Seçim yolunda kamu binalarına seçim pankartlarının asılması, cami hoparlöründen mitinge çağrı yapılması, deprem kolilerinin seçim otobüsünde çıkması devlet imkanlarının seferber edildiği şeklinde yorumlandı. Gelecek Partili Ayhan Sefer Üstün’ün “AK Parti’nin 18 mitingini kamu kurumları karşıladı” sözleri sonrası CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel “AK Parti adayı DSİ misafirhanesini seçim ofisine çevirdi” dedi.
‘İKTİDAR MEMURU OLAN GİDER SADECE İŞİNİ YAPAN BAŞIMIZIN TACI OLUR’
Emsali olmayan süreçte en büyük tartışma ise bürokratların iktidar adına propaganda yaptığına dönük suçlamalar oldu. İktidarı sorumlu tutan Kılıçdaroğlu “Devlet için çalışan bürokratlar başımızın tacı ama sarayın memuru olanlar görevden alınacak” dedi. Son uyarı ise Davutoğlu’ndan geldi: Hepsi 15 Mayıs’ta bizimle çalışacak. Propagandaya mecbur bırakılan valiler, emniyetçiler bürokrasinin kamuya ait olduğunu unutmasın.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Artı TV’de Ali Duran Topuz ve Kemal Avcı’nın konuğu oldu. Burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın son dönemde yaptığı açıklamalara tepki göstererek bunun halkta kaygı doğurduğunu söyledi.
Soylu, Bozdağ ve Binali Yıldırım’ın açıklamalarına tepki gösteren Davutoğlu, İçişleri Bakanı Soylu’nun 14 Mayıs seçimlerine ilişkin ‘siyasi darbe’ söylemiyle ilgili Davutoğlu, “Değişimi isteyen Millet İttifakı darbe yapacak, öyle mi? O zaman İçişleri Bakanı diyor ki; ‘Böyle bir şeye tevessül ederlerse’. Tevessül ne? Millet oy kullanacak. Bunu engellemek için kendisine meşruiyet kazandırmaya kalkıyor” değerlendirmesini yaptı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “14 Mayıs’ın akşamı Türkiye’de iki fotoğraftan biriyle karşılaşılır. Ya şampanya patlatıp bunu sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da temiz alnını şükür için secdeye koyup Rabb’ine hamdedenler olacak” çıkışına da tepki gösteren Gelecek Partisi lideri, “Bir Adalet Bakanının yapmayacağı en vahim işi yapıyor. Toplumu ikiye bölüyor” dedi.
Geçtiğimiz günlerde kişisel sosyal medya hesaplarından ‘tarihi çağrı’ notuyla paylaştığı videoda bürokratlara yaptığı uyarıyı tekrarlayan Davutoğlu, bakan ve başbakan olarak girdiği seçimlerde hiçbir valiyi seçim kampanyalarında konuşturmadığını ve seçim meydanlarına götürmediğini anımsatarak başbakanlık özel kalem müdürlerini dahi seçim kampanyasında çalıştırmadığını ifade etti.
Bu seçim kampanyası döneminde valilerin propaganda yaptığını dile getiren Davutoğlu, valilerin buna mecbur bırakıldığını belirterek, “O bürokrasi 15 Mayıs sabahı bizimle çalışacak. Bunu düşünmeleri lazım. Kazanacağız biz bu seçimi. 15 Mayıs sabahı Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanı ve yardımcıları olarak bir valiyi, müsteşarı arayarak bilgi isteyeceğiz. Bürokrat kamu memurudur. Kamuya aittir. Bakın devlet bile demiyorum. Bürokrasi kamuya aittir. Kamunun kaynaklarından maaş alır. Buradan emniyete de sesleniyorum. Doğuda, batıda, mezrada ya da metropolde… Emniyet görevlisi 14 Mayıs günü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin demokratik hukuk düzeni içinde memurudur. Ne Erdoğan’ın memurudur ne Bahçeli’nin ne de bizim memurumuzdur. Belki ertesi gün itaat edeceği kişi değişecek. Bu çağrıda bulunma sebebim; son dönemde İçişleri Bakanı’nın tutumu sebebiyle valilerin emniyet görevlileri üzerinde bir baskı oluşturma ihtimali üzerinedir” ifadeleriyle seçim güvenliğine ilişkin uyarılarda bulundu.