İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. Burada önemli açıklamalarda bulunan Akşener'in gündeminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın HDP'nin tutuklu eş başkanı Selahattin Demirtaş'ı hedef alarak "Ama Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek" kaydettiği sözler vardı.
"Rezalete bakar mısınız? Türk yargısının düşürüldüğü şu duruma bir bakar mısınız Neymiş, en büyük hesabı, İmralı’daki kesecekmiş…Yazıklar olsun" diyen Akşener Erdoğan'a şu sözlerle seslendi:
"Sayın Erdoğan; Bu memlekette, eğer bir hesap kesilecekse, onu Yüce Türk Yargısı keser. O kadar. Makamının ciddiyetinin farkına var artık. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, böyle abuk sabuk konuşamaz. Kendine gel. Eğer arzu ettiğin hesabı kesmesi için, “İmralı’dakini”, İmralı’dan çıkarmanın peşindeysen, orada duracaksın. Sakın ha. Yapma."
Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Sayın Erdoğan ve partisinin, milletimize verecek hiçbir şeyi kalmadı. Tabi hal böyle olunca da, Sayın Erdoğan’ın çaresizliği, artık gülünç bir hal almaya başladı. Geçen yine, çıktığı bir meydanda; “Milletimizi bunaltan sıkıntıları, biz çözeriz.” dedi. “Fahiş fiyat artışlarını biz çözeriz.” dedi. Yanlış duymadınız, aynen böyle dedi. Bir de utanmadan, havuz medyasına manşet attırmışlar… Güler misin, ağlar mısın?...
999 HAFTADIR İKTİDARDASIN, HALA “BİZ ÇÖZERİZ” DİYORSUN
Sabah şeriflerin hayrolsun, Sayın Erdoğan. Günaydın! Yahu 20 yıldır neredeydin?Şimdiye kadar çözdün de, elini tutan mı oldu? 999 haftadır iktidardasın, hala “BİZ ÇÖZERİZ” diyorsun. 999 haftadır çözememişsin, tam tersine sorun olup, memleketin üzerine yağmışsın, şimdi utanmadan çıkıp, BİZ ÇÖZERİZ diyorsun.
Neyi çözeceksin Sayın Erdoğan? Zerre sıkılmadan çıkıp, “Ekonomide işler yolunda.” diyorsun. Bu üstün farkındalıkla, sen neyi çözeceksin? Her ağzını açtığında, döviz zıplıyor, sen ısrarla çıkıp, “Faiz sebep, enflasyon neticedir.” saçmalığını sayıklamaya devam ediyorsun. Bu engin ekonomi bilginle, sen neyi çözeceksin?
“Açım” diyen vatandaşımıza, utanmadan “Abartma” diyorsun. Dertli vatandaşın kafasına, çay atmaktan da geri durmuyorsun. Bu olağanüstü empati yeteneğinle, sen neyi çözeceksin?
Her hafta çıkıp, tarlasına küsmüş çiftçimizi, nasıl zengin ettiğinden bahsediyorsun. Bu acayip hayal gücünle, sen neyi çözeceksin? Emeklimiz, memurumuz, işçimiz, esnafımız, iş dünyamız için, “Her şey güllük gülistanlık.” diye diye, dalga geçer gibi ortalıkta geziyorsun. Memleketin meseleleriyle bu kadar ilgiliyken, sen neyi çözeceksin?
Allah aşkına, söyler misin Sayın Erdoğan;Saraya doldurduğun bol maaşlı beceriksizlerle, neyi, nasıl çözeceksin? Bu ucube sisteme geçtiğimiz son 3 buçuk yılda,
neyi çözebildin de, şimdi çözeceksin?
KAFAYI POLİTİKA FAİZİYLE BOZDU
İktidarın, enflasyonla mücadelede gösterdiği, bu müthiş iş bilmezliğin bir benzerini de faizle mücadelede görüyoruz. Biliyorsunuz Sayın Erdoğan, mart ayından beri kafayı politika faiziyle bozdu. Bu inatlaşmada, olan da maalesef, milletimize, esnafımıza, iş dünyamıza oldu.
