İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan beklenen İstanbul depremini hatırlatarak, kentteki tüm sağlık kurumlarının dayanıklılıkları açısından hızla değerlendirilmesi ve hazırlanması çağrısında bulundu. Deprem bölgesinden yeni dönen Erdoğan, bölgede gördüklerinin benzer ve belki çok daha ağırının olası İstanbul depremi gerçeğiyle de yüzleştirdiğini söyledi.
Erdoğan İTO’da düzenlenen basın toplantısında Aile Sağlığı Merkezlerinden (ASM) ihtisas hastanelerine kadar İstanbul’da bina güvenliği oranının ne denli düşük olduğu hem çalışanlar hem de mülki amirler tarafından bilindiğini belirtti:
“Güncel deprem bölgesinin neredeyse yirmide biri kadar bir alanda, toplam deprem bölgesi nüfusundan daha fazla insanın yaşadığı bir metropolde, bırakın sağlık hizmetini, tahliyelerin olanaksızlığını öngörmek için kâhin olmaya gerek yok. İstanbul’daki sağlık kurumları değerlendirildikten sonra, gereken girişimler, güçlendirme seçenekleri de dikkate alınarak bütçelendirilmeli, durum tespitinin ötesine geçen adımlar atılmalı. Sağlık kurumlarının güçlendirilmesi için deprem fonundan bütçe ayrılmalı”
‘ÇAPA İLE CERRAHPAŞA YERİNDE DÖNÜŞTÜRÜLMELİ’
Cerrahpaşa Tıp ile İstanbul Tıp Fakülteleri kentin sur içinde kalan yegane, çok önemli eğitim kurumları ve üçüncü basamak hastaneleri. Her iki tıp fakültesinin yerinde yapılanması için 13 yıl önce ilk adımlar atıldı. Ancak bir türlü tamamlanmadı. Öğrencileri, hekimleri kolonları çatlayan, demirleri ortaya çıkan, betonları un ufak olan binalarda eğitim görmekten ve hizmet vermekten tedirgin olup, seslerini duyurmaya çalıştı. En azından her iki köklü ve önemli kuruma dikkat çekmeyi başardılar. Diken’in aktardığına göre Erdoğan iki fakülte ve hastanelerinin kendi yerlerinde kalmak kaydıyla yapılanmalarını tamamlanması için ihtiyaç duyulan ek ödeneklerin tahsis edilmesini istedi.
‘ASM AYNI ZAMANDA TOPLANMA ALANLARI OLARAK KONUMLANDIRILMALI’
Kamu kaynaklarının rasyonel bir öncelik planı ve hakkaniyetli bir dağılımla bu hastaneleri yenileyecek gücü olduğunu savunan Erdoğan “Bir ay önce başlayan ve halen yaşanan acıların tekrar yaşanmaması için yetkilileri öncelikle İstanbul sağlık kurumlarının bina güvenliğinin sağlanması için harekete geçmeye davet ediyoruz” dedi.
Erdoğan depreme hazırlık için ayrıca ‘’ASM aynı zamanda toplanma alanları olarak konumlandırılmalı. Tüm sağlık kurumlarında gerçek ve işlevsel deprem tatbikatları gerçekleştirilmeli. Güçlü bir sarsıntıda risk yaratabilecek tavan kaplamaları, ıslak laboratuvar malzemeleri, ameliyathane ve yoğun bakım teçhizatı gibi gereçler korumalı yerleştirilmeli’’ hatırlatmasında bulundu.
‘DEPREM OLMADAN ENKAZ ALTINDA KALDIK’
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Alper Döventaş, tıp fakültesi olarak deprem olmadan enkaz altında kaldıklarını söyledi. Geçen hafta İstanbul-Cerrahpaşa Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun ani bir kararıyla, binalarının depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle tüm faaliyetleri (iki birim hariç) durdurulan ve boşaltılan hastane, bugünden itibaren çok daraltılmış da olsa poliklinik hizmeti vermeye başladı.
Döventaş şunları söyledi: “Radyoloji ünitesi küçüldü, çok kısıtlı imkanlarla tetkik yapılabilecek. Acil ile çocuk kliniği kendi binalarında (her ikisi prefabrik) devam edecek. Beyin cerrahisinin yatakları ve yoğun bakımı acil cerrahi hastaları için ayrıldı. Nöroloji binasının yataklı ünitesi boşaltılarak, acil dahili hastalar yatırılacak. 800 yataklı hastane nerede hizmetini yürütecek henüz bilmiyoruz. Yataklı ünitelerin başka bir kamu hastanesine transferi ya da hızlıca bina inşaatı söz konusu. Ama henüz netleşen bir durum yok. Sayın bakanın (Fahrettin Koca) 1-2 günde bir planlama yapacağını öğrendik. Geleceğimizle ilgili nasıl bir planlama yapacağı belli değil. Yıkılan üst Cerrahpaşa’nın inşası için yapılacak ihalenin sonucunu bekliyoruz. En kısa sürede belirsizlikten kurtulmayı umut ediyoruz.”
‘2014’TE TOKİ İLE PROTOKOL YAPILDI, KARŞILIĞINDA ARAZİ VERİLEDİ’
İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raşit Tükel, her iki tıp fakültesinin yerinde inşası için 2014’de TOKİ’yle protokol imzalandığını hatırlattı. TOKİ’ye bunun karşılığında İstanbul Üniversitesinin Küçükçekmece Gölü çevresindeki 3 bin 650 dönümlük arazisinin verildiğini anlatan Tükel, şöyle devam etti: “2018’de İstanbul Üniversitesi bölündü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ile yollarını ayırdı (Cerrahpaşa Tıp Fakültesi yeri kurulan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa’da kaldı).
İstanbul Tıp Fakültesi’nde bir faaliyet sürüyordu. 2023’de tamamlanması planlanıyordu bu gerçekleşmedi. 2024’de ilk aşaması tamamlanır mı o da belirsiz. Hasdal’daki inşaatın bir süredir durduğunu biliyoruz. Bizim kendi yerleşkemizde, çocuk, dahiliye, su altı hekimliği gibi bölümlerde inşaatlar sürüyor. Bunların hızlanması, bir an önce bitirilmesi gerekiyor. Bir tek nöroloji binasının yapıldığını söyleyebiliriz.”
‘HER AN ÇOK CİDDİ DURUMNLARLA KARŞILAŞABİLİRİZ’
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca geçtiğimiz cumartesi günü her iki tıp fakültesini peş peşe ziyaret etmişti. Koca’nın sürmekte olan inşaatların altı ay içinde tamamlanacağına ilişkin vaadi olduğunu belirten Tükel, şöyle devam etti: “Bu vaatlerin sözde kalmaması için gündemden düşmemesi gerekiyor. Aynı şey TOKİ tarafından inşaatına başlanan Hastal’daki yapı için de geçerli. Hem oranın hem de Çapa yerleşkesindeki binaların gecikmesi her an çok ciddi boyutlarda bir durumla karşılaşmamıza yol açabilir. Kampüsleri terk etmek çok ciddi riskler taşıyor. Yaşananlar gösteriyor ki terk edildiğinde geri dönmek çok zorlaşıyor. Bunun için öğretim üyeleri, öğrenciler, çalışanlar olarak çok duyarlı davranmamız gerekiyor.”