Prof. Dr. Melih Bulu'nun geçen ay Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasına tepki olarak başlayan protesto eylemleri farklı bir boyuta taşındı. Geçen cuma günü, öğrenci sergisindeki kolajda Kabe resminin bulunduğu ve kolajın yere serildiği iddiasıyla başlatılan soruşturmanın ardından gözaltına alınan dört öğrenciden ikisi tutuklandı.
Dün ise polis kampüse girdi, sert müdahalelerle 159 öğrenci gözaltına alındı. Sabah saatlerinde ise 98 öğrenci serbest bırakıldı ancak gerginlik dinmiş değil.
'YERDE SÜRÜKLEDİLER, BAŞÖRTÜM AÇILDI'
Dünkü eylemlerde gözaltına alınan öğrencilerden Şeyma Altundal, gözaltına alınırken gördüğü şiddeti avukatları ile paylaştı. Gözaltına alınmak istenirken polisler tarafından yerde sürüklendiğini, başörtüsünün açıldığını belirten Şeyma Altundal, polis aracına ters kelepçe ile bindirildiğini ve başörtüsünü takmasına izin verilmediğini söyledi.
'BEN ÖRTECEĞİM SENİN BAŞINI'
Şeyma Altundal, avukatları aracılığıyla paylaştığı mektupta, kendisini gözaltına alan polise başını örtmek istediğini belirttiğini, polisin ise “Ben örteceğim senin başını. Eğ başını görürsün sen” şeklinde cevap verdiğini kaydetti.
AVUKATI PAYLAŞTI
Boğaziçi Üniversitesi Şeyma Altundal’ın mektubu, Av. İbrahim Kibar tarafından sosyal medya hesabından paylaşıldı.
KARAR'a konuşan Av. İbrahim Kibar, mektubu ve Şeyma Altundal'ın yaşadıklarının doğruluğunu teyit ederek, kendisinin hala Vatan Emniyet'te gözaltında tutulduğunu kaydetti.
BOĞAZİÇİ EYLEMLERİ NASIL VE NEDEN BAŞLADI?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Ocak'ta yayımladığı kararnameyle kurum dışından olan Prof. Dr. Melih Bulu'yu Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne atadı. Üniversitenin hem öğrencileri hem de öğretim üyeleri bu karara tepki gösterdi.
Atama kararının hemen ardından öğrencilerin oluşturduğu Boğaziçi Dayanışması, boykot ve eylem çağrısı yaptı. Bu çağrıyla birlikte günlük olarak farklı protesto gösterileri düzenlenmeye başlandı. Bulu'nun atamasına yönelik ilk geniş kapsamlı protesto, 4 Ocak Pazartesi günü yapıldı.
Öğretim üyeleri de her gün rektörlük binası önünde cüppeleriyle toplanıyor. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri, Bulu'nun istifa etmesini ve rektörün seçimle belirlenmesini talep ediyor. Son dönemde düzenlenen operasyonlarla bazı öğrencilerin tutuklanmasının ardından bu taleplere tutukluların serbest bırakılması da eklendi.
ÜNİVERSİTE KAPISINA KELEPÇE
Kampüs etrafında geniş güvenlik önlemleri alan polis, öğrencilerin içeriye girmesine izin vermedi. Bu eylemlerde üniversite kapısına kelepçe takıldığına dair görüntüler sosyal medyada birçok kişi tarafından paylaşıldı. Bu gösterilerde 20'den fazla kişi gözaltına alındı.
Okulda 5 Ocak günü devir-teslim töreni düzenlendi. Rektörlük binası önünde toplanan öğretim üyeleri binaya arkalarını dönerek, protesto eylemi düzenledi ve gözaltına alınanların serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Aynı gün, üniversitenin Güney Kampüsü'nde başlayan eylemler Kadıköy'de devam etti ve Boğaziçi dışından gelenlerin de katıldığı daha geniş kapsamlı bir protesto düzenlendi.
O tarihten bu yana da hem öğrencilerin hem de öğretim üyelerinin protestoları, kampüs içerisindeki farklı eylemlerle devam etti.
KABE FİGÜRLÜ GÖRSEL SORUŞTURMASI
Ancak geçen hafta sonu bu süreçte farklı bir boyuta taşındı. Geçen haftanın sonlarına doğru kampüs içerisinde açılan ve 300'den fazla kişinin eser gönderdiği bir sergide bulunan Kabe figürlü görsele gösterilen tepkiler, işin seyrini değiştirdi.
Hafta sonunda düzenlenen operasyonda beş kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olduğu açıklanan ikisi tutuklandı, ikisine de ev hapsi verildi.
Bu tutuklamaları protesto etmek için 1 Şubat Pazartesi günü düzenlenen eylemler sırasında polis üniversite kampüsü içerisinde sert bir müdahalede bulundu.
Eylemlerde 159 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden yedisi polis sorgularının ardından serbest bırakıldı ancak daha sonra Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı polislerce tekrar gözaltına alındı.