Bartın'ın Amasra ilçesindeki maden ocağında, 14 Ekim akşamı meydana gelen patlamada 41 işçi can verdi. Türkiye'yi yasa boğan facianın ardından birçok siyasi lider de programlarını iptal edip bölgeye gitti. Acı olay nedeniyle Erzurum mitingini iptal ederek Amasra'ya giden DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da maden bölgesinde açıklamalarda bulundu.
Babacan, konuşmasında tedbir ve denetimin önemine değinerek, bundan sonraki süreçte denetimin bağımsız ve tarafsız olmasının önemini vurguladı. DEVA Partisi lideri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün, facianın yaşandığı Amasra'daki konuşmasında sarf ettiği "Biz kader planına inanmış insanlarız" sözlerine karşı ise önce tedbirin, ardından Allah'ın takdirinin geldiğini belirtti.
'BAĞIMSIZ DENETİM ÇOK ÖNEMLİ'
Babacan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Acımız çok büyük. İçimiz yanıyor. 41 evladımızı, madenci kardeşimizi kaybettik. Üçünün şehit cenazesindeydik. Toprağa verdik. Ailelerle buluştuk, dertleştik. Acı çok büyük. Hepsine Allah rahmet eylesin. Ruhları şad olsun. Allah ülkemizi, tüm çalışanlarımızı tekrarından korusun.
Gün acıyı paylaşma günü ama bu acıların tekrar yaşanmaması çok önemli. Ne yapılması gerektiği çok iyi çalışılmalı. İhmaller neydi? Tedbirlerde eksiklikler, hatalar neydi? Bu, bağımsız bir şekilde denetlenmeli. Ama güçler ayrılığı olmayınca ne denetim düzgün yapılıyor ne de cezalar veriliyor. Önlenmesiyle ilgili ciddi, sağlam bir duruş ortaya konmuyor. Bunları yapan da denetimi yapan da aynı taraf olunca olmaz. Burada adli denetim kadar yasama denetiminin, Meclis denetiminin de düzgün yapılması gerekiyor.
'MECLİS'TE ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMALI'
Evet ülkemiz maden zengini bir ülke. Ama bir canın maliyetle karşılaştırılması mümkün olamaz. Tedbir konusunda her türlü maliyet harcanmalı ve bir kişinin bile canını tehlikeye atmayacak bir sistem kurulmalı. Bir savcılık süreci var ama bu sürecin bağımsız ve tarafsız işlemesi gerekiyor. Meclis'te bağımsız ve tarafsız şekilde araştırma komisyonları olmalı.
'İHMAL EDİP KADER DİYEMEYİZ'
Evet biz kadere inanırız ama önce tedbir sonra Allah'ın takdiri. İhmal edip kadere yükleyemeyiz. Elbette Allah'ın takdiri en büyüktür, kadere hepimiz inanırız ama tedbir almamak hata olur. Artık toplum olarak bunlara itiraz etme zamanı geldi. Bunu da bağımsız ve tarafsız bir denetimle sağlayabiliriz.
'GELİŞMİŞ ÜLKELERDE NEDEN OLMUYOR?'
Zaten devletin işlediği bir tesis, kendi yapıyor kendi denetliyor. Yargı da bağımsız olmadığından o süreç de bağımsız işlemiyor. Meclis açıldı. Artık bir komisyon kurulmalı bununla ilgili. Gelişmiş ülkelerde maden yok mu? orada niye bu kadar kaza olmuyor da, burada oluyor? Çünkü denetleme var. Hedef bağımsız denetleme olmalı.
'HELAL KAZANCIN PEŞİNDEYKEN CANLARINI KAYBETTİLER'
Kardeşlerimiz, alnının teriyle, bileğinin gücüyle çalışırken hayatlarını kaybettiler. Helal kazancın peşindeyken canlarını kaybettiler. Bu çok üzücü. Bir yandan ülkede korkunç bir israf var. Sayın Erdoğan’ın söylediği gibi yolsuzluk var. Bir yandan korkunç bir haksız kazanç var. Bir yandan da alnının teriyle, bileğinin gücüyle çalışırken, yerin 300 metre altında helalinden kazanç mücadelesi verirken canını kaybeden vatandaşlarımız var. Bu adalet değil.
Toplumsal adaleti sağlamak, olanlardan ders almak zorundayız. Artık bunlara bir dur demenin vakti geldi. İnşallah toplum olarak ayağa kalkıp ‘İtirazımız var’ demenin zamanı geldi."