Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü'nde sosyolog olarak görev yapan ve Kanun Hükmünde Kararname KHK ile ihraç edilen Veli Saçılık, 9 Ocak 2018 tarihinde Ankara Yüksel Caddesi'nde açlık grevi yapan ve KHK ile ihraç edilen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça için düzenlenen protesto yürüyüşüne katıldı.
Protesto eden 10 kişilik grup, pankart taşıyıp slogan atmalarının üzerine polis dağılmaları yönünde grubu uyardı. Sonrasında kolluk kuvvetleri protestocuları kollarından tutarak polis minibüsüne bindirdi.
YAKIN MESAFEDEN BİBER GAZI SIKILDI
Kısa süre sonra iki protestocunun daha minibüse ittirilerek bindirilmesine tepki gösteren Veli Saçılık, minibüsten inmeye çalıştı ve polislerin müdahalesi ile inemedi.
Polis minibüsüne zorla bindirilmeye çalışılan kişi için tepki gösteren Veli Saçılık'a kolluk kuvvetleri tarafından yakın mesafeden yüzüne ve kıyafetine biber gazı sıkıldı.
GÖZÜNE DARBE ALDI
Biber gazından kendini korumaya çalışan Veli Saçılık, dengesini kaybederek minibüsten indi. Bunun üzerine polisler, Veli Saçılık'a kalkanları ile kıyafetinden tutarak zorla minibüse geri bindirmeye çalıştı. Zorla polis aracına bindirilen Veli Saçılık'ın gözü polis müdahalesinde zarar gördü.
Yaşanan bu olayın ardından Veli Saçılık, polis amirleri ve memurlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılık yürütülen soruşturma neticesinde; polisin görev yaparken gerekli ölçüde zor kullanma yetkisi olduğu, Veli Saçılık'ın yaralanmasına yönelik kasten yapılmış bir eylem bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararını verdi. Böylelikle savcılıkça verilen karara itirazı sulh ceza hakimliği tarafından reddedildi.
AYM'DEN 'ORANTISIZ GÜÇ' KARARI
Anayasa Mahkemesi (AYM), Veli Saçılık'a kapalı alanda biber gazıyla müdahale edilmesini eleştirerek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Kolluk görevlileri biber gazını kapalı bir yerde kullanacaklarsa bu gazların kapalı alanda kullanılması halinde olumsuz tesirlerin artabileceğini dikkate almalı ve aynı amacı temin edecek alternatif zor kullanma araçlarının kullanılmasının mümkün olup olmadığını değerlendirmelidir. Biber gazının kimyasal tesiri yüzünden oluşan acının kişilerde ilave bir korku ve elem duygusuna yol açabilecek mahiyette olduğu gözden uzak tutulmamalıdır.
Biber gazı kullanmadan önce polis memuru, başvurucu ile beraber birçok kişinin kapalı bir alanda bulunduğu dikkate almamış; alternatif güç kullanım araçlarının kullanabilirliğini değerlendirmemiştir. Bu nedenle somut olayın koşullarında başvurucunun davranışlarının polis biber gazı ile müdahalesini zorunlu kıldığını ve biber gazının orantılı bir biçimde kullanıldığını söylemek mümkün değildir.
Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa'nın 17. Maddesi'nin 3. fıkrasında yasaklanan muamele ve cezalarla ilgili değerlendirmelerine göre başvurucuya biber gazıyla yapılan muamele, olayın gelişimi ve biber gazının başvurucunun üzerine bıraktığı etki dikkate alındığında insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir muamele olarak kabul edilebilir. Bu durumda insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının maddi boyutu ihlal edilmiştir.
Savcılık polisin görevini yaparken gerekli ölçüde zor kullanma yetkisi olduğunu ve polisin yasal mevzuat doğrultusunda hareket ettiğini belirterek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verse de polisin neden güç kullanmak zorunda kaldığına ve zor kullanmasının sebebine nazaran kullandığı üçün orantılı olup olmadığına ilişkin açıklama yapmamıştır. Bu nedenle insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının usul boyutu ihlal edilmiştir."
AYM, Veli Saçılık'a 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine de hükmetti.