Devletlerin en büyük geliri vergi gelirleridir. Ülkemizde de devletin gelirlerinin yüzde 80’inden fazlası vergi gelirlerinden oluşmaktadır. Vergi sistemimiz; gelir üzerinden, harcama üzerinden ve servet üzerinden olmak üzere üç önemli gruba ayrılmaktadır. Toplanan vergilerimizin ağırlığı ise harcama üzerinden (ÖTV ve KDV) alınan vergilerdir. Neredeyse haftada bir vergi sistemimizle ilgili yeni bir düzenlemeyle karşı karşıya kalıyoruz. Ancak, vergi mükelleflerini bir türlü memnun edemeyen vergi sistemimizin yol açtığı bazı sorunlar/sonuçlar ve pandemi sonrası yaşanan ekonomik zorluklar nedeniyle gerçek ve tüzel kişi mükelleflerin yoğun beklentileri sonrası kapsamlı yeni bir vergi barışı yasalaşarak yürürlüğe girmiş bulunuyor. Kamuoyunda vergi affı/barışı olarak da bilinen 7440 Sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” 12 Mart 2023 tarihli ve 32130 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
7440 SAYILI KANUNUN VERGİ AFFINA İLİŞKİN HÜKÜMLERİ
Genel olarak yeniden yapılandırma kapsamına giren kesinleşmiş alacaklar:
- Vergiler ve vergi cezaları,
- Gümrük vergileri ve buna ilişkin idari para cezaları,
- Sosyal güvenlik primi, emeklilik keseneği, işsizlik sigortası primi, SGDP, isteğe bağlı sigorta primleri ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zamları,
- İdari para cezaları,
- Ecrimisil borçları,
- Taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payları,
- Belediyelerin idari para cezaları ile su, atık su, katı atık ücreti alacakları, büyükşehir belediyelerinin katı atık ücreti alacakları ile büyükşehir belediyelerine bağlı su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacaklar.
- Yukarıda sayılanlar dışında kalan ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında tahsil dairesine takip için intikal etmiş olan asli ve fer’i amme alacakları
Kanunun kapsadığı dönem
Yapılandırmaya konu olacak alacaklar esas itibarıyla 31/12/2022 tarihi dikkate alınarak belirlenmiştir. Bu Kanuna eklenen geçici 1 inci madde ile 2022 yılı matrah ve vergi artırımı kapsamına alınmıştır. Buna göre 2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 yılları vergi ve matrah artırımı kapsamındadır.
31/12/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları (gelir veya kurumlar vergisine mahsuben 2022 yılında ödenmesi gereken geçici vergi hariç),
Kesinleşmemiş veya Dava Safhasında Bulunan Alacaklar
Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar aşağıdaki gibi 3 ana başlık altında toplanmaktadır.
- Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklar
- Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilgisine göre istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklar
- Kanunun yayımı tarihi itibarıyla; uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış, ancak dava açma süresi geçmemiş alacaklar
Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklar.
Matrah ve Vergi Artırımı
Kanuna göre matrah artırımı; 2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin olarak gelir ve kurumlar vergisi ile katma değer vergisi ve bazı gelir ve kurumlar vergisi stopajları için yapılabilecektir.
Matrah artırımında bulunulan yıl için daha sonra vergi incelemesi ve cezalı tarhiyat yapılmayacaktır.
Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları yıllara ait zararların %50’si, 2022 ve izleyen yıllar kârlarından mahsup edilmez.
Ancak 2022 yılına ilişkin matrah artırımında bulunulması durumunda zararlarının tamamı 2023 ve sonraki yıllarda mahsuba konu olmayacaktır. Bu yıla ilişkin yıllık beyannamelerde hesaplanan vergilerinden mahsup edilemeyen geçici vergiler iade edilemeyecektir.
Ayrıca gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin beyan ettikleri matrahları artırmaları hâlinde, daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergiler, artırılan matrahlar üzerinden hesaplanan vergilerden mahsup edilebilecektir. Önceki yapılandırma kanunlarında bunun yapılamayacağına ilişkin madde hükmü vardı, bu kanun teklifinde ise bu hükme yer verilmemiştir.
2022 takvim yılına yönelik matrah artırımında bulunulabilmesi için;
Bu yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmiş olması ve bu beyannamelerde beyan edilen vergiye esas matrahların, 2021 takvim yılında beyan edilen matrahın %122,93 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar ile 2022 takvim yılı üçüncü geçici vergilendirme döneminde beyan edilen matrahın %40 oranında artırılması suretiyle bulunan tutarın yüksek olanından az olmaması gerekmektedir.
Ayrıca, 2022 takvim yılına yönelik matrah artırımında bulunmak isteyen mükellefler tarafından 1/1/2023 tarihinden sonra matrah azaltıcı nitelikte düzeltme beyannamesi verilmesi durumunda, bu bent hükmüne istinaden yapılacak kıyaslamada düzeltme öncesi beyan edilen matrahlar esas alınacaktır.
İŞLETME KAYITLARININ DÜZELTİLMESİ
Bu Kanun ile işletme kayıtlarının düzeltilmesine de imkan sağlanmaktadır.
