Pazarcık ve Elbistan merkezli 7.7 ve 7.6’lık şiddetli depremlerin bilançosu ağırlaşırken, 11 ili etkileyen depremdeki yıkımın boyutuyla ilgili tartışmalar sürüyor. Wall Street Journal’ın haber podcasti The Journal’da muhabir Sune Engel Rasmussen, deprem esnasında otelde kalan Kıbrıs merkezli genç bir voleybol takımının hikayesini ve imar affından kolon kesmeye kadar yıkımın nedenlerini değerlendirdi.
‘ÖNEMSİZ GİBİ GÖRÜNÜRKEN…’
Programda aktarılanlara göre, voleybol takımı İsias Oteli’nde yer olmadığı için iki farklı tesiste kaldı. Depremin ardından, takımın bir kısmının kaldığı Park Otel yıkılmadı. Rasmussen, Adıyaman’a gelen ve yaşları 12 ila 14 arasında olan kız ve erkek öğrencilerden oluşan takımda yaklaşık 55 oyuncu olduğunu söyleyerek “Sadece otel değiştirmek oldukça önemsiz bir karar gibi görünüyor ancak sonradan anlaşılıyor ki herkes için son derece dramatik sonuçlar doğuracak bir karardı” dedi.
Park Otel’de kalan sporculara değinen Sune Rasmussen, “Hepsi hayatta kaldı. Diğer otel 300 metre ötede. Birbirlerine çok benziyorlar. Park Otel’deki bir balkondan İsias Otel’i görebiliyorsunuz. Park Otel’in dışında biraz hasar var ancak çökmedi ve orada kimse ölmedi” ifadelerinde bulundu.
‘BİNALARI ONARMAK YERİNE AF ÇIKARILDI’
Neredeyse yan yana olan iki yapıdan birinin neden yıkılmadığını sorgulandığı programda imar afları hakkında konuşuldu. Programın sunucusu olan Ryan Knutson, “Türkiye iki büyük fay hattı üzerinde yer alıyor ve daha önce yıkıcı depremler yaşadı. 99 depreminde 17 binden fazla insan hayatını kaybetti. Daha sonra milletvekilleri daha güçlü inşaat şartları için baskı yaptı, ancak daha katı yasalara rağmen birçok yeni inşaat hala yasalara uygun değildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu binaları onarmak ya da yıkmak yerine af çıkardı” dedi.
Seçimlerden önce imar aflarının gündeme getirildiği konuşulurken, Knutson, “Bu af, imar yasalarını ihlal edenlerin bir ücret ödemeleri halinde bu durumdan kurtulmalarına izin verdi. Eski liderler de daha önce inşaat affına izin verdiler, ancak Erdoğan gibi değil. Erdoğan, affın bir inşaat patlaması yaratacağını, istihdam yaratacağını ve çok ihtiyaç duyulan konutları sağlayacağını düşündüğünü” ekledi.
KOLONLARIN İNCELTİLDİĞİ BELLİ OLUYOR
Sune Rasmussen, “Otel için imar affı olduğunu kesin olarak söyleyemem. İddiaya göre, imar yasalarına uymuyordu. İnternette, kolonların alışılmadık derecede ince göründüğü otel lobisinin fotoğraflarını görebilirsiniz. Süpermarketler, oteller bunu yapıyor. Süpermarkette yiyeceklere, lobide yer açmak için ya da İsias Otel’in yeraltı otoparkı örneğinde olduğu gibi daha fazla yer açmak için sütunları inceltiyorlar” diyerek “Uzmanlar, bunun deprem bölgesinde tehlikeli yapılaşmaya örnek olduğunu söylüyor” şeklinde ekledi.
‘SUÇLU KİM?’
İsias Oteli'nin sahibinin tutuklandığı ve üç otel müdürüyle birlikte soruşturmaya tabi tutulduğunu belirten Knutson, “Bu politikadan birini sorumlu tutmak gerçekten mümkün mü? Çünkü bu yasal bir politikaydı. İnşaatçılardan yetkililere kadar, bu binaların kurallara uymadan inşa edilmesine ve ayakta kalmasına izin verme kararına dahil olan pek çok kişi vardı” şeklinde konuştu.