Bartın Amasra'da meydana gelen,42 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının araştırılması adına kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız başkanlığında toplandı. Yıldız, şu ana kadar ilgili bakanlıkları hem teftiş hem de yürütme yönüyle beraber kamunun bütün kesimlerini ve taraflarını dinlediklerini belirtti.
Gelecek iki hafta boyunca TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerinin gerçekleştirileceğini anımsatan Yıldız, komisyonun çalışma takvimine ilişkin bilgi veren Yıldız, "Aralık ayı içerisinde nasip olursa gerek Amasra'da gerekse Zonguldak'ta yerinde incelemelerimize ve aile ziyaretlerimize devam edeceğiz. Süresi içerisinde raporumuzu hazırlamayı hedefliyoruz ama bitiremiyor olmamız halinde bir aylık ek süreyi de isteyeceğiz" diye konuştu.
'KAZAYLA İLGİLİ İSTEDİĞİMİZ BELGELER GELMEDİ'
Toplantıda sunum yapan Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel, faciayı öğrendikleri zaman 8 kişilik bir heyetle olay yerine gittiklerini; elde ettikleri bilgiler ışığında yaptıkları çalışmaları ilgili makamlara ilettiklerini söyledi.
Faciayla ilgili teknik değerlendirme yapabilmek için ilgili kurum ve kuruluşlardan talep ettikleri bilgi ile belgelerin kendilerine iletilmediğini öne süren Yüksel, "Bu istediğimiz belgelerde ocağın planı, projesi, havalandırma planı, sensörlerin yerleşim planı gibi 15 maddelik husus vardı. Bu 15 maddelik husus elimize geçmiş olsaydı kazanın, sadece yeraltına girilmesi süreci haricindeki büyük bir kısmını aslında aydınlatmış oluruz diye düşünüyorduk. Fakat bu belgeler gelmedi. Biz de dava dosyalarından, tutuklu üyelerimizden aldığımız bilgiler üzerine bazı değerlendirmeler yaptık" ifadelerini kullandı.
'KURUMLAR BAKANLIĞA BAĞLI, SİYASİ SORUMLULUK HÜKÜMETTE'
Yüksel, facianın yaşandığı maden ocağının Türkiye Taşkömürü Kurumuna, işletmenin üretim planlarını onaylayan ve maden ocağında denetim yapan kurumların da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı kurumlar olduğuna işaret ederek, "İşveren kamuya bağlı, denetleyen kurumlar ve mevzuatı düzenleyen kurumlar da kamuya bağlı, ilgili bakanlıklara bağlı. Bunun hukuki sorumluluğu konusunda bir yorum yapma yetkimiz yoktur ama siyasi sorumluluğu da bu bakanlıkların bağlı olduğu ilgili hükümetleridir diye düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
VEKİLLER ARASINDA TARTIŞMA ÇIKTI
Komisyon Başkanı Yıldız, sunumuna devam eden Öztürk'e sorular yönelten CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz'a müdahale ederek, soruların, sunumun tamamlanmasının ardından yöneltilmesini istedi. Bunun üzerine Yıldız ile Yavuzyılmaz arasında tartışma yaşandı.
Yavuzyılmaz'ın "Siz mi belirleyeceksiniz benim soru sormamı?" sözleri üzerine Yıldız, "Evet, ben belirleyeceğim" yanıtını verdi. Yavuzyılmaz, üslup konusunda Yıldız'ı uyararak, "Ne yapacaksınız, hakaret mi edeceksiniz, küfür mü edeceksiniz? Canınız başka bir şeye sıkıldı herhalde, bana patlıyorsunuz" sözleriyle tepki gösterdi. Yıldız ise "Üçüncü defadır söylüyorum, anlaşılmıyor mu lafım? Siz soruyu yarım saat sonra sorduğunuzda gündemden mi düşecekti? Bütün arkadaşlar bekliyor, siz de bekleyeceksiniz. Sürekli müdahalede bulunuyorsunuz." dedi.
Birbirlerini, nezaketsizlik ve saygısızlık yapmakla suçlayan Yıldız ve Yavuzyılmaz arasındaki tartışma bir süre daha devam etti. Yaşanan tartışmaya tepki gösteren İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, "Sizi ve değerli vekilimi protesto ediyorum, çıkıyorum. Böyle bir komisyon istemiyorum. Her gün aynı tantana" diyerek, toplantıyı terk etti.
