Sayısız hatıralara ev sahipliği yapan Galata Kulesi, 2020 yılına kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından işletiliyordu. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın tarihi kuleye el koymasının ardından kapsamlı tadilata alındı. Bu sırada ağır iş makineleriyle kulenin duvarlarına zarar verilmesi, kamuoyunda büyük tepki çekti. Bakanlığın tartışmalı restorasyonu sonrasında Galata Kulesi'nin en üst katındaki restoran da kaldırıldı.
GALATA KULESİ GİRİŞ ÜCRETİNE YÜZDE 233 ZAM!
14. yüzyıldan beri tarihe tanıklık yapan Galata Kulesi'ne giriş ücreti İBB döneminde 30 TL iken, Kültür ve Turizm Bakanlığı döneminde yüzde 233'lük zamla 100 TL'ye yükseltildi. Fahiş zam sonrası vatandaşlar Bakanlığa büyük tepki gösterdi. Özellikle koronavirüs salgını döneminde gelir kaybı yaşayan kişiler için Galata Kulesi'ne çıkmak adeta hayal oldu.
Galata Kulesi ziyaret saatleri, yaz ve kış dönemine göre değişiyor. 1 Nisan-1 Kasım tarihleri arasında saat 10.00'da ziyaret başlıyor, saat 22.00'de sona eriyor. 1 Kasım-1 Nisan arasında ise saat 10.00'da tarihi kulenin kapıları açılıyor, saat 19.00'da kapanıyor.
Galata Kulesi giriş saatleri içerisinde kulenin her gün ziyarete açık olduğunu belirtelim.
GALATA KULESİ NE ZAMAN İNŞA EDİLDİ?
Galata Kulesi, Cenevizliler tarafından 1348 yılında inşa edildi. Şehrin en önemli sembollerinden biri olan Galata Kulesi'nden İstanbul Suriçi sahili başta olmak üzere Haliç ve İstanbul Boğazı panoramik olarak izlenebiliyor.
Dünyanın en eski kulelerinden biri olarak önemli kültür mirasları arasında yer alıyor. Galata Kulesi'nden önce aynı noktaya 528 yılında Bizans İmparatoru Anastasius tarafından Fener Kulesi inşa edildi. 1204 yılındaki 4. Haçlı Seferi'nde yüksek düzeyde hasar alan kule, 1348 yılında Cenevizliler tarafından yığma taşlar kullanılarak İsa Kulesi adıyla Galata surlarına ek olarak bugünkü kule yapıldı. İsa Kulesi o yıllarda kentin en yüksek binası olma özelliğine sahipti.
GALATA KULESİ'NİN HİKAYESİ
Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'u fethetmesinin ardından Galata Kulesi her yüzyılda bir restore edildi. 16. yüzyıla gelindiğinde Kasımpaşa tersanelerinde çalışan Hristiyan savaş esirlerinin barınağı olarak kullanıldı. Sultan 3. Murat zamanında burada bir rasathane kuruldu ve 1579 yılında kapatıldı.
1638 yılında Hezarfen Ahmet Çelebi, tahtadan yaptırdığı kartal kanatlarını sırtına takıp Galata Kulesi'nden Üsküdar'a uçtu. Avrupa'nın da ilgisini çeken bu uçuş hakkında İngiltere'de gravürler yapıldı. Hâlâ daha dünyanın birçok yerinde bu uçuşla ilgili yazılar, maketler ve videolar bulmak mümkün.
1717 yılı itibarıyla Galata Kulesi, yangın gözleme kulesi olarak kullanılmaya başlandı. 3. Selim döneminde çıkan bir yangında kulenin yarısından fazlası yanarak ağır hasar aldı. Daha sonra kule onarıldı fakat 1831 yılında tekrar bir yangında zarar gördü. 1875 yılında ise fırtına nedeniyle kulenin çatı külahı devrildi. 1965'te başlanıp 1967'de bitirilen son onarımla ise Galata Kulesi'nin günümüzdeki görünümü sağlandı.