ABD merkezli medya şirketi Bloomberg'ten Türkiye'de 14 Mayıs'ta gerçekleşecek olan genel seçimler ile ilgili olarak analizler gelmeye devam ediyor. Dünya devi Bloomberg, 14 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sandıktan kazanarak çıkmasının kesin olmadığını kaydetti.
Bloomberg, sadece Türkiye'de değil dünyada da büyük bir heyecanla beklenen seçimlerde Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin etkilerinden, ekonomik krize, kişisel hak ve özgürlüklerin tartışılmasından, Erdoğan'ın adaylık sürecine kadar birçok konunun etkili olacağını ifade etti.
Erdoğan'ın adaylık süreci ile ilgili problemleri altı başlık olarak sıralayan Bloomberg, “Ülke ekonomik krizle karşı karşıyayken ve yıkıcı depremlerden sonra toparlanmaya çalışırken anketler, Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarına tehdit teşkil edebilecek sıkı bir yarışa işaret ediyor” diye yazan Bloomberg, “Depremler, on binlerce kişinin hayatını kaybetmesine ve hükümetin müdahalesine ilişkin eleştirilere neden oldu. Seçim kuralları, Erdoğan ve müttefiklerine avantaj sağlamak için yeniden yazıldı. Cumhurbaşkanı’nı eleştirenler, seçim kurulunun Erdoğan’a yeniden aday olma hakkı tanımasına itiraz ediyor” notunu düştü.
1. KAHRAMANMARAŞ'TA MEYDANA GELEN DEPREM VE SONRASINDA YAŞANANLAR
“En az 173 bin binanın yıkılması, inşaat artışı sırasında inşaatçıların hız ve tasarruf için güvenliği feda etmesine izin verildiğine dair uzun zamandır süregelen şikayetleri canlandırdı. İnşaat şirketlerinin bazı dükkanlardan ve otoparklardan destekleyici kolonları kaldırdığı ve taşıyıcı duvarlarda değişikliğe gittiği, kapı ve pencere yaptığı biliniyor. Depremlerden hayatta kalanlar ve muhalefet partileri ayrıca hükümetin Türkiye’de yaşanmış en kötü doğal afetlerden birine yeterli müdahalede bulunmadığını söylüyor. Erdoğan, ağır kış koşullarında 11 ilin tamamına acil yardım göndermede zorluklar yaşandığını kabul etti ama bütün mevcut yardımın seferber edildiğini vurguladı.”
2. 'OTORİTER YÖNETİM'
“Erdoğan, 2018’de Türkiye’yi geniş çaplı yetkilerle başkanlık sistemine geçirdikten sonra giderek otoriterleşen bir lider olarak görülüyor. Seçim, ülkenin son 20 yıldaki en kötü geçim kriziyle boğuştuğu bir dönemde yapılıyor. Her ne kadar Erdoğan hala Türkiye’nin en popüler siyasetçisi olsa da Adalet ve Kalkınma Partisi, partinin en sadık destekçileri arasında yer alan yoksullar arasındaki desteğini yitirdi. Erdoğan bu sefer altı partili bir muhalefet bloğunun ve Kürt siyasetinin ciddi bir meydan okumasıyla karşı karşıya.”
3. ÜLKEDE YAŞANAN YÜKSEK ENFLASYON
“Türkiye’de ekimde yüzde 85,5 ile son 24 yılın zirvesini gören enflasyon nisanda yüzde 50,5’e düştü. Pandemiden kaynaklı aksaklıklar ve Ukrayna’daki savaş birçok ülkede enflasyonu körükledi ama, Erdoğan’ın alışılmadık ekonomik görüşleri, Türkiye’deki sorunu artırdı. Merkez bankası enflasyonla mücadele için faiz oranlarını yükseltirken Erdoğan, bunu yapmanın aksi yönde bir etkisi olacağı konusunda sıra dışı bir tutum sergiliyor. Erdoğan’ın baskısı altında olan Türkiye Merkez Bankası faiz oranlarını indirdi. Erdoğan, ülkenin mali durumunu test edecek olan seçim öncesi vaatler kapsamında, emekli ve memur maaşlarının yanı sıra asgari ücreti de önemli ölçüde arttırarak vatandaşların alım gücünü korumaya söz verdi.”
4. ERDOĞAN'IN SİYASİ RAKİPLERİ
“Altı partili ittifak, cumhurbaşkanlığı için ittifaktaki en büyük partinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday gösterdi. HDP kendi adayını çıkarmak yerine Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğinin sinyallerini verdi. Cumhurbaşkanı adaylarının ilk turda kazanması için oyların yüzde 50’sinden fazlasını alması gerek; aksi takdirde iki hafta sonra ikinci tur yapılacak. Kılıçdaroğlu’nun eski bir müttefiki olan merkez sağ aday Muharrem İnce muhalefetin oylarının bölünmesine neden olabileceği için ikinci tur ihtimaller dahilinde. Son aday ise bir grup milliyetçi parti tarafından desteklenen Sinan Oğan.”
5. ADAYLIK SÜRECİNDE YAŞANAN ANAYASA ÇIKMAZI
“Erdoğan’ı eleştirenler, bunun Anayasa’yı ihlal ettiğini söylüyor; Anayasa, ikinci dönem sırasında meclis erken seçim çağrısında bulunmazsa cumhurbaşkanlarını peş peşe iki beş yıllık dönemle sınırlıyor. Erdoğan'ın aday olabileceğini savunanlar ise Erdoğan’ın adaylığıyla ilgili tartışmaları başkanlık sistemiyle başlatıyor. Daha öncesinde Erdoğan 11 yıl Başbakan olarak görev yaptıktan sonra 2014’te Meclis tarafından cumhurbaşkanı seçilmişti. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığına uygun olduğu, bu konuda son sözü söyleyen Yüksek Seçim Kurulu tarafından kabul edildi.”
6. YENİ SEÇİM SİSTEMİ
“Anketler, Erdoğan’ın partisi ile, küçük ortağı MHP'nin Meclis çoğunluğunu korumakta zorlanabileceğini gösteriyor. Şayet bu partiler ve öteki küçük ortakları ortak listelerle aday çıkarma konusunda anlaşırlarsa şansları artabilir. Türkiye’deki göreceli temsile dayalı D’Hondt sistemi, ittifakların ve daha büyük partilerin lehine. Şu anda Meclisteki en büyük üçüncü blok olan HDP kapatma davasıyla karşı karşıya fakat Yeşil Sol Parti'yle bundan sıyrılabilir.