‘İŞ GÜVENLİĞİ BIÇAK GİBİ KESİLDİ AMASRA’DA İKİ GÜNDE BİR İŞ KAZASI OLDU’
TTK’ya ait ocakta meydana gelen patlamaya ilişkin soruşturmada 16.00-24.00 vardiyasında görevli amirler, mühendisler ile işçilerin ifadesi alınmaya başlandı. Enerji Bakanı Dönmez, Meclis’i bilgilendirdi. CHP’li Ahmet Akın ise Dönmez’in “İş kazaları bıçak gibi kesildi” sözlerine tepki gösterdi. Akın “Amasra’da son üç yılda 562 kaza yaşanmış. İki günde bir kaza olurken iş güvenliğinin bıçak gibi kesildiği açık” dedi.
‘10 GÜN ÖNCE GAZ VAR DİYORDU, GİTMEMESİNİ SÖYLEDİM EKMEK PARASI DEDİ’
Ailelerin feryadı insan hayatını ikinci plana atan anlayışın varlığını gösterdi. Bartın’da can veren Soner Ak’ın eşi Özge Ak “Gaz var ama yapacak bir şey yok diyordu. Şef ‘Bize kömür lazım sizin keyfiniz değil’ demiş” sözleriyle gözyaşı döktü. İki oğlu aynı ocağa verilen anne Fatma Ak da acıyı dile getirdi: Gaz var ocak kapanacak diyordu. Gitme dedim. Geçinemeyeceğini söyledi. Hak aransın, kimse bir daha bunu yaşamasın.
DÜNYA DAHA ÇOK ÜRETİYOR TÜRK DAHA ÇOK ÖLÜYOR
Dünyanın en büyük kömür üreticilerinden bir tanesi olan Çin’de, 100 milyon ton başına düşen can kaybı 127'yken Türkiye'de 722'ye çıkıyor. CHP Sözcüsü Öztrak da 2019-2021 yılları arasındaki maden işçisi ölümlerinde Türkiye'nin dünyada ilk sırada yer aldığını kaydetti.
SOMA’YI HATIRLATMAK MAKSATLI BİR YAKLAŞIM
Bahçeli: İhmal varsa gün yüzüne çıkarılacak. Ancak Amasra’yı konuşurken Soma'yı hatırlatmak maksatlı ve hastalıklı bir yaklaşım. Sayıştay raporlarında ocakla ilgili bölümleri birdenbire servis edip suçlu ve sorumlu arayışına girenlerin önü arkası araştırılmalı. Denetimin devletteki önemini iyi biliyoruz. Fakat Sayıştay raporlarının art niyetliler eliyle siyasi muhalefet haline dönüştürülmesi son derece mahsurlu.
SORUŞTURMADA İFADE ALMA İŞLEMİ BAŞLADI
Bartın’daki maden faciasına yönelik soruşturmada, yaşamını yitiren işçilerin aileleri ve madende görevli kişilerin ifadeleri alınmaya başlandı. Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, dosyaya “2022/6963” soruşturma numarasını verdiği öğrenildi. Madenci ailelerine 17 soru sorulduğu öğrenildi. Bu kapsamda, madende yaşamını yitiren Soner Ak’ın eşi ve annesinin ifadesi dün alındı ve madendeki duruma ilişkin sorular soruldu.
Amasra’nın ardından işletmenin tehlikeye rağmen daha çok kömür çıkarılmasına ilişkin talimatları ortaya çıkıyor. Patlamada ölen Soner Ak’ın eşi Özge Ak “Anlatıyordu, ‘Gaz kokusu çok var’ diyordu, ‘ama yapacak bir şey yok’ diyordu. Şef, ‘Bize kömür lazım, sizin keyfiniz lazım değil’ demiş. Adalet yerini bulsun istiyorum” dedi. Patlamada bir oğlunu kaybeden ve bir oğlu da ağır yaralanan acılı anne Fatma Ak ise “İki kardeşi bir ocağa vermesinler. Aynı yere vermeselerdi böyle olmayacaktı” demesi yürek burktu.
