Maraş depremleri sonrası AFAD'ın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın STK'ların yetkilileri uyaran raporu ve hatta AFAD'ın 2019'da Pazarcık merkezli bir tatbikat olmasına rağmen kimsenin harekete geçmediği gösterdi. Gelinen aşamada 31 bin 643 insanın öldüğü afetin bağıra bağıra geldiği ve çürük yapıların da bilinmesine rağmen ruhsatlandırıldığı ortaya çıktı.
'AFAD 3 YIL ÖNCE KAHRAMANMARAŞ İÇİN RAPOR HAZIRLADI'
AFAD'ın 2020 tarihli İl Afet Risk Azaltma Planı'na göre, 2015 itibarıyla, Kahramanmaraş'ta meydana gelen her türlü afetten en fazla etkilenen ilçe Elbistan. 6 Şubat'taki ikinci depremin merkez üssü olan Elbistan'ın, diğer 11 ilçeye göre afet olaylarından zarar görme oranı yüzde 15,62. Planda, Kahramanmaraş'taki muhtemel deprem afeti ve zararlarının en aza indirilmesi amacıyla, faylardaki sismik hareketlerin takibi için 2016 sonunda 23 adet kuvvetli yer hareketi istasyonu, 5 adet zayıf yer hareketi istasyonu ve bir adet Derinkuyu Deprem Gözlem İstasyonu, Türkoğlu ilçesinin Hacıbebek Mahallesi'ne kuruldu.
'FAYLARDA 200 YILLIK ENERJİ BİRİKİMİ VAR'
"Kahramanmaraş yöresi ve çevresi, tektonik yapısı bakımından sismik aktivitesi yüksek olan birinci derecede deprem bölgesi içinde kalmaktadır" denilen raporda şu ifadeler yer aldı: “Bölge, diriliğini koruyan Doğu Anadolu Fayı ile Ölü Deniz Fayı’nın etkisi altındadır. Bu faylarda 200 yıllık bir enerji birikiminin olduğu ve sismik olarak oldukça yüksek bir potansiyel tehlikenin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Doğu Anadolu Fayı ile Ölü Deniz Fayı’nın Kahramanmaraş’ın hemen güneyinde karşılaşmaları ve kollara ayrılarak büklüm yapmaları, olması muhtemel büyük magnitüdlü (büyüklüklü) depremlerin episantr (merkez üssü) alanını oluşturabilir. Bu da riski ve oluşacak hasar derecesini artıracağı endişesini doğurmaktadır. Bunun yanında yerleşmelerin büyük çoğunluğunun çok zayıf zeminler üzerinde yer alması bu endişeyi daha da kuvvetlendirmektedir.
'TEHLİKELİ ALANLARINDAKİ YAPILARIN TAHLİYESİ ZARURİDİR'
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın 3 yıl önce hazırladığı raporun en can alıcı kısmı ise şu şekildeydi: “Bölgenin çok uzun sayılabilecek bir durgunluk dönemi geçirmekte oluşu nedeniyle halk, olası bir deprem tehlikesinden habersizdir. Bu durum tehlikenin boyutunu bir kat daha artırmaktadır. Bu nedenle olası bir depremde can ve mal kayıplarını en aza indirmek için, meskun alanlarda zemin etütlerinin ayrıntılı olarak yapılması ve tehlikeli zonlardaki (alanlardaki) yapıların tahliyesi zaruridir.
Ayrıca, yeni kurulacak köy, kasaba ve kentlerin kuruluş ve gelişme yerlerinin seçiminde deprem etkinliği ve deprem riski mutlaka dikkate alınmalıdır. Aktif faylardan uzak ve sağlam zeminler üzerinde, betonarme ve statik hesapları doğru olan, depreme dayanıklı binalar yapılmalıdır.
'OLASI DEPREMDE ŞEHRİN BÜYÜK KISMI ETKİLENECEK'
AFAD'ın raporunda "Kahramanmaraş'ta 7.5 büyüklüğünde bir deprem senaryosu" kullanıldı.
