Dünyada yeniden "salmonella" alarmı verilmişken, Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı (UKHSA) yıl başından bu yana Türkiye’den dönen 241 kişide salmonella (tipo, paratifo) enfeksiyonu tespit edildiğini açıkladı.
Ajans, bulguların, yaygın bir enfeksiyon kaynağını işaret ettiğini belirtirken, seyahat edecek vatandaşlarını, gidecekleri yer neresi olursa olsun, yiyecek ve suyla bulaşabilecek hastalıklara karşı uyardı.
'TATİLCİLERDEKİ İSHALİN NEDENİ SALMONELLA'
Diken'den Mesude Erşan'ın haberine göre; yine Birleşik Krallıkta gıda güvenliğiyle ilgili haberler yayınlayan FSN sitesine göreyse UKHSA, Antalya’dan dönen tatilcilerdeki ishalin salmonelladan kaynaklandığını doğruladı. Vakaların çoğunluğunda nisan sonunda örnek alındı.
Yine aynı habere göre yılın başlarında Antalya’daki Rixos Sungate Otel’de tatil yapan ve Türkiye’de hastalanan 50’si çocuk 130’dan fazla tatilci dava açmak için adım attı.
'İNSANSAN İNSANA DA BULAŞIYOR'
Salmonella, enterobacteriaceae ailesinde yer alan bir bakteri. Yaklaşık 2 bin alt tipi insanlarda hastalığa neden olur. Salmonella tifo ve salmonella paratifo yalnızca insanlarda, salgınlarla seyredebilen hastalıklara neden oluyor.
Kaynağı bilinmeyen, kontamine (bakteri bulaşmış olan) suların içilmesi ve kullanılması, insan ve hayvan atıklarının uygun şekilde bertaraf edilmemesi ve bunların kaynak sularına karışması, içme ve kullanma sularının yeterince klorlanmaması, bakteriyi taşıyan ve iyi pişirilmemiş et, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi gıdaların, pastörize edilmemiş süt, peynir, kontamine çiğ sebze ve meyve, baharat ve çerezlerin tüketimi, hasta kümes hayvanları, özellikle yılan, kaplumbağa, kertenkele gibi sürüngenler, kurbağalar, kuşlar ve civciv gibi evcil hayvanlarla temastan sonra hijyen kurallarına uyulmaması (ellerin iyi yıkanmaması) halinde bulaşabiliyor. Bakteri, hasta insanlardan diğer insanlara da geçebiliyor.
BELİRTİLERİ NELER?
Salmonella bakterisinin vücuda alınmasından yaklaşık 12-72 saat sonra ishal, ateş, bulantı, kusma ve karın krampları şeklinde hastalık belirtileri ortaya çıkıyor.
Hastalık genellikle dört-yedi gün sürer ve çoğu kişi tedavi olmadan iyileşir. Bazı kişilerde ishal, hastanın hastaneye yatmasını gerektirecek kadar şiddetli olabilir. Yaşlılar, bebekler ve bağışıklık sistemi yetersiz olan kişilerde hastalık daha ciddi seyreder.
AÇIK BÜFELERDE HİJYENE DİKKAT!
‘Herşey dahil’ sisteminde açık büfelerde çok sayıda gıda, saatlerce sıcak havada bekliyor. Bunun bile tek başına sorun olduğunu belirten Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Çağatay Güler, şunları dedi:
“Ellerin iyi yıkanması önemli. Ama herkes eline uyduruk, beyaz bir eldiven geçiyor. Aslında kendi eli kirlenmesin diye. Birkaç kez kullanıldığında, enfeksiyon etkenini oradan oraya yayıyor. Elini yıkayan birini her zaman eldiven kullanana tercih ederim. Tuvaletlerden sonra, yemek yemeden önce, yemek hazırlığına girişmeden muhakkak ellerin yıkanması, çiğ etlerin hiçbir zaman pişmiş ete değmemesi lazım. Yazın sıcak havalarda örneğin salata barların kaldırılmasını, iyi pişmemiş gıdaların yenmemesini isteriz”
EKONOMİK DURUM BOZULDUĞUNDA İHMAL ARTIYOR
Ekonomik kriz, yoksulluk, kötü yönetilen salgın ve diğer afetlerin halk sağlığı açısından besin sahtekârlıklarının artmasına da zemin hazırladığını söyleyen Güler, şunları söyledi:
“Ekonomik durum bozulduğunda maliyeti düşüren bazı uygulamaları da kolaylaştırabilir. Bu toplumun her kesiminin ‘yenilmemesi gerekeni’ yemesi ve besin zehirlenmesi riski altında olması demek. Gıda zehirlenmeleri, daha kötülerinin habercisi olabilir.”