İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Akşener, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'na yönelik saldırı sonrası başlayan tartışmalar üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi.
Kürsüye kurşunla çıkan Akşener, "Bir saldırı yapıldı. Recep Bey ve arkadaşları bize kızdılar. Neymiş inşaat bekçisi bir vatandaşımız hırsız kovalıyormuş, ne hikmetse İYİ Parti'ye gelmiş benim fotoğrafımı 20 cm sekmiş. Recep Bey çıkmış, benden özür bekliyormuş… Çünkü, kendisi çok kırılmış. Duyguları incinmiş. Rencide olmuş. Vah vah… Yazık ki ne yazık. Recep Bey utanmasan, mermiye saldırdı diye parti binamızı tutuklayacaksın. Bir de senden, özür dileyeceğim, öyle mi? Hadi oradan be hadi oradan! Çok beklersin!" ifadelerini kullanarak partililerine şu şekilde seslendi:
Bunca engeli aştıktan sonra şimdi bu kurşun mu bize dur diyecek. Söyleyin Sinan Ateş durdu mu? Bunca şey olduktan sonra bu kurşun mu bizi durduracak? Söyleyin Özgecanlar , Emineler sindi mi? Şimdi bizi bu kurşun mu durduracak. Söyleyin Konca Kurişler vazgeçti mi? Gaffar Okkanlar, Uğur Mumcular öldü mü? Bunca hainliğin üzerinden geldikten sonra şimdi bizi bu kurşun mu korkutacak. Şimdi bizi bu kurşuna adres verenler mi ayıracak. O zaman bugün burada sizlerden bir söz istiyorum, bu sözü törenize atanıza uyarak verin, bu sözü aklınızı ve kalbinizi duyarak verin. Kıvılcımdan ateş olacaksınız söz mü?
Öte yandan Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta katıldığı bir canlı yayında kendisine yönelik söylediği "Bizim adımıza dikkat et. Benim adım Tayyip, soyadım da Erdoğan. Erdoğan'a da dikkat et, Tayyip ismine de dikkat et. Konuştuğun zaman buna göre konuş. Beni, kendinle de uğraştırma" sözlerine ilişkin de bu kez kürsüden yanıt verdi. Akşener, "Neymiş kiminle uğraşacağımı bilecekmiş. Bir aslan miyav dedi minik fare kükredi. Recep Bey sen hiç merak etme ben kiminle uğraşacağımı çok iyi bilirim. Terörist başının mektubunu televizyonda okutanla uğraşırım, yağmacılarla uğraşırım. Milletime yalan söyleyen üstüne de saraylarda keyif çatanlarla uğraşırım. Emekçileri, memurları enflasyona ezdirenlerle uğraşırım, gençleri itip kalkanlarla uğraşırım. Seninle uğraşmaya devam edeceğim" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Cennet vatanımızda hakkımız olan tüm değerlerden mahrum bırakıldığımız ucube dönemin sonuna geliyoruz. Hukuka keyfine göre yön veren, başkentin göbeğindeki alçak bir suikastin faillerini bulmaktan aciz bir devlet tarafından yönetiliyoruz.
SİNAN ATEŞ SUİKASTI
Sinan Ateş'in katillerine göz yuman katil ve korkak bir iktidar.
Neydin ne oldun Recep bey? Cesaretin sembolüyüm dedim esaretin sembolü oldun. Bir zamanlar geçmiş iktidarın hatalrından ders alırdın şimdi kendi hatalarını göremez oldun. Recep Bey'in yapamadığını biz yapacağız. Ne olursa olsun Sinan Ateş'in kanını yerde bırakmayacağız. Yataklık edenler cezasını çekeek, üstünü örtmeye çalışanlar da cezasını çekecek. O alçakları mutlaka bulacağız.
