Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Burada önemli açıklamalarda bulunan Bahçeli, en önemli mesajı ise grup sonrası gazetecilerin sorularını cevaplarken verdi.
Geçen hafta sonu Alparslan Türkeş Vakfı tarafından Ankara’da düzenlenen MHP'nin kurucu lideri Alparslan Türkeş’in 104. doğum günü anmasına düzenlenen saldırıya ilişkin konuşan Bahçeli şunları kaydetti:
"Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Bey'in elinin altında geliştiği kanaati hakim. Bundan sonra Mansur Bey dikkat etsin. Artık kendisinin arkasında bir ülkücü nefes vardır. Her gün de takip edeceğim."
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Temiz bir dil kullanmak, empati kurmak, erdemli olmak, meseleleri geniş bir açıyla ele almak öncelikle siyasi partilerin, sonra da herkesin müşterek sorumluluğudur. Birbirimizi suçlayarak, birbirimize düşman muamelesi yaparak kin ve öfkelerimizi yarıştırmak Türkiye’ye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Aklıselim ve kalbiselim çizgisinden savrulmanın bedeli herkes için ağır olacaktır.
ZİLLET İTTİFAKI '128 MİLYAR DOLAR NEREDE?' DİYE SORACAĞINA...
Merkez Bankası rezervlerinin eridiği yalanına bel bağlayan zillet ittifakı, 128 milyar dolar nerede sorusunu soracağına, Türkiye’nin karşısında ne aradıklarını, emperyalizme nasıl işbirlikçilik yaptıklarını, adamlıklarının nerede olduğunu açıklamak mecburiyetindedir.
CHP yönetimi başta olmak üzere zilletin diğer ortaklarının bunu görmesi için milli duruş göstermeleri, kuldan utanan, Allah’tan korkan bir kalbe sahip olmaları gerekmektedir.
HEVESLERİ KURSAKLARINDA KALACAK...
İnsanımızın omuzuna çöken ağırlığın, yüklendiği külfetin samimiyetle farkındayız. Ve onları anlıyoruz. Fakat ekonomik dengelenme ve normalleşmenin günbegün hayata geçtiğinin de görülmesini diliyoruz. Fırsatçıların, karaborsacıların, yangından parsa toplama telaşında olan ahlaksızların inanıyorum ki hevesleri kursaklarında kalacaktır.
Vatandaşlarımızın ekonomik sorunlarından istifade ederek servetlerine servet katmanın peşinde olan izansızlarla kıran kırana bir mücadelenin yapılması gerektiğine inanıyor, ezcümle bunu ümit ediyoruz.
Temelsiz fiyat artışlarının frenlenmesi, hayat pahalılığının düşürülmesi hususunda herkesin yapacağı fedakarlıklar vardır ve olmalıdır. Bilhassa enflasyonla mücadelede gönül birliğini hayata geçirmeliyiz.
ŞİRKETLERE İNDİRİM ÇAĞRISI
Mal ve hizmet üreten, satan, pazarlayan firmalarımızın, şirketlerimizin, kurumlarımızın toplumsal rahatlama adına, temel ihtiyaçların fiyatlarında yüzde 2 ile 5 arasında indirime gitmeleri milli birlik ve dayanışmamızın manevi harcıdır.
BUNLARIN ALAYI SAHTEKAR
Diyorlar ki, “yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve güçler ayrımı düzelmeden Türkiye düzelmez.”
Diyorlar ki, “mutfaklarımızda büyük bir yangın var. Marketlerde karne uygulamaları başladı. Esnafımız satacak mal bulamıyor.”
Diyorlar ki, “Nobel ödüllü on iktisatçı gelse bile, Erdoğan gitmeden ekonomideki sorunlar çözülemez.”
Diyorlar ki, “ülkede bayat ekmek, benzin kuyruğu var, sayıyla unu alıyoruz.”
Diyorlar ki, “Türkiye en zikzaklı ekonomi yönetimini ve en büyük iktisadi istikrarsızlığı Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde yaşıyor.”
Yalan bunlarda, aldatma bunlarda, saptırma bunlarda, inkar ve iradesizlik bunlarda.
Ve bunların alayı sahtekardır, alayı gerçeklere şaşı bakan, aydınlıktan korkan, karanlıktan nemalanan müfteriler korosudur.
