Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Ankara 1. Olağan İl Kongresinin ardından gazeteciler; Ayşe Sayın, Çiğdem Toker, Murat Yetkin, Nergis Demirkaya ve Nevşin Mengü ile bir araya gelerek gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Babacan'ın açıklamaları şöyle:
“Bizim şu anda asıl önemsediğimiz konu, geçiş süreciyle ilgili çalışma. Kendi içimizde başladık. Birinci seçimle parlamenter sisteme geçiş arasındaki süreç nasıl işleyecek? Geçiş sürecinin şekli üzerinde mutabakat olduktan sonra, mutabakatın ruhuna uygun nitelikte bir cumhurbaşkanı adayı arayışı gerekir.
'İTTİFAK OLURSA ORTAK ADAY ÖNEMLİ'
İttifakta yer almamamızın en önemli sebeplerinden birisi, geçiş süreciyle ilgili ihtilaf çıkabilir diye bir endişemiz var. Geçiş süreciyle ilgili anlaşmanın nasıl işleyeceğine karar verelim önce. Geçiş sürecine göre nasıl bir Cumhurbaşkanı profili gerekiyor, onu da konuşalım. Eğer ittifak olursa ortak aday önemli. Ama şu anda ittifak içinde değiliz.
‘OCAK AYINDA ORTAK AÇIKLAMA YAPILABİLİR’
(Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem bildirisi) Hazırlanan taslak her parti içinde değerlendirilecek. Son dakika bir aksilik çıkmazsa, ocak ayı içerisinde ortak açıklama yapılabilir.
‘O FIRSAT PENCERESİ AÇILMAYACAK’
Bir toparlanma, geçici rahatlamayla fırsat penceresi açıp seçimi yapma niyetleri olabilir. 1 yılımızı yakarız ama hiç olmazsa 5 yılı garanti ederiz diye düşünebilirler ama o fırsat penceresi açılmayacak. Çünkü işsizlik, yoksulluk sorunu çözülmeyecek. Alınan tedbirlerin hiçbiri bu sorunları çözmüyor. Bu olmadan sırf dolar kuru 18’i gördü, sonra 11-12’ye indi diye seçime giderler mi? Keşke gitseler.
‘SAHADA İŞLER ÇOK DEĞİŞTİ, ANKETLERİN ÖTESİNDE BİR ŞEY VAR’
(MHP, seçim konusunda Ecevit'e yaptığını Erdoğan'a da yapabilir mi?) Çok rahat yapar. Durumları kötü. En son Osmaniye'deydik. MHP'nin çok güçlü olduğu bir şehir. Ama orada bir kişiden bile tepki gelmedi. İnsanların ilgisi güzel. Sahada işler çok değişti. Kamuoyu araştırmalarının, anketlerin çok ötesinde bir şey var sahada. Ak Parti’ye yüzde 25 destek veren anketler çıkıyor.
‘ENKAZI TEMİZLEMEK, YENİSİNİ İNŞA ETMEK GEREKİYOR’
Ekonomi ve Finans Eylem Planımızı 120-130 madde civarında yakında açıklayacağız. İyi bir planlama ile önce yangını söndürmek, enkazı temizlemek sonra yenisini inşa etmek gerekiyor. İki acil adımın ilki; Merkez Bankası ile TÜİK yönetimlerini değiştirip, düzgün, bilgisi ve birikimine güvenilen insanları getirmek. Kanunlarına bağımsızlık maddesini tekrar koymak. İkincisi; diğer kurumları gözden geçirmek. Organizasyon şeması, üst düzey görevlendirmeler, yeni mekanizmalar. Bunlar da 30 günde biter. Bunun şartı seçimden önce çok iyi bir hazırlık yapmak.
‘SEÇİMİ KAZANMAKLA İŞ BİTMİYOR, ÜLKEYİ DE KAZANMAMIZ LAZIM’
Demokrasi isteyen bir partinin bu ülkenin ekonomisi ve adaletiyle ilgili çok iyi bir performans ortaya koyması lazım. Türkiye örneği burada çok önemli olacak. Popülizm kitapları, otoriter rejim kitapları yazılıyor. Üç dört örnekten biri, hep Türkiye. Eğer Türkiye başarılı olursa dünyadaki bütün demokrat insanlar için büyük bir cesaret kaynağı olacak. Seçimi kazanmakla iş bitmiyor ki, ülkeyi de kazanmamız lazım.
‘YARGININ BAĞIMSIZLAŞTIRILMASI İLK 90 DAKİKADA OLACAK BİR İŞ’
Yargının bağımsızlaştırılması çok kolay. Savcı, hâkime talimat veriliyor. Bunun olmaması bir siyasi duruş meselesi. ‘Savcılar, hâkimler siz artık serbestsiniz rahat olun. Size baskı gelmeyecek’ açıklaması ilk doksan dakikada olacak bir iş. Anayasa değişikliği ile Hâkimler ve Savcılar Kurulunun ayrılmasını, hem onların üyelerinin hem de YSK, Anayasa Mahkemesi gibi yargı organlarının üyelerinin Meclis’te nitelikli çoğunlukla seçilmesini istiyoruz.
‘PARTİLER ARASI MEKANİZMAYI ÖNEMSİYORUZ’
(Seçim güvenliği) Çok önemli. İki yolu var. Seçimi açık farkla kazanmak gerek ki kapatmak kolay olmasın. İkincisi; iyi bir mekanizma kurmak lazım. Partiler arası bir mekanizmayı önemsiyoruz. Genel başkanlarla bunu konuştuk ama somut bir durum yok henüz.
‘İÇİŞLERİ BAKANI SIKIŞMIŞ DURUMDA’
(İstanbul Büyükşehir Belediyesi hakkında teftiş) Bu teşebbüslerin işe yaramadığını herkes gördü. Tayyip Erdoğan’ı belediye başkanıyken hapse attılar. Olmuyor. Çok sağlam hukuki gerekçe varsa o ayrı. Ama siyasi motivasyonla yapılan bir şeyse, hukuki zemin yoksa ve vatandaş da bu şekilde anlıyorsa hiçbir işe yaramıyor. İçişleri Bakanı’nın sıkışmış bir durumu var. Kendisiyle ilgili bir çıkış, yeni popülarite vesilesi. Bakanlık olarak soruşturmayı büyüterek, sosyal medyadan paylaşarak olmaz. Tabii iddialara bağımsız yargı bakmadıkça bilemeyiz.”