DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir'de konuştu. Narlıdere İlçe Kongresi'nde partililere seslenen Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirdi.
Hem Başbakanlığı hem de Cumhurbaşkanlığı döneminde İstanbul'un bir belediye başkanı gibi, her türlü konuya müdahil oldu. Gözden kaçmış bir proje oldu mu, 'Niye haberim yok' diye sordu. Hepsini biliyor, hepsini... İstanbul'daki bütün çarpık yapılaşma, kendisinin bilgisi dahilinde oldu" diyen Babacan, Erdoğan'ın faiz tezine yönelik eleştirilerini sürdürdü:
"Kendisi alanım ekonomi diyor, ekonomistim diyor. Hadi düzeltin, niye düzeltemiyorsunuz? Niye yapamıyorsunuz? Demek ki bu başarı sizin değilmiş, bunu anlayın artık."
Babacan'ın açıklamaları şöyle:
"Bu ülkede bu kadar yoksulluk oluştuysa, paramız bu kadar değer kaybettiyse ya çıkıp 'Tezim yanlış' deyin ya da Merkez Bankası'na dönüp 'Düşsün bu faiz' deyin. Her türlü hatayı yap, sonra kenara çekil. Öyle yama yok.
En son Cumhurbaşkanı 'MB rezervinin hesabı sorulur mu' dedi. Tabii sorulur, bal gibi sorulur. O döviz bu milletin alın teri. Tek yetkiyi eline alan, aynı zamanda tek sorumludur ve tek hesap verme makamıdır. Bundan kaçamazsınız.
"İNANIN HEPSİ ÜÇKAĞIT, YALAN"
Şimdi 'Her şeye devlet, hukuk meselesi' diyorlar. Her türlü yanlışın... Mali, maddi ve siyasi rant paylaşımını ve rantın üzerini kapatmak için 'beka' diyorlar. İnanın hepsi üçkağıt, yalan. Böyle bir şey yok.
Babacan: Pandemiden önce ülkenin bütün kaynaklarını tükettiler, Merkez Bankası'nın rezervlerini sıfırladılar. Sadece pandemi öncesinde ülkenin borcunu 2 yılda ikiye katladılar. Hazine'nin borcu 2018-2020 arasında ikiye katlandı. Hem kaynakları tükettiler hem de ülkeyi borca soktular.
"DEMEK Kİ BAŞARI SİZİN DEĞİLMİŞ"
3 sene önce yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde dolar kuru 4,70, euro kuru 5,50. Sadece 3 yılda cebimizdeki para yarı yarıya değer kaybetti. Vatandaş aç, gençler işsiz fakat bakıyorum kamu sistemine 3 yerden, 5 yerden hatta 11 yerden maaş alanlar var. Böyle bir şey olabilir mi? Bir de kendi yetmiyor, eşini farklı kurumlardan maaşa bağlayanlar var.
Kendisi alanım ekonomi diyor, ekonomistim diyor. Hadi düzeltin, niye düzeltemiyorsunuz? Niye yapamıyorsunuz? Demek ki bu başarı sizin değilmiş, bunu anlayın artık.
Hem Başbakanlığı hem de Cumhurbaşkanlığı döneminde İstanbul'un bir belediye başkanı gibi, her türlü konuya müdahil oldu. Gözden kaçmış bir proje oldu mu, 'Niye haberim yok' diye sordu. Hepsini biliyor, hepsini... İstanbul'daki bütün çarpık yapılaşma, kendisinin bilgisi dahilinde oldu. Peki, şimdi belediye başkanlarına ne diyor: Bunu yapmayın."