Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'nde kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin olarak tedbirlerin alınmasının gerekli görüldüğü aktarıldı.
Söz konusu 'Tasarruf Genelgesi' hakkında açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, "Genelgede görüyoruz ki; tasarruf tedbirlerinden sadece Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Başkanlığı muaf tutuluyor. Yani Erdoğan, kendi yayınladığı tasarruf genelgesinde kendisini muaf tutuyor. Açıkça ‘Ben israfa devam edeceğim’ diyor. Sadece bu düzenleme bile devlet yönetimindeki çürümüşlüğün resmidir" dedi.
'TASARRUFU BELEDİYELERDEN BEKLİYORLAR'
Torun, “Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı tarafından yayınlanan sözde tasarruf genelgesi, israfa teslim olmuş bir zihniyetin ‘tasarruf’ kelimesinin anlamından bile bihaber olduğunu gözler önüne sermiştir. 19 yıllık devri iktidarlarında, ülkemizin tüm kaynaklarını israf edenler, şimdi çıkmış tasarruftan bahsediyor. ‘İtibardan tasarruf olmaz diyenler’, tasarrufu belediyelerden bekliyor" ifadelerini kullandı.
'İKTİDARIN TASARRUFTAN ANLADIĞI KREŞ YAPTIRMAMAK'
CHP'li belediyelerin göreve gelir gelmez "israf düzenine, lüks araç saltanatına, yetim hakkının yandaş dernek ve vakıflara aktarılmasına" dur dediğini söyleyen Torun, bu genelgede iktidarın tasarruftan anladığının 'belediyelere kreş yapmayın' demek olduğunu söyledi.
Torun sözlerine şöyle devam etti:
"Yavrularımız için kreş yapmayı israf olarak gören bu iktidarı milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Milletin parasını cebe indirirken susanlar, artık kreş yapmayı israf sayacak kadar aklını kaybetmiştir. Günlük gazete alımlarını sınırlandırmayı da tasarrufta ilk iş olarak görmek, ancak bu sorunlu zihniyete yakışır.
'İSRAF ÇUKURUNDAN MİLLETİ KANDIRARAK ÇIKAMAZLAR'
Bin odalı saraylarda lüks içinde yaşayanların; yazlık, kışlık, uçan saraylarda sefa sürenlerin; kamuda 3-5-10 maaşla zenginliğine zenginlik katanların tasarruftan bahsetmesi, tek kelimeyle milletin aklıyla alay etmektir. Bu iktidar düştüğü israf çukurundan, milleti kandırarak çıkamazlar. Ant olsun ki; halkımızla birlikte iktidara geldiğimizde, tasarruf diyerek milleti kandırmaya çalışırken ülkemizi israfa mahkûm eden bu düzeni tersine çevireceğiz.”