İran’nın başkenti Tahran'da başörtüsünü “düzgün takmadığı” gerekçesiyle gözaltına alınan 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümünün ardından ülke geneline yayılan protestolar, 1979’daki devrimin ardından en kitlesel protestolar oldu.
İranlıların direnişi 3 aydır kesintisiz sürerken İran yargısı geçen hafta yaptığı açıklamayla, ülkede 11 kişiye “Allah düşmanlığı” ve “yozlaşma” nedeniyle idam cezası verildiğini duyurmuştu.
4 DİLDE TEPKİ GÖSTERDİ
İdam cezaların Türkiye'den ve dünyadan tepkiler yükselirken Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İran yönetimine idam cezalarıyla ilgili sosyal medya hesabından tepki gösterdi.
"HANGİ ÖLÜM HAK VE ÖZGÜRLÜK İSTEĞİNİ YOK EDEBİLMİŞ Kİ?"
Türkçe, Kürtçe, Farsça ve Azerice 4 dilde tweet atan Demirtaş, şunları yazdı:
"Halkların özgürlük isteklerini şiddetle, idamla bastırmaya çalışan İran devletini kınıyorum. Hangi şiddet, hangi hapis, hangi ölüm hak ve özgürlük isteğini yok edebilmiş ki?"
NE OLMUŞTU?
İran'da 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin "başörtüsü kurallarına uymadığı" gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesiyle başlayan protestolar 3 aydır sürüyor.
Gösterilerle bağlantılı olarak şu ana kadar 6'sı Tahran'da 5'i de Elburz eyaletinde olmak üzere en az 11 kişi idama mahkum edilmiş, iki kişi idam edilmişti.
Tahran'da bir güvenlik görevlisini yaralamakla yargılandığı mahkemede suçlu bulunarak, muharebe (devlete karşı savaş açmak) suçundan idama mahkum edilen Muhsin Şikari adlı göstericinin cezası 8 Aralık'ta infaz edilmişti.
İran Ceza Kanunu'na göre, "yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak (ifsad fi'l arz)" ve "devlete karşı savaş açmak (muharebe)" gibi suçlarla itham edilenler idam istemiyle yargılanıyor ve genellikle haklarında idam kararları veriliyor.
Ülkede bir güvenlik görevlisini yaralamakla suçlanan Muhsin Şikari'nin muharebe suçundan idama mahkum edilmesi ve sonrasında cezasının infaz edilmesi ülkede tepkilere yol açmıştı.
İran'ın güneydoğusundaki Zahidan kentinin Cuma İmamı Sünni din adamı Abdulhamid İsmailzehi, 9 Aralık'ta verdiği bir hutbede, Şikari hakkındaki ölüm cezasının İslam ve Kur'an-ı Kerim'e aykırı olduğunu söylemişti.
Meşhed kentinde "2 güvenlik görevlisini öldürmek" suçlamasıyla yargılandığı mahkemede yine muharebe (devlete karşı savaş açmak) suçundan ölüm cezasına çarptırılan Mecid Rıza Rahneverd de 12 Aralık'ta idam edilmişti.
İran'da gösterilerle ilgili tutuklanan ve haklarında davalar açılan göstericiler, "yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak", "devlete karşı savaş açmak", "ülke güvenliğine karşı suç işlemek amacıyla toplantı düzenlemek", "güvenlik güçlerine saldırmak", "kamu veya özel mülke zarar vermek" ve "kamu düzeni ve ulusal güvenliği bozmak" gibi suçlarla yargılanıyor.