İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında çevre kirliliğinin en aza indirilmesi çoğu ülkenin öncelikli gündemi haline gelirken, Mısır'da Ras Shukeir petrol terminalinden üretim atık suyunun her gün Kızıldeniz'e boşaltıldığı ortaya çıktı.
BBC ve gazetecilik grubu SourceMaterials'ın eline geçen sızdırılmış belgelerde, petrol ve gaz sondajı sırasında yüzeye çıkarılan neredeyse arıtılmamış atık suyun, yüksek düzeyde toksin, yağ ve gres içerdiği belirtildi.
MISIR'IN ÇEVRE YASALARINA UYMUYOR
BBC'nin aktardığına göre belgelerin, Süveyş Körfezi Petrol Şirketi (Gupco) tarafından 2019 yılında suyun arıtılması için bir şirketin tutulması amacıyla hazırlandığı bildirildi.
Belgelerde kirlilik seviyelerinin Mısır çevre yasa ve yönetmeliklerine "uymadığı" söyleniyor.
Buna göre, her gün 40 bin metreküp (16 olimpik yüzme havuzuna eşdeğer) zehirli su Kızıldeniz'e veriliyor.
'ÇOK ENDİŞE VERİCİ'
Arizona Eyalet Üniversitesi'nde ekolojist Dr. Greg Asner, bu bilgilerin kurşun, kadmiyum, bakır, nikel ve diğer ağır metallerden kaynaklanan kirliliği ortaya koyduğunu ve durumun "çok endişe verici" olduğunu söylüyor.
Asner, "Burada yanlış bir şeyler olduğunu söyleyebilmek için uzman olmanıza gerek yok" diyor.
'TEMİZLEMEKTENSE SATTILAR'
Mısır hükümeti atık su sorunundan en az 2019'dan beri haberdar
sızan belgeler, Mısır hükümetinin atık su sorununu İngiliz petrol şirketi BP'nin tesisteki yüzde 50 hissesini Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dragon Oil şirketine sattığı 2019 yılından beri bildiğini gösteriyor. Kalan yüzde 50'lik hisse ise Mısır'ın devlet petrol şirketine ait.
BP'nin hamlesi, yaklaşık 10 milyar dolar değerindeki şirket varlıklarını elden çıkarma kararının bir parçasıydı. Yeşiller Partisi'nin Birleşik Krallık milletvekili Caroline Lucas, "BP ve diğer petrol şirketlerinin en kirli, çevreye en çok zarar veren varlıklarını temizlemektense satmayı tercih etmeleri şaşırtıcı değil" diyor.
BP, BBC'ye Gupco hissesinin satışının iklim hedeflerinin bir parçası olarak değil, mali nedenlerle yapıldığını söyledi. Atık su ile ilgili sorularımızı Gupco'ya yönlendirdi.
Gupco ve Mısır Çevre Bakanlığı, BBC'nin yorum talebine yanıt vermedi.
ATIK SU AKINTISI GÖRÜNTÜLENDİ
Ras Shukeir'deki tesislere yalnızca petrol işçileri ve hükümet müfettişleri erişebiliyor. Ancak BBC, su kirliliğinin boyutunu incelemek için uydu görüntülerini kullanabildi.
Yüksek çözünürlüklü uydu görüntülerinin analizi, yeşil renkli bir atık su akıntısının denize ulaştığını ve 20 km ilerleyerek deniz yaşamını barındıran bölgelere doğru ilerlediğini gösteriyor.
Uydu analiz şirketi Soar.Earth, akıntıyı incelemek için uzaktan su kalitesi izleme teknikleri kullandı.
Şirketin uzaktan algılama uzmanı Sergio Volkmer, görüntüye "algı çoğalmasının sebep olmadığını" ancak bunun, yüzeyin altındaki tortular veya sıvılardan kaynaklandığını söylüyor.
Aynı yeşil akıntı 1985 tarihli BBC'nin erişebildiği en eski uydu görüntüsünde de görülebiliyor. Bu da petrol terminalinin onlarca yıldır Kızıldeniz'e "üretim atık suyu" boşaltıyor olabileceğini gösteriyor.
Tesisin Eylül 2022'deki en son görüntüsünde hâlâ görünüyor.
'DENİZ CANLILARINI BOĞABİLİR'
Arizona Eyalet Üniversitesi ekolojisti Dr Asner, mercan resiflerini izleyen yüksek çözünürlüklü uydu aracı Allen Coral Atlas'ı kullanarak bölgeyi inceledi.
Etkilenen alanın her iki yanında gelişen bir ekosistemin işaretleri olsa da, "birdenbire suyun şeffaflığını yitirdiğini" ve buna yüzeyde kirliliğe benzer bir durumun sebep olduğunu belirtiyor.
Londra Brunel Üniversitesi'nde toksinlerin organizmalar üzerindeki etkilerini inceleyen öğretim üyesi Dr. Gera Troisi, "üretim atık suyunda" bulunan bileşiklerin deniz suyuyla reaksiyona girebileceğini, bunun sudaki oksijeni emebileceğini ve en dirençli deniz canlılarını bile boğabileceğini söylüyor.
Troisi, "Onları boğuyoruz ve tüm bu yüzeydeki maddeler nedeniyle ışıktan da men ediyoruz" diyor.
'MERCAN KORUNMALI'
Birleşmiş Milletler (BM), küresel ortalama sıcaklıkların 1,5 derece artması durumunda dünyadaki mercanların yüzde 90'ının yok olacağı konusunda uyarmıştı.
Kızıldeniz'de deniz sıcaklıkları küresel ortalamadan daha hızlı artıyor ancak bölgenin "süper mercanı" şimdiye kadar iklim değişikliğinin etkilerine karşı dirençli olduğunu kanıtladı.
Bazı bilim insanları, Kızıldeniz mercanının dünya çapında mercanları kurtarmanın anahtarı olabileceğini düşünüyor.
Deniz bilimci Sylvia Earle, bu mercanı yükselen sıcaklıklar karşısında neyin koruduğunu bulmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Ancak "Büyük Bariyer Resifi gibi dünyanın diğer bölgelerindeki bozulmuş resifleri iyileştirmek için Kızıldeniz'den mercan nakli olasılığı nedeniyle kirliliğin uluslararası toplum için çok büyük önem taşıdığını" belirtiyor.
BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİN YÜZDE 30'UNUN EV SAHİBİ
Mercan resifleri, okyanusların yalnızca yüzde 0,1'ini kaplamasına rağmen denizdeki biyolojik çeşitliliğin yüzde 30'una ev sahipliği yapıyor.
Kızıldeniz'de şahin gagalı kaplumbağalar gibi nesli tükenmekte olan türler için güvenli sığınaklar olmanın yanı sıra milyonlarca Mısırlıya gelir sağlayan balıkçılık, deniz tarımı ve turizm gibi faaliyetleri destekliyorlar.
Hem Mısır'da hem de uluslararası camiadaki bilim insanları, Gupco'nun faaliyet gösterdiği bölgenin, Kızıldeniz'de Büyük Kıyı Resifi olarak bilinen deniz koruma bölgesine dahil edilmesini tavsiye ediyor. Şu anda resifin yaklaşık yüzde 50'si korunuyor.
STK'lar, koruma kararının Mısır çevre bakanlığı tarafından COP27'de duyurulmasını bekliyordu. Ama şu ana kadar herhangi bir duyuru yapılmadı.