KOZLU’DA KUSURLAR FACİAYA YOL AÇTI ANCAK SORUMLULAR CEZA ALMADI
Türkiye’de son 80 yıldaki maden kazalarında 3 binden fazla insan hayatını kaybetti. Ancak sorumlular gerekli cezaları almadı. 301 işçinin can verdiği Soma için adalet çağrıları sürerken Amasra ihmalleri gündeme getirdi. Bu süreçte 2013’teki Kozlu faciası hakkında AYM ‘yeniden yargılama’ kararı verdi. Bilirkişi raporları genel müdür dahil TTK yöneticilerinin kusurunu ortaya koydu. Ancak mahkeme para cezası verip 24 aya böldü.
OCAĞI SÖNEN ACILI AİLELER 9 YILDIR ADALETİN YERİNE GELMESİNİ BEKLİYOR
Kozlu’ya ilişkin bilirkişi raporunda, denetim ekiplerinin riski algılayacak eğitim ve tecrübede olmadığı belirtildi. ‘Bilinçli taksirle ceza’ talebi istinafta reddedilirken, Enerji Bakanlığı da TTK yöneticileri hakkında soruşturma izni talebini geri çevirdi. Mağdur ailelerin bireysel başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi yeniden yargılama kararı verdi. Bugün görülecek duruşma öncesi acılı aileler “9 yıldır yüreğimiz yanıyor, artık adalet bekliyoruz” dedi.
‘BU İŞTEN NASIL SIYRILIRIZ’IN HESABINI YAPIYORLAR
KILIÇDAROĞLU: Amasra faciasının sorumlusu hâlâ belli değil. Bu işten nasıl sıyırırız hesabı yapıyorlar. Soma gibi olayı kapatmak istiyorlar. (AK Partili Mahir Ünal’ın ‘Cumhuriyet dilimizi yok etti’ sözlerine) Bu anlayış SADAT kafasının anlayışı. ‘TC devletini kaldıracağız ASRİKA diye bir devlet kuracağız, dili de Arapça olacak’. Aynı kafa. Kişisel hırsımız yok. Türkiye’nin huzuru için çalışacağız, umutsuzluk dalgasını yok edeceğiz.
İhmaller zinciriyle yaşanan maden kazalarında verilmeyen cezalar, geciken yargılamalar toplumun adalet duygusunu zedeliyor. Soma’da asıl yetkililerin ceza almaması vicdan kanatırken 8 madencinin can verdiği Kozlu faciasına ilişkin dava 9 yıl sonra yeniden görülecek. Sorumluların ceza almamasına tepki gösteren acılı ailelerden ‘Bu kez adalet yerini bulsun’ çağrıları yükseliyor.
artın’ın Amasra ilçesinde 41 madencinin ölümüyle sonuçlanan patlamaya ilişkin açılan soruşturma henüz sonuçlanmadı. Ocakta havalandırma işlevi gören aspiratörlerin kurulum işinin özel bir firmaya ihale edildiği, ancak kurulumun kazanın meydana geldiği tarihe kadar yapılmadığı ortaya çıktı.
İLK DURUŞMA 26 EKİM’DE: Ocak 2013’te sekiz madencinin ölümüne neden olan Kozlu maden faciasında da özelleştirme politikasının etkileri görülüyor. Faciaya ilişkin bilirkişi raporları Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) galeri açma işini özel bir firmaya verdiğini ve bu nedenle kusurlu olduğunu tespit etti. Anayasa Mahkemesi’nin 2018’de verdiği karar sonrası bu yılın mayıs ayında dönemin TTK yöneticileri hakkında dava açıldı. Davanın ilk duruşması bugün görülecek.
DW Türkçe’ye konuşan, faciada yaşamını yitiren madenci Muharrem Yapıcı’nın ailesinin avukatı Murat Kemal Gündüz, kamu yöneticileri hakkında dava açılmasına ilişkin sürecin oldukça meşakkatli olduğunu anlatıyor.