ALİ BABACAN'A CEVAP
Düne kadar AK Partinin saflarında yer alıp uzun yıllar bakanlık koltuğunda oturan bir çıkarcı ve sayıyla un almaktan bahseden şaşkın zihniyet, bizim kayyum gibi iktidarın başında durduğumuzu, krizlerin de ortağı olduğumuz ifade etmiş. Bu dönme dolabın, bu devşirme siyasetçinin kimlere taşeronluk, kimlere hizmetkârlık yaptığını bilen biliyor, bilmeyen de yalnızca ilişki ağlarına ve efendilerine bakarak görüyor. Biz kayyum değiliz, Milliyetçi Hareket Partisi’yiz.
BU TİPLER MUHATABIMIZ DEĞİL
İradesi pazara çıkmış, geçmişinde pek çok karanlık nokta bulunan, Truva atı gibi ortalıkta dolaşan hiç kimsenin Türkiye’nin kuyusunu kazmasına da göz yummayacağız. Unutmayınız ki, bir defa satan her zaman satar, kendi arkadaşlarına ve partisine ihanet eden fırsatını bulursa milletine ihanet etmekten de kaçınmaz.
Bu tipler aslında bizim muhatabımız değildir. Ancak evimizin camına iki de bir taş atanın da alnını karışlamak, haddini bildirmek ana vazifemizdir.
Bu şahsa sesleniyorum, kayyumu falan geç, partine doldurduğun askeri ve siyasi casuslarla birlikte geçmişte yönettiğin bakanlıkları hangi örgütlere peşkeş çektiğini adamsan açıkla.
KILIÇDAROĞLU'NA VİDEO MESAJ TEPKİSİ
Kılıçdaroğlu’nun sanıyorum şu günlerde canı fazla sıkıldığından kendisine bir meşgale arıyor olsa gerektir ki, sosyal medyadan video yayınlamaya iyiden iyiye merak sarmıştır.
Geceleri ardında bırakacağı mirası düşünüyormuş. Anlaşılan başka işi gücü kalmamış.
Sayın Kılıçdaroğlu fazla zahmete girme, kısaca ben sana söyleyeyim:
CHP’nin başına bir kaset komplosuyla ve paraşütle iner gibi gelmen, terör örgütü YPG’yi kendi vatanını koruyan örgüt olarak görmen, terörle mücadeleye hayır demen, terörizme gülücükler saçman, ne işimiz var Suriye’de, Libya’da, Irak’ta sözlerin, HDP’yi meşru sayman, terörist Demirtaş’ı övmen, milli meselelerde Türkiye’nin karşısına geçmen, İstiklal Marşı’nı okuyamaman, istiklalimize kara çalman, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ihanet etmen, CHP’yi kaynağından koparman, HDP-PKK ile ittifak kurman, yabancı büyükelçilerden aman dilemen, emperyalizme kurşun asker olman senin lekeli mirasın olarak anılacaktır.
BÖYLE BİR ZİHNİYETE ÜLKE YÖNETİMİ EMANET EDİLİR Mİ?
Kılıçdaroğlu akli melekelerini yitirmiş olacak ki, “strateji bizim işimiz değil, o gençlerin işidir,” diyebiliyor. Bir partinin stratejisi, siyaset yapıyor olmanın stratejik hedefleri nasıl yok sayılır? CHP’nin kuru gürültüyle, günlük polemiklerle, yalan siyasetle milletimize vereceği ne vardır? Böyle bir zihniyete ülke yönetimi emanet edilebilir mi? Daha taktik nedir, strateji nedir, hedef nedir bilmeyen kemiksiz bir cahilin niye siyaset yaptığı, neyin peşinde olduğu nasıl açıklanacaktır?
BU MU SİZİN HELALLEŞMENİZ?
Terörist Demirtaş 24 Kasım sabahı miting yapın diyor, akşamına Kılıçdaroğlu “haydi meydana” diyerek bu hain çağrıya sarılıyor, sadakat gösteriyor. Bu mudur sizin helalleşmeniz? Bu mudur sizin siyasetiniz? Bu mudur sizin Türkiye’ye bakışınız? Buysa eğer siyasetiniz yere batsın diyorum, hayrını görmeyin diye niyaz ediyorum.
PKK’nın terör elebaşları özyönetim ve özerklik şartıyla helalleşmeye hazır olduklarını açıklıyor, peki CHP’nin Genel Başkanı buna ne diyor? Yoksa kurulan pazarlık masalarına yüz sürüp de bunlara olur mu veriyor?
