Taksim'de düzenlenen 19. Onur Yürüyüşü'nü takip ettiği sıra polis şiddetine uğrayan AFP muhabiri Bülent Kılıç ANKA'ya konuştu.
Kılıç, şunları kaydetti: "Kameramı kaldırıyordum, bir anda polis bileğimden tutup kamerayı yüzüme vurunca ben de sinirlenip sakin olması gerektiğini söyledim.
"KAMERAMI YERE FIRLATTILAR"
O da bana kimliği sordu. Elimi çantama attım, fırsat vermeden bir anda barikatın öbür tarafına, yan sokağa sürüklemeye başladılar. 'Elimdeki kameralar kırılmasın' diye boynuma takmaya çalışırken, polis kamerayı alarak yere fırlattı. Kamera yere fırlayınca ben bu işin kontrolden çıkmaya başladığını anladım.
"KONTROLSÜZ DEHŞET BİR ŞEY VAR"
Orada kontrolsüz dehşet bir şey var, saldırganlık var. Yere yatırdılar, hava çok sıcak, ağzımda maske var. 4 polis üstümde, bir tanesi boynuma bastırıyor. 'ben gidiyorum' dedim. Nefesim kesildi. Herhangi bir insan bu yaşananın çok da önemli olmayan, üzerinde düşünülmeyen bir şey olduğunu iddia ediyorsa, spor olsun diye 4 kişiyi alsın sırtına nefessizlik neymiş, 'Eyvah gidiyorum' hissi neymiş onu anlatsın bana."
"SAVAŞ MEYDANI RİSKİ DÜZEYİNDE..."
10 senedir profesyonel savaş fotoğrafı çektiğini belirten Kılıç, "Dün savaş meydanında aldığım riskin, aynı düzeyinde bir risk aldım. Çünkü öldürülmeye çalışıldım. Orada, insanlar tepki vermese, yan taraftaki karanlık İmam Adnan Sokak'ta olsaydım, oradan cesedim çıkardı" diye konuştu.
"ODALARINA ÇIKARIP ÖZÜR DİLEDİLER"
Bindirildiği gözaltı otobüsünden kendisini almaya İl Emniyet Müdür Yardımcısı ve Beyoğlu Emniyet Müdürü'nün geldiğini ifade eden Kılıç, "Bu getirdikleri şiddet düzeyi kontrolden çıkıyor. Beni otobüsten almaya İl Emniyet Müdürü Yardımcısı, Beyoğlu Emniyet Müdürü geldi. Odaların çıkarıp özür dilediler. Bu çok tehlikeli bir düzeye geldi, onlar da gördü. Onur Haftası'nda bir gazetecinin öldürülmesinin altından hangi emniyet müdürü kalkabilir? Bunu gördüler, bunu anladılar" diye konuştu.
Kendisini gözaltına alan polisin, koluna taktığı kelepçeyi çok sıktığını belirten Kılıç, "Polisler, kelepçeyi kolumdan yarım saatte çıkaramadılar, bıçakla kesmeye çalıştılar, kolumu kesiyorlardı" dedi.