Almanya merkezli düşünce kuruluşunun 137 ülkeye mercek tuttuğu 'Dönüşüm Endeksi'nden vahim tablo çıktı: 2004'ten bu yana ilk kez otokratik devlet kategorisinde bulunan ülkelerin sayısı demokratik rejimleri geçti. Türkiye, son 10 yılda demokrasi ve hukukun en çok gerilediği ülke oldu. Türkiye, devletin temel işlevini yerine getirme kapasitesi bakımından 137 ülke arasında 74'üncü sırada yer aldı. Çalışmada, liyakatin, kamu verimliliğinin gerilediği ve kurumların bağımsız olmadığı savunuldu.
DEMOKRASİDE SON 10 YILIN EN KÖTÜ TABLOSU
Almanya merkezli Bertelsmann Vakfı’nın 2022 Dönüşüm Endeksi’ne göre son 10 yılda demokrasi ve hukuk devletinin en çok gerilediği ülke eksi 2,85 puanlık kayıpla Türkiye oldu. Gelişmekte olan 137 ülkeyi mercek altına alan araştırmada, Türkiye ‘devletin temel işlevini yerine getirme kapasitesi’ bakımından 74’üncü sırada yer aldı.
Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurular son iki yılda büyük bir patlama yaptı. Vahim tablo ‘adil yargılanma’ hakkıyla ilgili tartışmaları da beraberinde getirirken Almanya merkezli Bertelsmann Vakfı’nın 2022 yılı Dönüşüm Endeksi (BTI) raporu, Türkiye ile ilgili dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu.
Rapora göre Türkiye, son 10 yılda demokrasi ve hukuk devletinin en çok gerilediği ülke oldu. Her 2 yılda bir yayımlanan rapora göre, Türkiye, hukuk devleti, demokratik kurumların istikrarı ve devletin temel işlevini yerine getirme kapasitesi bakımından 137 ülke arasında 74’üncü sırada yer aldı. Son 10 yılda toplam -2,85 puanlık kayıpla Türkiye, mercek altına alınan tüm ülkeler arasında siyasi alanda en büyük gerilemenin yaşandığı ülke oldu.
DW Türkçe’den Değer Akal’ın haberine göre, 2023 yılında cumhuriyetin kuruluşunun 100’üncü yıldönümünü kutlamaya hazırlanan Türkiye, üç temel sorunla karşı karşıya. Raporda bu sorunlar ‘Otoriterleşmenin konsolidasyonu, ekonomik kırılganlık ve artan oranda ihtilafların hakim olduğu bir dış politika’ olarak sıralandı. Türkiye’de milliyetçiliğin yükselişte olduğu, ancak milliyetçi söylemlerin sadece AK Parti ve koalisyon ortağı olan MHP tarafından değil, muhalefet partileri tarafından da kullanıldığı belirtilen raporda “Kutuplaşma hız kesmeden devam etti” deniliyor.
İç siyasetteki gelişmelerin Türkiye’nin dış politikasını da etkilediğine vurgu yapılan BTI raporunda, Suriye ve Libya’daki tek taraflı askeri operasyonları ile Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerinin Türkiye’nin NATO ve Avrupa Birliği’ndeki (AB) müttefikleriyle ilişkilerindeki gerilimi tırmandırdığı kaydediliyor.
Raporda, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş ve yargı bağımsızlığındaki gerilemenin “Türkiye’de işleyen serbest pazar ekonomisini gölgelediği” vurgulanırken yolsuzluk da “yaygın bir yapısal sorun” olarak nitelendiriliyor. Bağımsız ve önleyici nitelikte bir yolsuzlukla mücadele kurumunun olmaması en temel sorunlardan biri olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’nin yolsuzlukla mücadele için hedeflenen reformların büyük bir kısmını hayata geçirmediği vurgulanıyor. Ekonomideki gerilemenin de mercek altına alındığı raporda “Hukuk devletinin erozyonu ve ekonomi yönetiminin bağımsızlığının olmayışı, Türkiye ekonomisini olumsuz etkilemeye devam ediyor” denildi