SANA VE YEDİ SÜLALENE YÜZ YIL YETER
Kılıçdaroğlu şahsıma seslenerek, “yüreğinde bir damla millet sevgisi varsa erken seçimin kapısını aç” demiş. Sayın Kılıçdaroğlu, benim millet ve vatan sevgimin fitresini versem sana ve yedi sülalene yüz yıl yeter.
ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI
Erken seçim yoktur, hemen seçim yoktur, şimdi seçim yoktur, derhal seçim yoktur, bu tavizsiz karar ve irade beyanına sevsen de sevmesen de alışman, bununla da kalmayıp riayet etmen tavsiyemdir.
Kaosa yatırım yapanlar, krize oynayanlar, iç barış ve huzur ortamımızı sakat bırakmak için provokasyon nöbetine girenler milletin sağduyusunu yanlışa yormasınlar. Akıllarını başlarına devşirsinler.
CHP’ye ve yedeklerine diyorum ki, 2023 yılının Haziran ayını bekleyin, biraz daha dişinizi sıkın, ancak milletimizin sıkılı yumruklarının tepenize inmesi halinde de feryat figan etmekten sakının.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ
Şayet parlamenter sistem geçerli olsaydı, Türkiye öngörülemez bir ülke olacak, risk ve belirsizliklerin içinde sürekli bocalayacaktı. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem arayışları vesayet özlemidir, fason bir siyasi imalattır, zaman kaybıdır, bayağı bir ezberdir.
Bakınız, Almanya’da 26 Eylül 2021 tarihinde yapılan seçimlerin arkasından 16 yıllık bir iktidar sona erdi. Aylar sonra Alman Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller ve Liberal Hür Demokrat partileri koalisyon hükümetini zorlukla kurabildiler. Bu ülkede 2013 yılında 86 gün, 2017’de de 172 günde hükümet teşekkül etmişti.
Çekya’da 8-9 Ekim 2021’de seçim yapılmasına rağmen hala ortada hükümet yoktur. Hollanda’da seçimlerin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen hükümet kurulamamıştır. Bulgaristan son 8 ay içerisinde 3 kez erken seçime gitmiş, henüz tam siyasi istikrarı yakalayamamış ve hükümet kurma işlemini tamamlayamamıştır.
Norveç’te 13 Eylül 2021 tarihinde seçim yapılmış, bir ay boyunca hükümet görüşmeleri sonuçsuz kalmış, en sonunda güç bela bir azınlık hükümeti kurulmuştur.
Parlamenter sistemde, umutlarla yapılan seçimler ve hep bir öncekinden daha iyi olacağı tasavvuruyla kurulan hükümetler, özellikle de koalisyon hükümetleri, ülkeyi bir adım ileriye taşıyamamıştır. Tek başına göreve gelen hükümetler ise ya cumhurbaşkanlarının engellemeleriyle ya da darbe veya benzeri kanallardan çalıştırılmamış, çalışsalar bile devamlı krizler yaşanmıştır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle, yani Başkanlık Sistemiyle, devlet yönetiminde çift başlılık sona ermiş, siyasal istikrar kurumsallaşmıştır. Tek adam rejimleri doğası gereğince, baskı, darbe, çatışma ve iç kargaşa sonucunda ortaya çıkmaktadır.
Bilinmelidir ki, geleceğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Geleceğin mimarı Cumhur İttifakı’dır.
MANSUR BEY DİKKAT ETSİN
Öte yandan Gazete Duvar'ın aktardığına göre grup sonrası hafta sonu yapılan Alparslan Türkeş anmasına düzenleen saldırıya ilişkin yaşanan olayla ilgili konuşan Bahçeli, Bahçeli, "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Bey'in elinin altında geliştiği kanaati hakim. Bundan sonra Mansur Bey dikkat etsin. Artık kendisinin arkasında bir ülkücü nefes vardır. Her gün de takip edeceğim" sözlerini kaydetti.
NE OLMUŞTU?
Alparslan Türkeş Vakfı tarafından Ankara’da düzenlenen MHP'nin kurucu lideri Alparslan Türkeş’in 104. doğum günü anmasında olay çıkmıştı. MHP eski Genel Başkanı Muhittin Çolak, MHP eski Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici ile MHP eski Milletvekili Ali Uzunırmak’ın konuşmacı olarak katıldığı anmada, etkinliği yaptırmak istemeyen yaklaşık 50 kişilik grup Yenimahalle Belediyesi’ne ait salonu basmıştı.