Bartın’ın Amasra ilçesindeki TTK’nın işletmesinde hayatını kaybeden 41 işçiden biri Soner Ak’tı. Kardeşi İzzet Ak ise ocaktaki faciada ağır yaralandı. Ak Ailesi, maden faciasında iki ayıcı aynı anda yaşadı. Maden ocağından Soner Ak’ın cansız bedeni çıkartılırken faciadan yaralı olarak kurtulan İzzet Ak, İstanbul’da kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındı. Soner Ak’ın cenazesini toprağa veren Ak Ailesi, şimdi İzzet Ak’tan gelecek iyi haberi bekliyor. Edinilen bilgiye göre Soner Ak, 16:00 vardiyasında ağabeyi İzzet Ak’tan önce maden ocağına indi. Ağabey İzzet Ak ise ocağa ikinci grupla birlikte girdi. Soner Ak ve İzzet Ak’ın annesi Fatma Ak, Amasra’nın İncevez köyündeki taziye çadırında, soruları yanıtladı. Anne Ak, ölen oğlu Soner Ak için “Anne, ocakta bir koku var, bizi çalıştırıyorlar’ derdi” dedi.
Fatma Ak, oğullarının çalışma koşullarını ağır olduğunu belirterek “Biri hastanede, biri öldü. Aynı vardiyada çalışıyorlardı. ‘Biri İstanbul’a, uçağa bindi gitti; biri de çıktı’ dediler. Çıkmamış, ocak altında kalmış, kömür altında” diye konuştu. Acılı anne sözlerini şöyle sürdürdü: “Bize söylüyordu, ‘Anne, ocaklar kapanacak, gaz kokusu’ diye söylüyordu. Bir hafta, 10 gün önce haberlerde söyleniyordu ‘koku varmış’ diye, haberlerden duydum. Ben zaten soruyorum; ‘Oğlum haberlerde bir şey diyorlar, bunun aslı var mı, gitme’ dedim. ‘Anne o zaman gitmemeyim mi? Sen bana para verecek misin’ derdi. Ben de olsa verirdim, yok ki vereyim.”
Yaşamını yitiren Soner Ak’ın eşi Özge Ak ise eşinin çalışma koşulları hakkında söylediklerini şöyle aktardı: “Anlatıyordu, ‘Gaz kokusu çok var’ diyordu, ‘ama yapacak bir şey yok’ diyordu. Şef, ‘Bize kömür lazım, sizin keyfiniz lazım değil’ demiş. Eşim de bunu anlattı, salı günü aynısını anlattı, ben de şimdi size söylüyorum. 3 çocuğum var. Adalet yerini bulsun istiyorum. 41 can gitti, hepsinin de çocuğu var. Herkesin kendine göre hayalleri vardı, şimdi hiçbiri yok. Herkesin hakkını bulmasını istiyorum. 41 eve ateş düştü. Eşler öyle, çocuklar öyle, babasız kaldılar. Benim şu an küçük kız çocuğum bilmiyor babasının öldüğünü, bilmeyecek de.”
Anne Ak, kendilerinin yaşadığı durumu kimsenin yaşamamasını dileyerek şunları söyledi: “Hakkını arayın, görmesin kimse bir daha. Bizim canımız yandı, başkasının yanmasın. Bu kadar istiyorum. İki kardeşi bir ocağa vermesinler. Birini ayrı vardiyaya, birini ayrı vardiyaya versinler. İkisini bir yere vermeselerdi belki böyle olmayacaktı. Yapacak bir şeyim yok. Bir şey demiyorum artık. Benim kocam sabaha kadar ağlıyor.”
‘BARTIN’DA KAZALAR DEĞİL, İŞ GÜVENLİĞİ BIÇAK GİBİ KESİLMİŞ’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, 41 maden işçisinin hayatını kaybettiği Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra İşletmesi’ni faciadan 20 gün önce ziyaret eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez’in iş kazalarının ‘bıçak gibi kesildiğini’ söylediğini hatırlatarak açıklama yaptı. Amasra’da 2019’da 190, 2020 yılında1 64, 2021 yılında ise 208 kaza meydana geldiğini belirten Akın, “Son üç yılda 562 kaza yaşanmış. Amasra’da neredeyse her iki günde bir kaza meydana gelirken; kazaların değil, iş güvenliğinin bıçak gibi kesildiği çok açık” dedi. CHP’li Akın, facianın yaşandığı Amasra’da ortalama her iki günde bir kaza yaşanırken tedbirlerin göz ardı edilmesinin faciaya davetiye çıkardığına söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye Taşkömürleri Kurumu ne yapıyordu? Bu sorumluluktan kimse kaçamaz. Kimse bu facianın sorumluluğunu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve TTK dışında başka yerde aramasın.”
