Gezi eylemlerine katıldığı gerekçesiyle Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı’nın önde gelen isimlerinden Cem Yakışkan ve Numan Bülent Ergenç dahil 35 kişiye ‘darbeye teşebbüs’ suçlamasından verilen beraat kararı altı yıl sonra Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından oybirliğiyle bozuldu.
Diken’den Canan Coşkun’un haberine göre, bozma kararı avukatlara bildirilmeden önce Sabah gazetesinden duyuruldu. Kararda, davanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 21 Mayıs’ta yeniden görülmeye başlayacak Gezi Parkı davasıyla birleştirilmesine hükmedildi.
DÜNDAR VE ALABORA'NIN DAVASI DA GEZİ DAVASIYLE BİRLEŞTİRİLMİŞTİ
Öte yandan bugün Gezi Parkı Davası'nın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde haklarında yakalama kararı bulunan sanıklar Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin davasının Gezi Parkı ana davasıyla birleştirilmesine karar verilmişti.
"BAŞBAKANLIĞA HABER VERİLMEDİ"
Beraat kararının bozulmasına ilişkin gerekçelerden öne çıkanlar şöyle: “‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyet hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’ suçu yönünden Cumhurbaşkanlığının (başbakanlık) suçtan doğrudan zarar görüp davaya katılma hakkı bulunduğu halde, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 233/1 ve 234. maddeleri gereğince usulüne uygun olarak dava ve duruşmalardan haberdar edilmeksizin yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması (…)”
"EKSİK ARAŞTIRMA YAPILDI"
“Taksim Gezi olaylarına ilişkin İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kapsamlı bir dosyanın bulunması, adı geçen dosya ile bu dosya arasındaki hukuki ve fiili irtibat bulunması, örgüt üyeliği suçunun (terör ve suç örgütü yönünden) özelliği nazara alınarak her iki dosyanın birleştirilmesi yoluna gidilmesi, sanıkları hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma neticesinde beraatlarına karar verilmesi (…)”
Özellikle bir kısım sanıkların iletişimin tespiti ve görüntü kayıtlarını kabul etmemesi de dikkate alınarak öncelikle bulunması halinde olaylara ilişkin MOBESE, kamera kayıtları, TV’lerden elde edilecek görüntü ve kayıtların temin edilmesi, görüntü ve kayıtlarının sanıklara ait olup olmadığına yönelik adli tıp, TRT TÜBİTAK gibi kurumlardan rapor aldırılması (…)”
NE OLMUŞTU?
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 29 Aralık 2015’te tüm sanıklar hakkında beraat kararı vermişti.
Kararın gerekçesinde grubun, takım taraftarlığından kaynaklanan, legal sosyal etkinlikler dışında herhangi bir illegal faaliyet içinde bulunmadığı belirtilmiş, ‘darbeye teşebbüs’ suçuna ilişkin ise her türlü şüpheden uzak, yeterli, kesin ve somut olgu bulunmadığı kaydedilmişti.
Sanıkların ne şekilde silahlı terör örgütü kurduğu, hangilerinin yönetici, hangilerinin üye olduğu, ne tür yönetsel faaliyetlerde bulunduğunun tespit edilemediği ifade edilmişti.
Sanıkların aralarındaki hiyerarşik yapı, görev dağılımı, faaliyet organizasyon şeması, silahlı terör örgütünün amacı ve bu amaç için kullanılan araçlar, maddi kaynaklar, örgüte özgülenen silah mühimmatı, iş bölümü, gizlilik esasları gibi terör örgütlerini teşkil eden somut olgu ve verilerin belirlenemediği de kaydedilmişti.