İki taraf arasında çıkan tartışma bir anda büyüyünce kavga çıktı. Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Mustafa Hakan Ünser, saldırı görüntülerini sosyal medya hesabı Twitter üzerinden paylaşarak, “Ve polis işbirliği ile saldırı başladı” notunu yazdı.
Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Abdullah Yüksel ise, etkinliğe yönelik yapılan saldırıya ilişkin sosyal medya hesabından şu ifadeleri paylaştı: "Dün Başbuğumuza ihanet edip bugün Milliyetçi-Ülkücü harekete saldırmayı meslek edinenler şunu iyi bilsin ki ülkücüler dimdik ayakta ve hepsinin hesabını bir bir sormaya devam ediyor.”
'MHP İL BAŞKANI HEDEF GÖSTERDİ' İDDİASI
Saldırıya MHP Ankara İl Başkanı Turgay Baştuğ’un neden olduğu öne sürüldü. Etkinlikten bir gün önce sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, anmada yer alacak konuşmaları hedef gösterdiği iddia edilem Baştuğ’un açıklamaları şu şekilde:
“Alparslan Türkeş Vakfı Başbuğumuzu Anma programı düzenleyecekmiş! Konuşmacılar:
Muhittin Çolak,Şevket Bülent Yahnici, Ali Uzunırmak. O Halde Soruyoruz?
Muhittin Çolak, Başbuğumuz Alparslan Türkeş'i 5 bin dolara satmadın mı? Şimdi çıkıp hangi yüzle Başbuğumuzu anlatacaksın. Ş. Bülent Yahnici, Kayınbaban Dündar Taşer Bey ve Başbuğumuzun kabrine gidip de bir dua okudun mu? Şimdi çıkıp Başbuğumuza olmayan vefanı mı anlatacaksın. Ali Uzunırmak, Başbuğumuzun Ülkücülük MHP'de olur lafına rağmen davayı satıp İP' e gitmedin mi? Şimdi çıkıp da davayı, Başbuğumuzu nasıl sattığını mı anlatacaksın.
Bu program için CHP'li belediyelerden destek aldınız mı? Kurduğunuz vakfın sponsoru CHP'li Mansur Yavaş mı? Ülkücüler mukaddesatımızı ayaklar altına alanların; partimize, Başbuğumuz Alparslan Türkeş'e, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'ye ihanet edenlerin Başbuğumuz Alparslan Türkeş'i anmasını asla kabul etmez, ilelebet de etmeyecektir.”
TÜRKEŞ'İN OĞLU: POLİS KORUYOR, KOLLUYOR
Alparslan Türkeş'in oğlu ve eski AKP'li vekil Ahmet Kutalmış Türkeş, başkanı olduğu Alparslan Türkeş Vakfı'nın anma etkinliğine MHP'lilerin saldırısının nedenlerini açıkladı.
Halktv'den İsmail Saymaz'a konuşan Türkeş, "Polis koruyor, kolluyor, gözetliyor. Biri bile kimseyi gözaltına almıyor. Hükümetin, Emniyet'in, İçişleri Bakanı'nın koruyup kollaması ile gözetimi altında yapılan bir saldırı olduğu çok net. (MHP) Ankara İl Başkanı orada görenler var. Ankara İl Başkanı ve Ankara Ocak'taki insanlar Bahçeli'nin, Teşkilat Başkanı'nın izni olmadan adım bile atamaz. Böyle bir şeyi kendi kendine yapması mümkün değil. Onların kontrolünde olduğu, onların talimatıyla yapıldığı çok net" dedi.
TÜRKEŞ'İN EŞİ: BAHÇELİ EVİMİZE SAVAŞ AÇTI
Alparslan Türkeş'in eşi Seval Türkeş de saldırıyı eleştirirken, MHP'yi sorumlu olarak gördüğünü söyledi.
Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan'a konuşan Seval Türkeş,Türkeş, "Sayın Bahçeli, Türkeş’in ölümünden itibaren şahsıma ve evimize savaş açtı. Benim kendisine bir saygısızlığım olmadı ama o beni sürekli engelledi. Yıllardır bu baskının altındayız. MHP radikal bir değişime gitmediği sürece memleket huzur bulamaz" ifadelerini kaydetti.