Buna göre;
Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar,
- Kayıtlarında yer aldığı hâlde işletmelerinde mevcut olmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarını, 31/5/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil), emtialar bakımından aynı nev’iden emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafı kâr oranını, makine, teçhizat ve demirbaşlar bakımından kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedellerini dikkate alarak fatura düzenlemek ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirebileceklerdir.
- Gayrisafı kâr oranının cari yıl kayıtlarına göre tespit edilemediği hallerde, mükellefin bağlı olduğu meslek odalarının belirleyeceği oranlar esas alınacaktır.
- Bu hükme göre ödenmesi gereken KDV, ilk taksit beyanname verme süresinde, diğerleri takip eden birinci ve ikinci ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödenecektir.
Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar
- 31/12/2022 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini 31/5/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir.
- Beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenecektir.
- Bu kapsamda ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmeyecektir; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir. Bu kapsamda beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır.
BEYAN VE ÖDEME USULÜ
Bu Kanun hükmünden yararlanabilmek için;
- 31/5/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ilgili idareye başvuruda bulunulacaktır.
- Ödenecek tutarların ilk taksitini 30/6/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil), diğer taksitlerini ise bu tarihi takip eden aylık dönemler hâlinde (kanunda belirtilen katsayı ilavesiyle) 48 eşit taksitte ödemeleri gerekmektedir.
- Hesaplanan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde peşin olarak ödenmesi hâlinde katsayı uygulanmaz ve,
KURUMLARA İSTİSNA VE İNDİRİM TUTARLARI ÜZERİNDEN EK VERGİ GETİRİLMESİ
Bu Kanun’un “Diğer Hükümler” başlıklı 10 uncu maddesinin 27’nci fıkrasında kurumlar vergisi mükelleflerine sadece 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde geçerli olmak üzere, bir defalık, istisna ve indirim tutarları üzerinden %10 ek vergi getirilmiştir.
Buna göre kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle;
- 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca kurum kazancından indirim konusu yapılan istisna ve indirim tutarları ile aynı Kanunun 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden, dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin % 10 oranında,
- 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen iştirak kazançları istisnası ile yurtdışından elde edilen ve en az %15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar üzerinden ise %5 oranında ek vergi hesaplanacak ve bu verginin ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içinde (Nisan), ikinci taksiti bu süreyi takip eden dördüncü ayda (Ağustos) ödenecektir. Özel hesap dönemi tayin edilen mükelleflerde bu vergi, 2023 yılı içinde sona eren hesap dönemi için verilmesi gereken beyannamelerde gösterilmek suretiyle uygulanacaktır.
DEĞERLENDİRME VE BEKLENTİLER
2021 ve 2022 yıllarında, Kovid’le birlikte yaşanan sıkıntılar ile son iki yılda yaşanan yüksek enflasyon ve ekonomik sıkıntılar devleti, reel sektörü ve vatandaşlarımızı oldukça yordu. Dolayısıyla; iş dünyası, vergi mükellefleri ve STK’lar, yoğun bir şekilde yeni bir vergi barışı beklentisi içerisine girdi. Bunun sonucunda, kapsamlı bir vergi barışı kanun teklifi hazırlanarak TBMM ne sunulara yasalaştı.
Ülkemizde, neredeyse ortalama üç-beş yılda bir vergi affı veya vergi barışı adı altında düzenlemeler yapılmaktadır. Tarafları bir türlü memnun edemeyen vergi sistemimizin yol açtığı bazı sorunlar/ sonuçlar ve pandemi sonrası yaşanan ekonomik zorluklar nedeniyle tekrardan yeni bir vergi barışı gündeme gelmiş bulunuyor. Oysa, bu kadar sıklıkla vergi affı veya vergi barışı adı altında düzenlemeler yapmak yerine sorunlara köklü çözümler bulunarak bu tür aflar artık son bulmalıdır.
Bu tür düzenlemeler zorda olan mükelleflere ve bilançoları bozulan işletmelere önemli avantajlar sunarken, vergiye uyumlu mükellefler dediğimiz iyi niyetli ve vergi ödevlerini layıkıyla yerine getiren gerçek ve tüzel kişi mükellefler nezdinde haksız rekabette ve tepkilere yol açmaktadır. Bu doğrultuda, vergi mükelleflerinin idareden çok sayıda beklentisi bulunmakta, ancak bazı beklenti ve önerileri aşağıdaki gibi özetlemek mümkün.
- Vergiye uyumlu mükellefler için belirlenen 5 puan indirimi hakkı yetersiz olup, en az yüzde 10 gibi bir indirim hakkı verilmeli.
- Vergi sistemimizde köklü (radikal) yeni düzenlemeler yapılarak, global ticarette dikkatte alınarak günün koşullarına göre güncellenmeli.
- Harcama üzerinden alınan vergiler yerine gelir üzerinden alınan vergilere ağırlık verilmeli.
- Kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin daha etkin kılınarak, verginin tabana yayılması sağlanmalı.
- Vergi oranlarının uygulanabilir seviyelere (çekilerek) indirilerek, daha fazla vergi toplanması sağlanmalı.
- Tüketicilerin kredi kart alış/verişlerinde mali puan (bonus) verilerek, hem belge alımı teşvik edilmeli hem de biriken puanlarıyla vergi borçlarında mahsup hakkı tanınmalı.