DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan partisinin hazırladığı Yurt Dışı Vatandaşlar Eylem Planı'nı tanıttı. Konuşmasında iktidarın dış politikadaki duruşuna yönelik eleştirilerde bulunan Babacan, iktidarın kavgacı tavrının ülkenin itibarsızlaşmasına sebep olduğuna vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dış politikada 'dostluk' vurgusu yaptığı ülke liderleri üzerinden eleştirilerini sürdüren Babacan şöyle konuştu:
Şöyle bir bakın Sayın Erdoğan'ın dostum diye kucaklaştığı insanlara, artık geldiğimiz noktada bunların çoğu kendi ülkelerinde otoriter lider. Oysa 2003-2004'te böyle miydi? O zaman en sık görüştüğü kişiler kimlerdi? İngiliz başbakanı, İtalya başbakanıydı. Dostum diye onlarla görüşürdü. Oysa zihniyet değişip evrilince demokrasiden otokrasiye evrilen bir zihniyete sahip olunca, şimdi dostum diye kucaklaştığı insanların çoğu ya monarşilerin başındalar ya da insanların dar kalıplarda baskı altında yaşadığı otoriter liderler.
Babacan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde:
22 eylem planı deyip duruyorduk ama partimiz çalışkanlığını durduramıyor. Bugün yeni bir eylem planımızla karşınızdayım.
Bugüne dek Türkiye’deki hiçbir siyasi partinin, hiçbir iktidarın hazırlamadığı bir eylem planıyla karşınızdayız.
'İKTİDAR KULAKLARINI TIKADI'
Almanya’daki, Hollanda’daki, Avustralya’daki, Kanada’daki, Mısır’daki, Lübnan’daki ve daha pek çok ülkedeki vatandaşlarımıza diyoruz ki; ‘Türkiye her yerde seninle’. Ülkemizin hiçbir ferdini, dünyanın hiçbir yerinde yalnız bırakmamaya kararlıyız.
Seneler içinde eğitim amacıyla göç de arttı. İktidar gittikçe büyüyen bu kitleye her konuda olduğu gibi kulaklarını kapattı. Son senelerde, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız sadece seçim dönemlerinde hatırlanan insanlar oldu. Bir kişinin dürtülerine bağlı şahsileştirilmiş dış ilişkilerle, yurt dışındaki insanlarımızın hayatı daha da zorlaştı. Sürekli kavga eden dünyayla kavgalı bir ülkenin vatandaşı olmak bizim yurt dışındaki insanlarımız için daha zor bir ortam oluşturdu.
ERDOĞAN'A SERT ELEŞTİRİ
Ülkemizin son yıllarda demokrasiden uzaklaşması AB standartlarından da kopmamıza sebep oldu. Yüzünü otoriter ülkelere çeviren bir zihniyetle yönetiliyoruz. Şöyle bir bakın Sayın Erdoğan'ın dostum diye kucaklaştığı insanlara artık geldiğimiz noktada bunların çoğu kendi ülkelerinde otoriter lider. Oysa 2003-2004'te böyle miydi. O zaman en sık görüştüğü kişiler kimlerdi? İngiliz başbakanı, İtalya başbakanıydı. Dostum diye onlarla görüşürdü. Oysa zihniyet değişip evrilince demokrasiden otokrasiye evrilen bir zihniyete sahip olunca şimdi dostum diye kucaklaştığı insanların çoğu ya monarşilerin başındalar ya da insanların dar kalıplarda baskı altında yaşadığı otoriter liderler. Ne demişler arkadaşını söyle ben sana kim olduğunu söyleyeyim.
Pasaportumuzun gurur vesilesi olduğu, ekonomimizin dünyanın en büyük 16. ekonomisi olduğu, dünyadaki çatışmalarda ‘arabulucu’ olmamız için çağrıldığımız o günlerden, bu günlere… Sayın Erdoğan diyor ya, nereden nereye…
'İLK PASAPORT ÜCRETSİZ OLACAK'
Demokratik kazanımlarımıza sahip çıkıp, daha güçlü bir atılım yapacağız ve tam demokrasi ile daha iyi bir hikâye yazacağız. Türkiye pasaportuna sahip olmanın itibar sağladığı günler daha da güçlü şekilde gelecek. Uluslararası itibarımızı yeniden kazandığımız, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın başı dik bir şekilde, gururla yaşamlarını sürdürdükleri günler inşallah çok yakında.
