İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında 2 yıl 7 ay hapis cezası ve siyasi yasak kararı verilmesinin yankıları sürüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Adana’da CHP İl Danışma Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada iktidarın İBB'ye çökmek için özel bir çaba içerisinde olduğunu söyledi.
Siyasi saldırı altında olduklarını ifade eden Salıcı, "Bu bir dava, bizim bu davadan bir milim geri adım atacak halimiz yok. İster siyasi yasak getirsinler ister başka türlü baskılarla üstümüze gelsinler bu zulmeden iktidarı biz önümüzdeki ilk seçimde halkın iradesiyle sandığa gömeceğiz bundan yana şüphemiz yok. Bütün mücadelemizi, bütün çabamızı da bunun için veriyoruz” ifadelerini kullandı.
'İSTANBUL SEÇİMİNİN TEKRARI YARGI DARBESİYDİ'
İktidarın 31 Mart 2019 yılındaki İstanbul seçimlerini kaybetmesini hazmedemediğini belirten Salıcı, şunları söyledi:
"İstanbul seçimini 6 Mayıs’ta tekrar ettirdiler. 6 Mayıs’taki İstanbul seçiminin tekrarı tam anlamıyla bir yargı darbesiydi. Ama ben biliyorum o yargı darbesinden hemen sonra Adanalılar kalktı İstanbul’a geldi, eşini, dostunu aradı dedi ki, ‘bu bir siyasi parti ya da bir hizmet mücadelesi olmaktan çıktı bir demokrasi mücadelesine dönüştü CHP’nin adayına Ekrem İmamoğlu’na destek verin’ dendi. O sayede yani sizlerin de sayesinde Türkiye’deki bütün demokrasi yanlısı, demokratların sayesinde İstanbul’un ikinci seçimi 800 binden fazla oy farkıyla sonuçlandı. Adalet ve Kalkınma Partisi sıkı bir tokat yedi. ‘Sandıkla oynarsan tokadı yersin’ dedi millet ama bunlar uslanmış görünmüyorlar. Döndüler bizim il başkanımıza, İstanbul’un kazanılmasındaki öne çıkan birkaç önemli siyasetçiden biri olan Canan Kaftancıoğlu’na siyasi yasak getiren bir dava açtılar, 2013 yılında atılmış olan tweetlerden dolayı."
Bu yarattıkları mağduriyeti, vatandaşın gönlünde açmış oldukları bu vicdan yarasını vatandaş İstanbul’un ikinci seçiminde onlara nasıl gösterdiyse bu sefer hep beraber süreci örgütleyerek daha ağır bir tokadı Adalet ve Kalkınma Partisi’ne atmasını sağlamamız lazım. Bunun hazırlığını yapmamız lazım.
'İÇİŞLERİ BAKANI MAFYA BABALARIYLA FOTOĞRAF ÇEKTİRME PEŞİNDE'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun CHP'li belediyelerle uğraşmayı kendisine esas edindiğini ifade eden Salıcı devamında şunları söyledi.
"Taksim’in göbeğinde bombalar patlıyor, Türkiye’de terör saldırıları oluyor, Adana dahil bütün büyükşehirlerimiz uyuşturucu batağına batmış, okulların etrafında, insanların bildiği yerlerde uyuşturucu satılıyor. Bunları engellemekten sorumlu İçişleri Bakanı bırakmış bu işlerle uğraşmayı, Türkiye’nin iç güvenliğini, uyuşturucuyla mücadeleyi bırakmış, hem mafya babalarıyla fotoğraf çektirme peşinde hem uyuşturucu baronlarıyla gününü gün etme peşinde bir yandan da ‘CHP’li belediye başkanlarını ben nasıl yıpratırım, onlarla vatandaş arasında oluşan iyi ilişkiyi nasıl ortadan kaldırırım, onlara ne tür iftiralar atarsam vatandaşla araları açılır’ gibi meselelerle uğraşıyor.
Biz kendisine ‘İçişleri Bakanı’ diyoruz ama aynı zamanda ‘Fotoroman Süleyman’ diyoruz. Çünkü kendisinin içinde bulunduğu, dostlarının içinde bulunduğu bir albümü var. Orada uyuşturucu baronları var, mafya babaları var, dürüst, namuslu emeğiyle geçinen pek kimse yok. Dolayısıyla biz kendisine ‘Fotoroman Süleyman’ diyoruz."
'EMEKÇİLERİN YARISI AÇLIK SINIRINDA ÜCRET ALIYOR'
Salıcı, ülkede ağır bir ekonomik kriz olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
Artırmış olduğunuz asgari ücret vatandaşa nefes alma imkanı bırakmıyor. Geçen sefer asgari ücrete zam yaptıklarında asgari ücret dört kişilik bir ailenin açlık sınırıyla aynı seviyedeydi. Şu anda bu ay itibariyle biraz üstünde. Muhtemelen aralık sonunda dört kişilik bir ailenin açlık sınırı açıklandığında asgari ücretle eşitlendiğini belki de göreceğiz. Yani biz kendi insanımıza şunu söylüyoruz; asgari ücret artık ortalama ücrete dönüşmüş durumda. Bu ülkede emekçilerin yarısı açlık sınırında ücret alıyorlar.