Terör örgütü IŞİD'in Ankara Tren Garı'nda gerçekleştirdiği katliamda hayatını kaybeden 103 kişi anılıyor. 10 Ekim aileleri, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük katliamının acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu söylüyor.
Katliamda yakınlarını kaybeden ve yaralananlar, adalet talebinde ısrarcı olduklarını belirtiyor ve hissettiklerini, "10 Ekim bir türlü tarif edilemeyen acıların, ağrıların adıdır", "Hâlâ gerçek adaletin 'a'sına ulaşamamak olmak çok öfkelendiriyor" cümleleriyle özetliyor.
10 EKİM ANKARA KATLİAMI NEDİR?
Ankara Tren Garı önünde 10 Ekim 2015 günü düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi'ne intihar saldırısı düzenleyen terör örgütü IŞİD, 103 kişiyi katletti. Resmi kayıtlara göre saldırıda 391 kişi de yaralandı.
Saldırıya ilişkin 20'si tutuklu 36 kişinin yargılandığı 2016'da başlayan ilk dava 2018'de sonuçlandı. Mahkeme heyeti 9 sanığa 'Anayasal düzeni ihlal' ve 'kasten öldürme' suçlarından toplam 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.
Avukatlar, bu kararın istinaf sürecinde olduğunu belirtti. Kasım 2018'de firari sanıklarla ilgili ikinci bir dava görülmeye başlandı. Son duruşması 21 Eylül 2020'de yapılan bu dava halen devam ediyor.
10 EKİM 2015'TE NE OLDU?
Temmuz 2015'te Türkiye'nin Suriye'deki iç savaşa müdahale etmesine karşı çıkan Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri ile bazı sendika, meslek örgütü, vakıf ve platformların desteklediği Barış Bloku ortaya çıktı. Blok bu tarihten itibaren çeşitli miting, protesto ve yürüyüşler düzenledi.
Türk Tabipler Birliği (TTB), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ile Türk Mimar ve Mühendis Odalar Birliği (TMMOB) tarafından 10 Ekim 2015 tarihinde Sıhhiye Meydanı'nda 'Emek, Barış, Demokrasi Mitingi' organize edildi.
Mitinge, Türkiye'nin farklı illerinden on binlerce insan katılım sağladı. Vatandaşlar, Sıhhiye Meydanı'na gitmeden önce Ankara Tren Garı önünde toplanma kararı aldı. Kalabalık toplandıktan sonra saat 10.04'te, 3 saniye arayla iki patlama gerçekleşti. Patlamalar iki trafik ışığının arasında ve tren garının önündeki alt geçidin iki yanında EMEP, HDP, SGDF pankartlarının olduğu yerde gerçekleşti. HDP'den Sırrı Süreyya Önder, bu iki patlama kadar güçlü olmayan üçüncü bir patlamanın da gerçekleştiğini bildirdi. Patlamalar sonucunda 2 eylemcinin yanı sıra 103 kişi hayatını kaybederken gayri resmi 500'ün üzerinde kişi yaralı olarak kurtuldu.
Olaydan sonra ilk incelemeler üzerine bir değerlendirme yapan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı, 2 canlı bomba olma ihtimali üzerinde durulduğunu söyledi. Saldırıdan bir gün önce Twitter'da anonim bir kişinin Ankara'da bir patlama gerçekleşebileceğine dair iddialarda bulunduğu gözlendi.
ANKARA SALDIRISI'NI KİM YAPTI?
Olayın hemen sonrasında bilinen herhangi bir örgütün saldırının sorumluluğunu üstlenerek açıklamada bulunmaması, olası failler üzerine spekülasyona yol açtı. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli, saldırıların temmuz ayında Suruç'ta gerçekleştirilen patlama ile benzerlik taşıdığını belirterek saldırıdan terör örgütü Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün sorumlu olabileceğine işaret etti. Olayda kullanılan bombaların Suruç'ta meydana gelen saldırıda kullanılan patlayıcı ile büyük benzerlik taşıdığının belirlenmesi, iki olay arasında bir potansiyel bağlantıya işaret etti.
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, katliamda yaşamını yitirenler anısına Ankara Gar Meydanı'nın ismini 'Demokrasi Meydanı' olarak değiştirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ahmet Erdem, katliamda yaşamını yitiren kişilerin yakınlarına 820 lira, yaralanan kişilere ise aylık 497 lira ile 820 lira arasında değişen bir tutarda aylık bağlanacağını açıkladı.
10 Ekim 2015 tarihinde Ankara'daki bombalı saldırıda hayatını kaybeden Elif Kanlıoğlu'nun adı Aydın'a bağlı Didim ilçesindeki cemevi bahçesinde yapılan çocuk parkına verildi.
ANKARA KATLİAMI YARGI SÜRECİ
7 Kasım 2016 tarihinde 19'u tutuklu 36 sanık hakkında açılan davanın yargılama süreci ise 2 yıl sürdü. 2 Ağustos 2018 tarihinde mahkeme heyetinin verdiği kararla dokuz sanığa 101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Mahkeme ayrıca, firari sanıklar yönünden dosyanın ayrılmasına karar vermişti. Aralarında İlhami Balı'nın da olduğu 15 firari sanık yönünden ayrılan dava dosyası hala görülmeye devam ediyor.
Hem tutuklu sanıkların hem de firari sanıkların yargılamalarında, avukatların kovuşturmanın genişletmesi için istediği birçok talep mahkeme heyeti tarafından kabul görmedi. Avukatların birçok talebi doğrultusunda mahkeme heyeti tarafından kamu kurum ve kuruluşlarına yazılan müzekkerelere ya cevap verilmedi ya da 'istihbari' bilgi denilerek gönderilmedi.