BTK'NIN DÜZENLEMESİ
Seçimlere 39 gün kala BTK yeni bir sosyal medya düzenlemesini yürürlüğe koydu. Sosyal medya platformları kişisel bilgileri adli makamlara iletmekle yükümlü olacak. Soruşturma bahanesi bulması yeterli olacak. İçişleri Bakanlığı bilgileri verin dediğinde verilecek. Tek adam rejiminin diktatörlüğe uzanan yoluna bir tuğla daha eklenecek. İşte siz Recep Bey ve arkadaşlarının Türkiye'ye layık gördüğü sistem. Sosyal medya platformlarının tüm kişisel verilerini Türkiye'de tutulması da mecbur kılınıyor. Bugün Recep Bey internete sınır çizmeye kalkıyor.
Ellerindeki binlerce trole rağmen istedikleri algıyı yönetemediler. Milletimizi yalanlarına inandıramadılar. Kızılay'ın çadır sattığını sosyal medya duyurdu. Sosyal medyaya gençlere düşmanlar.
ERDOĞAN'A KİM JONG-UN BENZETMESİ
14 Mayıs'ta çok kritik bir seçim yapacaksınız. Kim Jong-un'un uzun boylu ruh ikiziyle Millet İttifakı'nın adayı arasında bir tercih yapacaksınız. Kim Jong-un'un izinden gidenlerle Atatürk'ün gösterdiği istikamete yürüyenler arasında bir seçim yapacaksınız.
Gider ayak artık bu iktidarın bize verecek bir şeyi kalmadı. Bozuk plak misali kendilerini tekrara başladılar. Yeni bir dönemi başlatıyoruz dedi. Sen daha dün şahlanıyoruz diyordun 2018'de 2020'de şahlanıyoruz demiyor muydun? 2022'de yine bir şahlanasın gelmişti... Hani önündeki tek engel parlamenter sistemdi... Hani nutuklar atıyordun, ne oldu ne değişti? Sana her istediğini veren bu millet, senin şahlanamayışlarının ceremesini çekmeye mecbur mu? Türkiye senin bu beceriksizliğine daha fazla tahammül etmeye mecbur mu. Meydanda verdiğin sözü göreve gelince unuttun. Çok değil geçtiğimiz sene cari fazla vereceğiz diyordun. Ne oldu rekor cari açık verdik. Sen hala aynı şeyleri söylüyorsun. Zahmet edip de seçim söylemini bile değiştirmiyorsun.
Sana yolunu yordamını defalarca söylememize rağmen yapamadın. Eksiklikleri biz tamamlayacağız. Ay sonunu düşünmekten dertlenen vatandaşımızın derdini biz çözeceğiz. Bizimle beraber tertemiz bir sayfa açacak. Türkiye bu sayfada tarih yazacak. Siz sakın kürsülerde kül bırakmayan Recep Bey'e bakmayın. O yüzden huysuz ve gergin.
'KÜFÜR BULANMIŞ DİLİNDEN UTANIYORUZ'
Recep Bey gerginsin deyince bana ve arkadaşlarımı tehdit etmek bu tabloyu değiştirmeyecek. Tam 21 yıl oldu ama sen hiçbir şey öğrenemedin. Bana utan utan diyorsun evet utanıyorum ben. Cumhurbaşkanı olmanın zerresini bile taşıyamamandan ben utanıyorum. Küfür bulanmış dilinden, iftiralarından biz utanıyoruz. Ama belli ki sen hiç ama hiç utanmıyorsun. Muhalefeti Cudi'ye Gabar'a gömmekten bahsedip şirazeni kaybettin. Cudi ve Gabar senin için vatan olmayabilir ama bize vatan toprağıdır. Biz şehit olup Gabar ve Cudi'ye gömülmeye hazırız.
Sen kuponcu olduğundan, vatan toprağının kıymetini bilmezsin. Ama biz gayet iyi biliriz. Al bayrağımızın gölgesinin düştüğü her yer, bizim için cennettir, cennet!