SEKİZ MADENCİ HAYATINI KAYBETMİŞTİ
7 Ocak 2013’te Star İnşaat’ın yüklenici olarak çalıştığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı bir iktisadi devlet teşekkülü olan TTK’ya bağlı Kozlu Taşkömürü Müessesesine ait maden ocağının -630 katı doğu rekup galerinin sürülmesi sırasında meydana gelen ani gaz ve kömür püskürmesi (degaj) ve metan gazı zehirlenmesi sonucu sekiz madenci yaşamını yitirmişti.
Faciaya ilişkin davanın Nisan 2019’da gerçekleşen duruşmasında mahkeme, taşeron Star İnşaat’ın üç yöneticisine 8 yıl 4’er ay hapis cezasına hükmederken beş sanık hakkında beraat kararı çıkmıştı. Dosyayı yeniden ele alan Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı, dönemin TTK Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Dağdelen, TTK yönetim Kurulu Üyeleri Burhan İnan, Mahmut Yılmaz, Mehmet Açıkel, Mustafa Şimşek ve Çetin Onur hakkında geçen mayısta yeni bir iddianame hazırlayıp Zonguldak 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. İddianame, mahkeme tarafından incelendikten sonra kabul edildi.
‘YAŞAM ODALARI UMUT VADETMİYOR’
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Erdem, maden ocaklarında yaşanan patlamalar sonrası yer altında sıcaklığın 800 dereceye kadar çıkabildiğini belirterek, “Özellikle kömür ocaklarında yaşam odalarının kullanılması çok uygun değil. İçerisine gireceğiniz o oda fırına dönüşebilir. Onun için bu odalar kömür madeni için çok umut vadetmiyor. İşçilere ulaşım ve hızlı tahliye daha çok önem taşıyor” dedi.
AMASRA’YI SOMA GİBİ KAPATMAK İSTİYORLAR
Partisinin Meclis gurup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, 41 madencinin can verdiği Bartın faciasına değindi. “Amasra faciasının sorumlusu hâlâ belli değil. Bu işten nasıl sıyırırız hesabı yapıyorlar. Soma gibi olayı kapatmak istiyorlar” diyen CHP lideri, AK Partili Mahir Ünal’ın “Cumhuriyet dilimizi yok etti” sözlerine de tepki gösterdi: Bu anlayış SADAT kafasının anlayışı. ‘TC devletini kaldıracağız ASRİKA diye bir devlet kuracağız, dili de Arapça olacak’. Aynı kafa.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısında konuştu: “Bütün karamsarlığa rağmen güzel imzaların da atıldığı bir Türkiye’deyiz. İstanbul Barosu seçimleri yapıldı. İlk kez bir kadın İstanbul Baro Başkanı oldu. Filiz Saraç. Telefon açıp kendisini kutladım. Avukatla, savcının aynı platformda olması lazım. Biri iddia, biri savunma makamıdır. Biz adaleti de yeniden inşa etmek istiyoruz. Kimin davası nereye düştü hakim vicdanına göre karar verecek Saray’ın istediğine göre değil. Gezici mahkemelere de son vereceğiz. Adalet neredeyse onu arayıp bulacağız.
85 MİLYONU KUCAKLAYACAĞIZ
Bir şeyden bütün vatandaşlarımın emin olmasını isterim. Bizim kişisel bir hırsımız, merakımız yok. Biz bu ülkenin büyümesi, kalkınması, her evde huzurun olması, Türkiye’de huzurun olması için mücadele eden bir partiyiz. Alın terinin karşılığını aldığı bir Türkiye istiyoruz. Huzur içinde yaşamak istiyoruz. Her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı, insanların düşüncelerini açıkladı diye hapse atılmadığı, tam tersine farklı düşüncelerinin Türkiye’nin önünü açtığı ve bu çerçevede hepimizin kucaklaştığı bir Türkiye istiyoruz. Kavga değil huzur istiyoruz. Toplumu ayrıştırmak değil, kucaklaşmak istiyoruz. Bizim hedefimiz bu. Onlar ayrıştırıyorlar biz kucaklaşacağız. Kimlik üzerinden siyaset yapmayacağız. İnanç, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmayacağız. Hiçbir ayrımcılık yapmadan, 85 milyonu kucaklayacağız.