Mesela; hazinenin borçlanma faizi, Mart ayına göre, 10 puan arttı. Mesela; Ticari kredilerde, en itibarlı müşteriler dahi, yüzde 37 ile yüzde 40 bandında, faiz ödemek zorunda. Mesela; Dosya masraflarıyla birlikte ihtiyaç kredilerindeki faiz oranları, yüzde 50’ye ulaştı.
Ez cümle; Sayın Erdoğan, politika faizini, 5 puan indirdi ama piyasadaki tüm faizler, 10 ila 25 puan arasında arttı. Neden mi? Çünkü, Sayın Erdoğan’ın, güven veren ekonomi yönetiminin bir sonucu olarak, hiç kimse, enflasyonun kalıcı olarak düşürüleceğine inanmıyor.
84 MİLYON İNSANIMIZDAN TOPLADIĞI VERGİLERİ ÇARÇUR EDİYORLAR
Ayrıca, bu hafta Meclis gündeminde olan, bir kanun teklifiyle de şirketlere, önemli bir vergi istisnası getiriliyor. Döviz mevduatını, Türk Lirası mevduata çeviren, kurumlar vergisi mükelleflerinden, kambiyo, yani kur kazançlarından alınan, yüzde 25 kurumlar vergisi, artık alınmayacak.
Yani; Merkez Bankası’nın dolarlarını yandaşlarına ucuz ucuz sattılar, şimdi de, dolar biriktirmek için 84 milyon insanımızdan topladığı vergileri, çarçur ediyorlar. Devleti, 70 sente muhtaç eden Ak Parti iktidarı, şimdi de, adeta kapitülasyonlara benzer tavizler vererek bunun yanında da, ülkemizi adeta kara para aklama yeri hâline getirerek,
ömrünü uzatmaya çalışıyor.
BU ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI, BÖYLE ABUK SABUK KONUŞAMAZ
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, geçen hafta yargı süreci devam eden Selahattin Demirtaş’ı,
gitti, teröristbaşı Abdullah Öcalan’a şikayet etti. Dedi ki; “Edirne’deki, en büyük hesabı, İmralı'dakine verecek.”
Rezalete bakar mısınız? Türk yargısının düşürüldüğü şu duruma bir bakar mısınız?
Neymiş, en büyük hesabı, İmralı’daki kesecekmiş… Yazıklar olsun. Sayın Erdoğan; Bu memlekette, eğer bir hesap kesilecekse, onu Yüce Türk Yargısı keser. O kadar. Makamının ciddiyetinin farkına var artık. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, böyle abuk sabuk konuşamaz. Kendine gel.
Belli ki, 2019 seçimlerinden ders almamışsın. Anketlerde çakılınca, yine gidip, Cumhur İttifakı’nın pek de gizli olmayan, gayri resmi ortağının peşine takılıyorsun. Geçen sefer, mektupla işi kurtarmaya çalışmıştın görüyorum ki, bu sefer başka oyunlar peşindesin.
İMRALI’DAKİNİ”, İMRALI’DAN ÇIKARMANIN PEŞİNDEYSEN...
Seni şimdiden uyarıyorum; Eğer arzu ettiğin hesabı kesmesi için, “İmralı’dakini”, İmralı’dan çıkarmanın peşindeysen, orada duracaksın. Sakın ha. Yapma. Seçim kazanmak için, böyle bir kötülüğü, bu memlekete yapmaya kalkma. Belki küçük ortağını ikna edebilirsin, ama böyle bir ahmaklığa yeltenirsen, karşında bizi bulursun. Ve o sandık geldiğinde, kim kimden nasıl hesap kesiyormuş, ilk elden görürsün. Bu memleketi, senin seçim kazanma hırslarına yedirmeyiz. Şehitlerimizin aziz hatırasını, senin siyasi hesaplarına ezdirmeyiz. Bunu böyle bilesin."