15 Mayıs'la beraber devlet ile millet arasında yeni biz sözleşme imzalanacak.
'SENİNLE UĞRAŞMAYA DEVAM EDECEĞİM'
Neymiş kiminle uğraşacağımı bilecekmiş. Bir aslan miyav dedi minik fare kükredi. Recep Bey sen hiç merak etme ben kiminle uğraşacağımı çok iyi bilirim. Terörist başının mektubunu televizyonda okutanla uğraşırım, yağmacılarla uğraşırım. Milletime yalan söyleyen üstüne de saraylarda keyif çatanlarla uğraşırım. Emekçileri, memurları enflasyona ezdirenlerle uğraşırım, gençleri itip kalkanlarla uğraşırım. Seninle uğraşmaya devam edeceğim.
İYİ PARTİ BİNASINA SALDIRI
Bir saldırı yapıldı. Recep Bey ve arkadaşları bize kızdılar. Neymiş inşaat bekçisi bir vatandaşımız hırsız kovalıyormuş, ne hikmetse İYİ Parti'ye gelmiş benim fotoğrafımı 20 cm sekmiş.
Gökyüzünde değil il binamız bildiğiniz yerde. Yani; Binamızın girişi, E5’in altında kaldığı için, ateş edilen yerden, bina girişinin vurulma ihtimali, gerek fizik, gerek de, geometri kurallarına göre, imkansız. Yani; ya ifade yanlış, ya da bu bekçi kardeşimiz, bir aksiyon filmine özenmiş olacak, 'mermiye falso vermiş' ve olağanüstü bir nişancılık sergileyerek, 'yanlışlıkla' binamızı vurmuş.
Ayrıca; İddiaya göre, bu bekçi kardeşimiz hırsızlığı engellemek için, defalarca ateş etmiş. Ama ne hikmetse; bu kadar ciddi bir hadiseyi, şirketteki üstlerine bildirmemiş. Tutanak tutmamış. Polise haber vermemiş. Hatta bunları yapmadığı gibi; Üstüne de; Sanki hırsızlık hadisesi, normal bir olaymış gibi; Hırsızlara ateş etmek de, bu Teksaslı kardeşimizin, günlük rutiniymiş gibi;gitmiş evine, bir güzel yatıp uyumuş. Yaa… Hollywood prodüksiyonlarına, taş çıkartacak, bu fantastik açıklamanın, sonunda ise, Recep Bey çıkmış, benden özür bekliyormuş… Çünkü, kendisi çok kırılmış. Duyguları incinmiş. Rencide olmuş. Vah vah… Yazık ki ne yazık. Recep Bey utanmasan, mermiye saldırdı diye parti binamızı tutuklayacaksın. Bir de senden, özür dileyeceğim, öyle mi? Hadi oradan be hadi oradan! Çok beklersin!
'KURŞUN DURDURACAK MI?'
Bunca engeli aştıktan sonra şimdi bu kurşun mu bize dur diyecek. Söyleyin Sinan Ateş durdu mu? Bunca şey olduktan sonra bu kurşun mu bizi durduracak? Söyleyin Özgecanlar , Emineler sindi mi? Şimdi bizi bu kurşun mu durduracak. Söyleyin Gonca Kurişler vazgeçti mi? Gaffar Okkanlar, Uğur Mumcular öldü mü? Bunca hainliğin üzerinden geldikten sonra şimdi bizi bu kurşun mu korkutacak. Şimdi bizi bu kurşuna adres verenler mi ayıracak. O zaman bugün burada sizlerden bir söz istiyorum, bu sözü törenize atanıza uyarak verin, bu sözü aklınızı ve kalbinizi duyarak verin. Kıvılcımdan ateş olacaksınız söz mü? Tüm mermilere göğüs gerip milletimize güneş olacaksınız söz mü? Çöken karanlığı çökertmek için 40'tan 41 bin olacaksınız söz mü? Bu millet 15 Mayıs sabahı kendine düşen gömleği yırtıp atacak. Bu millet 15 Mayıs sabah hep birlikte hürriyet diye bağıracak.