CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleştirdiği konuşmada, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinde olması gerektiğini, aksi bir durumda emeklilerin yokluğa ve yoksulluğa mahkum edileceğini ifade etti. Kamu memurlarına da verilen ücret artışının yetersiz olduğunu, seyyahen ek artış yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
1 SU, 1 SİMİT 13,5 LİRA EDİYOR
Meclis’e gelirken bir fırından aldığı simit ve suya 13 ,5 lira ödediğini söyleyen ve su-simitle Meclis'e gelen Gürer, “4 kişilik bir aile, 3 öğün simit ve su tüketse günlük 162 lira yapıyor, aylıksa 4.860 lira yapıyor. Yalnızca simit ve suyla yaşayan bir ailenin aylık gideri 4.860 lira. Sizin emekliye reva gördüğünüz ise yalnızca 5.500 lira. Eğer bu emekli, büyükşehirlerde yaşıyorsa vereceği kirayla simit ve su da alamıyor” ifadelerini kullandı.
2008 senesinde AK Parti iktidarının emeklilere aylık bağlama katsayısının yüzde 70’ten yüzde 30’a düşürüldüğünü anımsatan Ömer Fethi Gürer, bu uygulamanın hayata geçmemiş olsa idi bugün en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesinde olacağına işaret etti. Gürer ”2008 yılında aylık bağlama oranı yüzde 70'ten yüzde 30'a düşürüldü. Ne deniyor? "Biz, emekli maaşının artışını sağladık. Hayır, gasp ettiğiniz hakkın bir kısmını iade ediyorsunuz, emeklinin hakkını vermediniz” şeklinde konuştu.
ERDOĞAN’IN ÇAY VE SİMİT HESABI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti'nin kurulduğu yıllarda, parti genel başkanı olarak yaptığı simit ve çay hesabını hatırlatan Gürer, “Erdoğan o dönemde yaptığı açıklamada, ‘Bu zalim yönetim bu aziz millete bir bardak çay ile bir simidi bile layık görmüyor. Bunların peşinden nasıl gideceksiniz? Evin kirasını kim ödeyecek? Elektrik parasını kim ödeyecek? Su parasını kim ödeyecek? Çoluk çocuğun okul masrafını kim karşılayacak?’ diyordu. İşte, ülkeyi bugün bu hâle getirdiniz ve verdiğiniz ücret artışını ‘müjde’ diye veriyorsunuz” şeklinde konuştu.
MEMURLAR BÜYÜKŞEHİRDE ÇALIŞMAK İSTEMİYOR
Kamuda çalışanların ücret artışına toplu sözleşmeyle kazanılan yüzde 8’lik hakkı da ekleyerek, bu oranın da sanki zam yapmış gibi lanse edildiğine dikkat çeken Gürer, kamu çalışanlarının bu ücretle geçinebilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle memurların büyükşehirlerde çalışmak istemediklerini de söyledi.
5 KİŞİDEN BİRİ YARDIMA MUHTAÇ
4 milyon 332 bin 805 hane sosyal yardım aldığı ülkemizde, AKP iktidarı tarafından her 5 kişiden 1'ini sosyal yardıma muhtaç kılındığını ve 15 milyon insanın sosyal yardımla yaşamak zorunda bırakıldığını belirten Ömer Fethi Gürer, işçi ve memur aylıklarının yoksulluk sınırının altında olmaması gerektiğini ifade etti.
BAYRAM İKTRAMİYELERİ
En düşük emekli aylığının ve emeklilere ödenen bayram ikramiyelerinin asgari ücrete eşitlenmesi, ilaç katkı payının kaldırılması, yakacak ve kira yardımı yapılması gibi konularda kanun teklifleri verdiklerini hatırlatan Gürer, ancak sanki sadece iktidar partisine mensup milletvekillerinin tekliflerinin görüşülebileceği gibi bir yanlış uyulamadan dolayı bu tekliflerin kabul görmediğini ifade etti.
5 BİN 500 LİRA YETMEZ
En düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesinde olması gerektiğini, aksi taktirde, emeklilerin yine yoksulluğa ve yokluğa mahkum olacağını belirten Gürer, “Emekliler; beyaz eti dahi alamaz duruma gelmişler, sabahları bayat ekmeğin ya da ucuz kıymanın alınabileceği yerlerde kuyruk oluşturuyorlar, pazara çıkamıyorlar, markete gidemiyorlar, torunlarının yüzüne bakacak hâl kalmamış, 5.500 liraya çıktı diye övünüyorsunuz. Bu, övünülecek bir ücret değil, utanılacak bir ücrettir” şeklinde konuştu.
Emeklinin mağduriyetini giderecek düzenlemeler yapılması, emeklinin, kamu çalışanlarının durumlarının iyileştirilmesi, kamu çalışanlarının ücretlerine seyyanen zam yapılması, daha düşük ücrette kalıp daha çok mağduriyet yaşayanların ücretlerinin artışının da sağlanması gerektiğini söyleyen Gürer, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Biz bir öneride bulunuyoruz; örneğin, ehliyet affını getirin, hiç kimsenin canına kastetmemiş, 1 milyona yakın insanın bir nedenle -hata işlemiş- ehliyeti alınmış, bunların çoğu şoför, bir kez de bunlara af getirin diyoruz, bunu getirip burada gündeme almıyorsunuz.
'Emeklilikte yaşa takılanların 2022 yılı sonunda sorununu çözeceğiz' dediniz, bugün yeni yılın ilk ayın 11'i oldu hâlihazırda olanlarla ilgili Meclise bir kanun teklifi getirmediniz. Taşeron, geçici işçi, mevsimlik, sözleşmeli çalışanlar ne olacaklarını bilmiyorlar çünkü Mecliste bunlarla ilgili bir kanun teklifi de yok. Ücretlilerle ilgili getirdiğiniz artış, enflasyon karşısında alım gücünü destekleyen ve artıran bir artış da değil. O nedenle, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları "modern kölelik" dediğimiz çalışanın hakkını vermeyen, gasbeden bir anlayışla sürdürülüyor. Bunun, bu ülkeye hayrı olmadığı insanların yaşadığı mağduriyette görülüyor…”