Yurt dışındaki gençlerimizin ülkemizle bağlarını korumaları adına “İlk pasaportum” uygulaması ile 30 yaş altı gençlerden pasaport için defter ve harç bedeli almayacağız. Her yıl 10.000 genci özel programlarla Türkiye’ye getireceğiz. Planlı ve kapsamlı değişim programları için Köprü adını verdiğimiz Eğitim, Gençlik ve Kültür Platformu oluşturacağız. Köprü’yü bu alandaki proje ve desteklerin çatı platformu olarak inşa edeceğiz. Denklik işlemlerini ve üniversite kabul süreçlerini kolaylaştıracağız. Meslek diplomalarının karşılıklı tanınmasını sağlayacağız.
TATİL DÖNEMİNDE YAŞANAN SORUNLAR ÇÖZÜLECEK
Eylem planının ayrıntılarını anlatan Mustafa Yeneroğlu, “Gümrüklerdeki bekleme sürelerini azaltacağız. Gümrük kapılarında yaşanan sorunların daha da azaltılması gerekiyor. Diasporamızın Türkiye’de kullandıkları özel araçların 2 yıl kalma süresi sonrasında tekrar yurt dışına çıkarma şartını 30 güne düşüreceğiz. Telefonların kayıt yaptırmadan kullanımını 180 gününe çıkartacağız. Bunu da e-devlet üzerinden kolayca yapmalarını sağlayacağız” dedi.
İKİLİ ANLAŞMALAR DÜZENLENECEK
Yeneroğlu, “Sosyal güvenlik sistemini iyileştireceğiz. Yanlış politikalar sebebiyle son yıllarda ciddi sorunlar oluştu. Son 15-16 yıldır sosyal sigortalılık çerçevesinde Türkiye’de yapılan tedaviler yıllardır fatura edilmesi gereken ülkelere fatura edilmiyor. 2018’de bunu ortaya çıkarttık. SGK çerçevesinde birkaç yıllık dönemde milyarlarca liralık kayıp tespit ettik. Madem böyle bir sorun var, o zaman sosyal güvenlik anlaşmaları çerçevesinde bundan faydalanılmasını ortadan kaldıralım dediler. Pek çok emekli çok ciddi sıkıntılar çekiyor. Bu yanlışları giderip hakların kullanımını kolaylaştıracağız. İkili anlaşmaları güncelleyeceğiz. Yurtdışından emekli olan vatandaşlarımızın tam zamanlı çalışma yasağını kaldıracağız” ifadelerini kullandı.
Eylem planından yer alan ifadelerden bazıları şöyle:
Ülkeler arasında vergi konularına ilişkin verilerin otomatik olarak paylaşılacağı yeni sisteme hazırlık yapılmasını ve yurtdışında ikamet eden ve Türkiye’de banka hesapları olan kişilerin sürece ilişkin ayrıntılı olarak bilgilendirilmesini sağlayacak, Otomatik Bilgi Paylaşımını şeffaflaştıracak, mağduriyetleri engelleyeceğiz.
Çifte vatandaşlık sahibi tüm vatandaşlarımızın Türkiye’de bulundukları süre içerisinde, yerleşik oldukları ülkenin sağlık sigortasından faydalanabilmesini sağlayacağız.
Diasporamızın maruz kaldığı ayrımcılık ve yabancı düşmanlığına karşı mücadelelerinde her daim yanlarında olacağız. Bu alanda kapasitenin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için sistematik ve sürekli destekler sağlayacağız.
Irkçılık, İslam düşmanlığı ve ayrımcılıkla mücadeleyi güçlendireceğiz
Diaspora Göç Müzesi kuracağız.
Diasporamızın anadillerini korumaları ve geliştirmeleri için Türkçe eğitim desteklerini artıracağız.
Diasporadaki vatandaşlarımıza özel olarak yatırım programları oluşturacağız.
Tasarruflarını Türkiye’deki reel piyasada veya finans piyasalarında değerlendirmek isteyen vatandaşlarımıza avantaj sağlayacağız.
Türkiye’de başta yüksek teknoloji ve sağlık çalışanları olmak üzere ihtiyaç duyulan alanlardaki insan kaynağına katkı sağlamak üzere “Tersine beyin göçü” destekleri vereceğiz.
Yurt dışına gitmiş sağlık çalışanlarımız için ‘Yurda Dönüş’ projesi başlayacağız.