TÜRKİYE ÖLÜMLERDE DÜNYADA İLK SIRADA
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı bir araştırmada, Türkiye’de maden ve taş ocakçılığı iş kazalarının en fazla yaşandığı sektör. Türkiye, maden kazaları sonucu yaşanan ölümlerde dünyada ilk sıralarda yer alıyor. Dünyanın en büyük kömür üreticilerinden bir tanesi olan Çin’de, 2008 yılında 100 milyon ton başına düşen ölüm sayısı 127. Türkiye’de ise 2000 yılında 100 milyon ton başına 710 kişi hayatını kaybederken, 2008 yılına gelindiğinde bu sayı 722’ye çıkmış durumda. Bu rakam dünyanın en büyük kömür üreticilerinden biri olan ABD’de 1 veya 6 kişi.
‘KADER VE FITRAT DEMEK ÇARESİZLİĞİN İLANI’
Amasra’da grizu patlaması nedeniyle yaşanan patlamaya ilişkin DEVA Partisi açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘kader planı’ ifadelerine eleştiride bulunan DEVA Partisi “Kayıpları sadece kader ve fıtratla açıklamak çaresizliğin ilanıdır. İşi ehline verip gerekli her türlü önlemi alarak elden gelen tüm gayreti gösterdikten sonra olan kaderdir. Siyasi saiklerle liyakatsiz kadroları iş başına görevlendirmek ve işin gereğini yerine getirmemek sonucunda olanlar ise sorumlularının üzerinde koca bir vebaldir” diyerek madenlerdeki kazaları önlemek için risk azaltma planları, eğitim programları, müdahale yönetim sistemleri, sosyal-ekonomik iyileştirme stratejileri ve etkin denetim mekanizmaları oluşturacağını duyurdu. Açıklama şöyle devam etti: “Birbirine benzer acı tabloları tekrar tekrar yaşamak, atılan adımların yetersiz olduğunu gösteren bir liyakatsizlik eseridir.
AMASRA’YI KONUŞUYORKEN SOMA’YI HATIRLATMAK MAKSATLI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD gezisinde ortadan kaybolarak New York’a gidip, burada bulunan TURKEN Vakfı’nın önünde video çektiği 8 saate ilişkin olarak “Kılıçdaroğlu’nun ABD’de ne yaptığı, kimin dümen suyuna girdiği, kimlerle temas kurduğu, kimlerin eline ve avucuna baktığı az çok bellidir. Özellikle kendisine eşlik eden gazetecileri de atlatarak 8 saat süreyle ortadan kaybolması ziyadesiyle kuşkuludur. Kılıçdaroğlu’na soruyorum, o gizemli 8 saat içinde neredeydin? Kimlerle fiskos yaptın, kimlerle geniş bir planın parçası olmayı içine sindirebildin? Kılıçdaroğlu 8 saatin esrarını milletimize açıklamak zorunda. New York’un en işlek caddesine çıkmak, ergenler gibi video çekmek, bu suretle Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı’na kara çalmaya teşebbüs etmek adamlık değildir, siyaset değildir, mertlik hiç değildir. “ dedi.
Bahçeli, konuşmasında Amasra’daki maden faciasına değindi, Sayıştay raporundaki ihmal uyarılarına dikkat çekenlere tepki gösterdi. Bahçeli “Acı üzerinde istismar yapmanın mert ve sorumlu bir tavırla hiçbir ilgisi olamaz. Bunlar tespit edilirse muhakkak hesabı sorulacaktır. Amasra’yı konuşuyorken Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır. Sayıştay raporlarının art niyetliler eliyle siyasi muhalefet haline dönüştürülmesini ise son derece mahsurlu, oldukça da manidar buluyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Bahçeli, TBMM’de kabul edilen ‘sansür yasası’na ilişkin olarak da,”Halk arasında endişe, korku ve panik yaratanlara cezai sorumluluk yüklemenin neresi hatalıdır? Dezenformasyon yasası hıyanetin, bozgunculuğun ve rezaletin sosyal medya ayağına kilit vurmuştur” düşüncesini dile getirdi.