Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan bina ve konut nitelikleri araştırması sonuçlarına göre, hane halkının yüzde 46.3'ünün asansör bulunan 3 ve daha çok katlı binalarda yaşadığı, hatta yüzde 43'ünün de otopark bulunan binalarda ikamet ediyor.
CNN Türk'te yer alan habere göre, apartman ya da site yöneticiliği; bilgili, deneyimli, kanuni ve hukuki uygulamaları bilmesi gerektiğinden dolayı ayrı bir meslek haline geldi. Son yıllarda aidat artışları özellikle personel giderlerine gidiyor.
Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, konuyla ilgili şunları söyledi:
EK AİDAT ZAMLARI CAN SIKIYOR
"Sitelerde gerek ortak alan, elektrik vb. artışlar, gerekse tazminatların aynı şekilde artması, site ve apartmanlarda toplanan aidatlara ek zam olarak yansımaya başladı.
Yöneticilerin, bütçeyi denkleştirmek için aidatları zamanında toplaması gerekiyor. Bu nedenle yönetici olacak kişilerin hukuki, mali ve teknik açılardan standartlaştırılmasının sağlanması, kamunun da düzenleyici, denetleyici ve yol gösterici olması gerekiyor.
Sektörün yasal zemine oturtulması açısından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın önümüzdeki günlerde tesis ve site yönetim hizmetlerinin bu yasal yapıya oluşturulmasına katkıları bekleniyor.
ELEKTRONİK ORTAMDA TUTULACAK
Özellikle yöneticilerin sertifikalandırılması, tebligat sisteminin kolaylaştırılması, yöneticiler sicili tutulması gibi çeşitli düzenlemelere ihtiyaç var. Bu tesislerin bütçelerinin denetlenmesine ilişkin de bir düzenlemenin faydalı olacağı ve işletme defter kayıtlarının zorunlu olarak elektronik ortamda tutulabilmesine imkan sağlanması bekleniyor.
Tüm bu çerçevede sitelerde toplanan aidatların amacına uygun olarak kullanıldığının değerlendirilmesi herhangi bir zafiyete mahal verilmemesi, kış ayları yaklaşırken de doğalgaz, su gibi kullanımlarda merkezi sistemde kesintilere yol açmaması çok büyük önem taşıyor.
Şu an ülkemizde aslında kişiler bu etkinliğe bilgilerini zorunlu olmasa da MYK tesis yöneticiliği merkezi ile ispat edebiliyor olsalar da kullanımı çok sınırlıdır. Bu nedenle belgenin yaygınlaştırılması ve zorunlu hale getirilmesini önemsiyoruz. Aynı zamanda tesis yönetimi firmalarının teminatlar çerçevesinde iş ve işlemleri yapabilecek olması da oldukça kıymetlidir.
Bunlar yapılmadığı takdirde fahiş olarak adlandırılabilecek aidatların sektörde bazen toplandığını ve yeterli deneyim ile bilgi birikimine sahip olmayan kişiler nedeniyle kat maliklerinin sıkıntılar yaşadığı örnekleri görüyoruz.
AİDATA SINIRLAMA GETİRİLİR Mİ?
Aidatlarda bir sınırlama yapılması yasal olarak mümkün değildir. Bakanlığın kurulacak bu biriminin de aidatlara herhangi bir sınırlama getirmesini öngörmüyoruz.
Çünkü bunun nedeni zaten toplanan aidatlar olası giderlerin karşılığı olarak toplandığından eğer bunlar az toplanırsa sitenin ya da o tesisin gerektiği gibi yönetilememesine neden olacak bir uygulama olur.
Burada toplanan avanslar işletme projesine göre toplandığı için yasal olarak bir sınırlama getirilmesi mümkün değildir.
FAHİŞ AİDATA İTİRAZ EDİLEBİLİR Mİ?
Kat malikleri işletme projelerine itiraz edebilirler. Kendilerine tebliğden itibaren itiraz hakkı bunuluyor. Bu durumda bazı avans giderleri tekrar gözden geçirilebilir. Hatta mahkeme yolu da açıktır. Ancak işletme projesi netleştikten sonra artık o avansların ödenmesi gerekir.
YENİ DÜZENLEME YÜKSEK AİDATLARA KARŞI ÇÖZÜM OLUR MU?
Yeni düzenleme doğrudan aidatların düşüşünü sağlamayacaktır. Sadece aidatların doğru bir şekilde harcanıp harcanmadığını ve bu çerçevede yolsuzluk ve kendi hesabına para geçirme gibi işlemleri ortadan kaldırmaya fayda sağlayabilir.
Net bir tarih yok, sektör temsilcileri görüşleri alınıyor. Daire başkanlığına kadro tahsisleri devam ediyor. Önümüzdeki yıl itibarıyla belli çerçevelerde düzenlenebileceğini öngörüyoruz."