İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. "Tam kapanma" kararındaki uygulama eksikliğine dikkat çeken Ağıralioğlu, "İnsanlar 'Allah Kerim' stratejisine teslim edilmiştir. Bu tam kapanma stratejisinin arkasında, yoğun bakımları kontrol etmek hevesi yatmaktadır" diye konuştu.
Ağıralioğlu şunları söyledi:
"ALLAH KERİM STRATEJİSİ”
Tam kapanma başından itibaren desteklediğimiz bir stratejiydi. Ama bu stratejinin arkasında bir devlet hazırlığının yapılması gerekiyordu. Bu hazırlığın yapılamamışlığı bu memlekette pandemi ile ilgili seferberlik hissiyatının gevşemesine sebep olmuştur. Virüsten vefat etmekle, açlıktan vefat etme arasına sıkışmış olanları dertlerinden kurtaracak bir devlet ciddiyeti lazımdı. Organize edilememiştir. İnsanlar ‘Allah Kerim’ stratejisine teslim edilmiştir. Bu tam kapanma stratejisinin arkasında, yoğun bakımları kontrol etmek hevesi yatmaktadır.
“HDP'YE SOYKIRIM TEPKİSİ”
HDP’nin soykırım ile ilgili yüzleşme talebine mukavelemiz şöyledir; bu memlekette yüzleşmeden bahsedecekseniz önce PKK ile yüzleşmeyi becermelisiniz. PKK denilen alçak organizasyonun arkasında 1000 yıllık beraberliğimize pusu kuran istihbarat organizasyonları ile yüzleşeceksiniz. Siz bugün PYD’nin PKK’yla beraber aşağıda istasyon devlet kurdurma isteklerine sessiz kalıyor el sallıyorsunuz.
Bu topraklar ihanette gördü, ihanet adına mevzi kazanma hevesinde olan organizasyonlar da gördü. Biz dost kadar düşman da gördük, sadakat kadar ihanet de gördük. Bunlarla baş edebilmeyi muvaffak olup bugünlere getirebildiğimiz için Türk yurdu hala bizim yurdumuzdur.
“MUHALEFETİN HALK NEZDİNDE KAZANMASINI KOMPLEKS ETMESİNLER”
Belediyelerin Halk Ekmek büfelerini açma teşebbüsüne Ümraniye’de müdahale edildi. Hükümetin hazinesi pandemiye tamtakır yakalanınca memleketin ağırlaşan şartları kaldırma yükü artmış oldu. Belediyelerle bu büyük paylaşmak istiyorlarsa hükümetin boynuna borç bu yükü paylaşmak zorunda.
Yardımlarda zorluk çıkardılar, muhalefetin belediyelerinin halk nezdinde kazanmasını kompleks etmesinler, bunun millete huzursuzluk olarak döndüğünü görsünler, milletimizin ekmeği ucuz almak için saatlerce ekmek kuyruklarında beklemeyi göze almalarıdır hükümetin üzerine düşen sorumluluk, kimin açlığıyla ilgilenmek değildir.
Kimin açlığıyla ilgilenmek istiyorlarsa, sübvanse etsinler, ekmeği ucuz vermek istiyorlarsa fırıncılık sektöründeki sorunları sübvanse etsinler ekmeği ucuzlatsınlar. Eğer ucuzlatamıyorlarsa belediyelerin bu anlamda yapabilecekleri ucuz ekmek programına musallat olup bu zor gününde vatandaşın üç - beş kuruşun hesabını yapan annelerin hicranını sebep olmasınlar.
“KENDİ MİLLETİNİZE BÖYLE BİR NEZAKETSİZLİK YAPTIĞINIZ İÇİN ÖZÜR DİLEYİN”
İçki yasağı mevzusunu hükümet doğru okusun. Siz bu mevzu ile ilgili bağışıklık sistemimize zarar veriyor, pandemi ile ilgili mücadelede seferberliğimizi gevşetiyor diyorsanız, bu mevzu ile ilgili itirazların arkasındaki eşiği lütfen görsün hükümet.
Eşik şu, hükümetin dikkatine başından itibaren o kadar gevşek davranıldı ki, şu anda hükümetin bağışıklık sistemimize zarar veriyor düşüncesiyle uyguladığı bu yasak aslında, vatandaşın şöyle kızgınlığına sebep oluyor, yani siz maskeyi, mesafeyi kongrelerinizde iptal ettiniz, pandemi şartlarında yeteri kadar destek vermeyip vatandaşı mücadelesinde yalnız bıraktınız, hiçbir şeyi düzgün yapamadınız en son bağışıklık sistemimize zarar veriyor gerekçesiyle uygulamaya çalıştığınız bu mekanizmada ramazan ayında bizim milletimizin hassasiyeti zaten vardır.
Öyle bir üslup kullanarak siyaset yapmayı tercih etmektedir ki, normal insanların bile sükunetli zamanlarda taşımış oldukları ahlakı tersten provoke edici bir siyasi yönetimle karşı karşıyayız. Bizim milletimiz mübarek günlerde içmezler, ramazanda hassasiyet gösterirler, zaten milletimizin terbiyesinde olan şeyleri böyle bir siyasi alana çekip milletinizin zaten yeteri kadar yükü varken böyle bir uygulamayla ahlaklılar, ahlaksızlar diye tasnif etmek doğru değildir. Kendi milletinize böyle bir nezaketsizlik yaptığınız için özür dileyiniz.”