmasının hayati bir konu olduğunu vurguladı.
'BELEDİYELER DÖNÜŞÜM İÇİN BÜTÇE AYIRMALI'
Kentsel dönüşüm konusuna da değinen Eroğlu, "Riskli illerden ve riskli bölgelerden başlayarak kentsel dönüşüm çok önemli. Bu dönüşüm olmadan biz depreme karşı ciddi bir tedbir almış olamayız. "Başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere bütün belediyeler riskli binaların dönüşümü için bütçelerinde bir para ayırmaları lazım." şeklinde konuştu.
Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü Riskli Yapılar Daire Başkanı Serdar Cenikli ise enkaz kaldırma çalışmalarında yüzde 20 seviyelerinde olduklarını bildirdi.
'KENTSEL DÖNÜŞÜMDE DAVALAR ÇOK UZUN SÜRÜYOR'
Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Suna Kotan, riskli yapılarda dönüşüm sürecini uzatan konuların başında, dönüşümün yargıya taşınması olduğunu dile getirdi.
"Kentsel dönüşümde davalar o kadar uzun sürüyor ki ciddi anlamda dönüşümü sekteye uğratıyor" diyen Kotan, kentsel dönüşüm konusunda ihtisaslaşmış mahkemelere ihtiyaç olduğunu, bu konunun acilen çözülmesi gerektiğini vurguladı. Bazı vatandaşların dönüşümden zengin olma gibi bir düşüncesinin de olduğunun altını çizen Kotan bu konuda algının kırılması gerektiğini söyledi.
YARDIMLAR VE DESTEKLER ÇOĞALMALI
Kentsel dönüşümde kira yardımı, faiz desteği gibi desteklerin verildiğini ancak sabit gelirli, emekli kesimin olduğu yerlerde yapılan yardımların yeterli olmadığını söyleyen Kotan sözlerine şöyle devam etti:
"Ekonomisi iyi olmadığı için gidip kredi çekemiyor. Verdiğimiz kira desteği yetmeyebiliyor. Dolayısıyla bir şekilde ekonomik bakımdan güçsüz olan kesimlerin olduğu yerlerdeki dönüşümlerde, yardımları artıracak finansman modeli oluşturmak lazım. Dolaylı kaynaklar bir yere kadar getiriyor işi. Doğrudan belki bir bütçe ayırarak yapmak lazım. Belki de maliyecilerle bunu konuşup kentsel dönüşümde yeni argümanlar nasıl yaratırız, asıl önemli konu bu. Kentsel dönüşümün finansman boyutunu çözdüğümüz zaman dönüşümün yapılmaması gibi bir şey olamaz."
'SADECE KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN ÖZEL BİR KURUM GEREKİYOR'
Kentsel dönüşüme 12 yılda toplamda 32 milyar lira para harcandığını, 3 milyon konutun da dönüşümün sağlandığını söyleyen Kotan, "Bu elimizdeki kaynaklarla hiç fena rakamlar değil ama ülkemizde dönüştürülecek bina sayısına baktığımızda bu yeterli mi, değil" dedi.
Sadece kentsel dönüşüme bakacak bir kuruma ihtiyaç olduğunun altını çizen Kotan, "Afet bakanlığı tartışılıyor, böyle bir bakanlık olacaksa mutlaka kentsel dönüşüm ve afet bakanlığı olmalı" ifadesini kullandı.