Ev kadını Çilem Doğan, 2013'te evlendiği ve bir çocuk sahibi olduğu eşi Hasan Karabulut'u, şiddet gördüğü ve kendisini fuhuşa sürüklemek istediği gerekçesiyle 8 Temmuz 2015'te tabancayla vurarak öldürdü.
Tutuklanan Çilem Doğan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı Adana 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'tahrik ve iyi hal indirimi' ile 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Çilem Doğan'ın avukatı, müvekkilinin uygun görülecek adli kontrol tedbirleriyle tahliye edilmesi için talepte bulundu. Mahkeme heyeti Çilem Doğan'ı 20 Haziran 2016'da 50 bin TL kefaletle tahliye etti. Dava ise Yargıtay'a gönderildi.
5 yılın ardından bugün Doğan’ın 15 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Kararla birlikte Doğan, yeniden cezaevine girecek.
'BENİ DEĞİL, 8 YAŞINDAKİ KIZ ÇOCUĞUNU HAPSETTİLER'
Hapis cezasının onanmasının ardından Çilem Doğan, böyle bir karar beklemediğini ve büyük üzüntü duyduğunu söyledi. Yıllarca şiddet gördüğünü ve kızıyla hayatta kalma mücadelesi verdiğini dile getiren Doğan, “Bu kararla aslında beni değil 8 yaşındaki kız çocuğunu hapsettiler. 8 yaşındaki kız çocuğu hem annesiz hem babasız büyüyecek. Beni aslında mahkum etmediler. 8 yaşındaki bir kız çocuğunu sahipsiz bıraktılar. Çok üzgünüm. Adalete olan inancımı kaybettim. Mücadelemize devam edeceğiz. Bir şekilde kazanacağız” şeklinde konuştu.
Doğan’ın avukatı İsa Ayanoğlu ise alınan kararı Ceza Genel Kurulu’na taşıyıp karar düzeltme talep edeceklerini ve bu durumun adil olmadığını söyleyerek, kararın erkek şiddetini cesaretlendireceğini dile getirdi.
SOSYAL MEDYADA TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜDÜ
Olayın ardından sosyal medya kullanıcılarının bir çoğu karara tepki gösterdi.
Bir Twitter kullanıcısı, Çilem Doğan'ın yaptığının öz savunma olduğunu ve bunun bir hak olduğunu ifade etti.
Avukat Deniz Akbıyık da öz savunmanın meşru müdafaa olduğunu dile getirdi. "Erkek şiddetini değil meşru müdafaayı, haklarımızı koruyun" dedi.
Kadın Meclisleri ise paylaşımında "Yetkililer korumadığı için kendini korumak zorunda kalan Çilem ve hayatı için mücadele etmek zorunda kalan kadınlar asla yalnız yürümeyecek" ifadelerini kullandı.