MAHKEME BİR SORU BİLE SORMADI
Gezi olayları Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, vatandaşlarının haksızlık karşısında yükselttikleri sestir. Bu ses bir bayraktır. Bu bayrak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bayrağıdır. Demokrasi, adalet bayrağıdır. Milyonlarca gencimizin haykırdığı, adalet istediği bir bayraktır. Yargılanıyorlar. 13. Ağır Ceza Mahkemesi bir soru bile sormadan, bir tek tanık bile dinlemiyor, delil var mı yok mu onu bile araştırmıyor ‘Sizi hapse atacağım’ diyor. Ne olursa olsun, bedeli ne kadar ağır olursa olsun bu ülkeye adaleti ya getireceğim ya getireceğim. Gezi’ye buradan selam göndermek benim boynumun borcudur.
SOMA GİBİ KAPATMAK İSTİYORLAR
Amasra’da faciada 41 kişi hayatını kaybetti. Kim bu işin sorumlusu hala belli değil. Bu işten nasıl sıyırırız hesabı yapıyorlar. 41 kişinin hesabını kim verecek? Yetimlere hesabı kim verecek? Kimin ne yaptığı, asıl fail belli değil. Faciada ölümleri artıran etkenlerin başında madendeki havalandırma sisteminin yanlış planlanması geliyor diye rapor yazılmış. Havalandırma sistemini yanlış yapıyorsunuz ve 41 insanın hayatına mal oluyor. İktidar makamları da gittiler, gezdiler. Orası ağlama duvarı değil, siz görevinizi yapacaksınız. Bu işin sorumluları kim onu bulacaksınız. Soma gibi olayı kapatmak istiyorlar.
BU ANLAYIŞ SADAT KAFASIDIR
(AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal’ın ‘Cumhuriyet; bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, yok etmiştir) AK Parti’de Grup Başkanvekilliği yapan Mahir Ünal, ‘Cumhuriyet bizim lugatımızı yok etmiştir’ diyor. Tarih bilmiyorlar. Hurafelerle tarih öğrenilmez. Sen hiç Karacaoğlan’ı okumadın mı? Tertemiz bir Türkçesi var. 17. yüzyılda... Bahçeli buna sözde çok kızmış. Koşa koşa gidecek yine kucaklaşacak ben bilmiyor muyum? Bu anlayış SADAT kafasının anlayışıdır. Böyle bir adamla senin ne işin var?
ANADOLU’DA EVLERE GİREMİYORLAR
Anadolu farklı bir şey. Eğer dert dinlemek, sorunları yerinde görmek istiyorsanız Anadolu’ya gideceksiniz. Ankara’da oturup ben dert dinledim diyemezsiniz. Gidiyor bir yere beyefendi, valiler il başkanı gibi çalışıyorlar. AK Partili yöneticiler evlere giremediği için devletin memurlarını gönderiyorlar. Gerçekten bunlar yıkım ekibi. Anadolu’nun içini boşalttı bunlar. Bir umutsuzluk dalgası var. Bu dalgayı yok edeceğiz inşallah. Türkiye’de hangi kurumda olursa olsun bütün taşeron işçilerini kadroya geçireceğiz. Devlet taşeron mu çalıştırır ya. Hiç meraklanmayın EYT’lilerin sorunlarını her yerde dillendirdim. ‘Biz yapacağız’ diyorlar. Bekliyorum ya yaptıracağız, ya yapacağız. Bu işin ortası yok.
KORKMA ERDOĞAN, ÇIK KONUŞALIM
Birikimlerimizi, vizyonlarımızı, heyecanlarımızı yarıştıralım’ diyor bana. Meydan okuyor Erdoğan. Kendisine her yerde, her ortamda vizyonsa vizyon, bilgiyse bilgi, kültürse kültür, tarihse tarih ne istiyorsan çık karşıma açıkça seninle konuşalım. Korkma Erdoğan korkma ben adam yemem. Bilgiyle, birikimle gel karşıma neden korkuyorsun? Vizyon konuşacakmış gelsin konuşalım. 50 tane televizyonun var, 100 tane gazeten var. Ben söyledim yine söylüyorum. Sizin lideriniz neden bir Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmaya cesaret edemiyor? 27.5 yıl devlete hizmet ettim. Kul hakkı yiyen birisi, kul hakkı yemeyenin karşısına çıkamaz işin temelinde bu var. Kık karşıma. Hodri meydan diyorum.”