'SİYASİ MESELE OLUNCA HEMEN 'SORUMLUSU BU' DİYORSUNUZ'
Komisyon Başkanı Yıldız, Yüksel ve Öztürk'ün sunumunun ardından milletvekillerine söz verdi.
MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, TMMOB'a bağlı Maden Mühendisleri Odasının sunumunun teknik bir bakış açısının yanı sıra siyasi bir değerlendirme de içerdiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"TMMOB yine kendi üslubunu koruyarak, işin siyasi boyutu olduğunu ve hatta 'Demokrasinin önü açılmalıdır' diye hiç anlamadığım da bir değerlendirme yapmış. Yargılamayla ilgili tek bir cevabınız yok ama iş siyasi mesele olduğu zaman hemen; 'Sorumlusu bu.' Bunları söylediğiniz zaman sizin söylemlerinize karşı bir ön yargı oluşuyor bizde. Keşke bunları sunumlara katmasanız. Söylesem de fayda etmeyecek ama şu siyasi değerlendirmelerden lütfen vazgeçin. Ben bir ön yargıyla sizin hazırlamış olduğunuz çalışmalara bakılmasını bir meslektaşınız olarak kesinlikle istemiyorum. Bırakın siyasi değerlendirmeleri siyasetçiler yapsın."
Daha sonra milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Yüksel, bazı sözlerinin yanlış anlaşılmış olabileceğini, tüm değerlendirmeleri ellerindeki kısıtlı bilgi ve belgelere yaptıklarını ifade etti. Yüksel, madendeki patlamayla ilgili, "Dünyanın her yerinde metan kazası, grizu patlaması varsa havalandırma sorunu vardır. Ateş, kaynağını bir yerden bulmuştur. Bunlar araştırılarak, olay yerinde tespit edilerek ortaya konulabilir." sözlerini sarf etti.
MADENLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI İDDİASI
Polyak Eynez Enerji Üretim Madencilik şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Polat ise madenlerde madde bağımlılığı iddiasını ortaya atarak incelenmesi gerektiğini söyledi.
Madenciliğin, çok riskli bir sektör olduğunu söyleyen Polat, "Madencilikte birçok riskten bahsediyoruz ama madde bağımlılığı konusunda mevzuatımızda hiçbir çalışma yok. Uyuşturucu satışı, kullanımı, tedariki çok ciddi boyutta. Bu konuda çok ciddi mücadelemiz var fakat biraz yalnız kalıyoruz. Çünkü bizim belirleyici olarak yapabileceğimiz bir şey yok. İnsanlar bunu kullanarak yeraltına girdiğinde çok ciddi iş güvenliği problemleri çıkıyor." diye konuştu.
'YANINDA HAP VAR, 'NASIL KAZA RİSKİ SIFIR' DİYEYİM'
Konuyla ilgili sendikalardan da yardım talep ettiklerini, madde bağımlısı kişilerin kendilerine bildirilmesini istediklerini söyleyen Polat, söz konusu sorunun sadece kendi firmalarında yaşanan bir problem olmadığını, bölgedeki diğer firmaların da aynı problemden mustarip olduğunu öne sürdü.
Polat, madde bağımlısı işçilerin genellikle iki ayrı ağrı kesici hapı kullandıklarını öğrendiklerini iddia ederek, şöyle devam etti:
"Ben şimdi yanında ağrı kesici hap var diye 'uyuşturucu mu kullanıyorsun' diyeyim? Bu riskleri gözeterek nasıl 'kaza riski sıfır' diyebilirim ki. Sonradan tespit ettiğimiz bir kişinin yaptığından örnek vereyim; yeraltında arkadaşıyla tartışıyor ve arkadaşının kafasına kazmayla vuruyor. Adamı öldürmeye gidiyor. Sonra bakıyoruz ki adam uyuşturucu almış. O adamı orada öldürse bu bir iş kazası olarak geçecek, hem de ölümlü kaza. Şimdi ben madendeki kaza riskini nasıl sıfırlayabilirim, sıfırlayamam. 3 bin kişi var bizde. 3 bin farklı karakter. İşletmemizde psikolog ve sosyolog var. Dışarıdan da danışmanlık alıyoruz."
Komisyon Başkanı Yıldız, Polat'ın gündeme getirdiği konuyla ilgili, "İlk defa komisyonumuzda gündeme geliyor. Çok önemli bir şey bu" dedi.