Senaryo hazırlanırken şehri etkileyebilecek en büyük deprem ve geçmişte yaşanmış en büyük deprem, bölgedeki aktif fayın üretebileceği en büyük deprem, fay uzunluğu büyüklük ilişkisi gibi bilgiler kullanıldı.
'PAZARCIK, AKTİF DEPREM BÖLGESİ'
Senaryoya göre 11 ilçenin 11'i için de en büyük risk deprem ve sıvılaşma. Kahramanmaraş'ın aktif fay alanına yakın olduğunu, zemin koşullarının sıvılaşmaya müsait olduğunu, yeraltı su seviyesinin çok yüksek olduğunu hatırlatan rapor "Olası büyük bir deprem gerçekleşmesi durumunda şehrin büyük bir kısmının etkileneceği öngörülmektedir" değerlendirmesine yer verdi.
İlk depremin merkez üssü Pazarcık için ise "Kartalkaya Barajı'nın da yer aldığı bölgede olası büyük bir deprem gerçekleşmesi durumunda, bölgenin neredeyse tamamının depremden etkileneceği öngörülmektedir” denildi. Pazarcık ilçesi için ayrıca "aktif deprem bölgesi" vurgusu yapıldı.
Depremden ağır zarar gören Türkoğlu için de 3Olası büyük bir deprem gerçekleşmesi durumunda, bölgenin neredeyse tamamının etkileneceği öngörülmektedir. Tehlikeli madde üreten dolum tesisi bölgede yer almaktadır" ifadeleri yer aldı. Ayrıca bina güçlendirmelerinde hedef 2030 olarak konulmuştu.
'BAKANLIK 8 AY ÖNCE TABUT BİNALARI TEK TEK BELİRLEDİ'
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın da 2022 yılının Ocak-Haziran döneminde, aralarında 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerden etkilenen kentlerin de olduğu 81 kentte toplam 244 bin 607 riskli yapı tespit ettiği ortaya çıktı. Hatay’da 2 bin 512, Maraş’ta bin 765 olmak üzere Türkiye’deki 244 bin 607 bina, 'depreme dayanıksız' olarak sınıflandırıldı. Dramatik tabloyu ortaya koyan verilere göre, Türkiye genelinde yalnızca altı ayda 739 bin 628 adet konut ve 113 bin 437 adet işyeri olmak üzere toplam 853 bin 65 adet bağımsız bölüm, 'riskli' yapı olarak sınıflandırıldı.
'TESPİT VAR, ÖNLEM YOK'
Depremden etkilenen kentlerde bulunan ve 6 Şubat’ta yaşanan depremden yalnızca sekiz ay önce, 'riskli' olarak sınıflandırılan bina sayısının fazlalığı da dikkati çekti. Depremde ortaya çıkan yıkım itibarıyla “Tespit var önlem yok” değerlendirmelerine neden oldu.
'HATAY İÇİN RAPORLAR HAZIRLADIK, DİKKATE ALMADILAR'
Öte yandan bölgede yaşanacak depreme ilişkin sivil toplum kuruluşlarının da uyarılarda bulunduğu ortaya çıktı. Gezi Davası'nda 18 yıl hapis cezası verilen ve Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Çevre Etki Değerlendirme Danışma Kurulu ve Afet Komitesi sekreterliklerini yürüten mimar Mücella Yapıcı, Maraş merkezli depremleri ve yarattığı yıkımı değerlendirdi.
Yapıcı, Hatay'a ilişkin defalarca raporlar hazırlayıp ilgililere ilettiklerini ancak hiçbirinin dikkate alınmadığını ifade etti. Yapıcı'nın değerlendirmesi özetle şöyle:
“Hatay ve özellikle Hatay Havalimanı'na ilişkin olarak TMMOB üzerinden, burada olabilecek bir depremin çok yıkıcı olacağını ve buna hazırlanılması gerektiğini defalarca ilgili kurumlara aktardık. Raporlar hazırladık, ancak uyarılarımızı dikkate almadılar.”