Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birlik Vakfı'nın düzenlediği iftar programına katıldı. Erdoğan, programda, "Görüş farklılıklarımızın dava arkadaşlığımızın önüne geçmesine müsaade etmemeliyiz'' dedi.
BİZİM DE HATALARIMIZ OLDU
Erdoğan, "Yüksek Seçim Kurulu kararı üzerinden ülkemizi hedef alanların gayesi, milletimizin 17 yıllık kazanımlarını dinamitlemek, Türk demokrasisinin altını oymaktır. Bizim de hatamız, eksiklerimiz, noksanımız olmuştur ve olacaktır. Ancak adına Türkiye dediğimiz davamıza ihanetimiz vaki değildir. İç muhasebemizi yapacak, tespit ettiğimiz eksiklikleri giderecek, daha kucaklayıcı, kuşatıcı bir anlayışla mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
DAVA ARKADAŞLIĞIMIZIN ÖNÜNE GEÇMESİN
Erdoğan, "Görüş farklılıklarımızın dava arkadaşlığımızın önüne geçmesine müsaade etmemeliyiz. Topraklarında darbeci katilleri ağırlayanlar, bize hukuk dersi veremez. Menfaatleriyle temel insani değerler arasında bir seçim yapma konusunda Batı ülkeleri samimiyet testinden geçememiş, tercihlerini hep olduğu gibi ya dolara ya petrole yatırmıştır" dedi.
"Türkiye hiç kimsenin müstemlekesi, mandası değildir. Avusturya'da cumhurbaşkanlığı seçimi 2 yıl sonra iptal edilebiliyor. Hiç ses duydunuz mu, 'nasıl böyle bir şey olabilir' diye herhangi bir serzeniş duydunuz mu? Bakın 2 yıl sonra cumhurbaşkanlığı seçimi iptal edilebiliyor. Bizde ise sadece müracaat edişimiz bile Batı'yı rahatsız ediyor. Bu bizim milli iradenin hakkını arama mücadelesidir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
- Birliğimizi bozmaya çalışanlara inat mücadeleye devam edeceğiz. Gezi olaylarında gerekse 15 Temmuz gecesi yaşadığımız ihanet, Birlik Vakfı'nın omuzlarındaki yükün ne kadar ağır olduğunu bize göstermiştir.
- Gözlerimizi bir an olsun menzilimizden ayırmayacağız.
- FETÖ, PKK ya da DEAŞ'a kaptırdığımız her gencin vebali bizler üzerindedir. Bu millet hala bölücü örgütün kaçırdığı evlatları için gözyaşları döküyor.
- Tarihin tekerrür etmesini istemiyorsak daha sıkı, kuşatıcı vizyoner anlayışla çalışmalarımızı sürdürmeliyiz.
- İsrail yönetimi Gazze'ye yine bomba yağdırıyor, Suriye'nin eli kanlı rejimi İdlib'de hastane ve okulları varil bombaları ile vuruyor. Yemen'de yüz binlerce çocuk açlığın pençesinde. Zalimlerin Ramazan ayında hep biraz daha pervasızlaştığına şahit oluyoruz.
- Libya'da petrol kuyularının kontrolü için bir kiralık katili azgınlıklarına göz yumuluyor. Gazze'de işledikleri cinayetlerin kamuoyu tarafından bilinmesine engel olabileceklerini düşünüyorlar.
- Basın özgürlüğü konusunda ülkemizi eleştirenler İsrail'in AA'yı vurmasına ses çıkartmıyor.
- İnsan haklarından bahsedenler Suriye'de terör örgütünün elebaşlarını kırmızı halılarla karşılayabiliyorlar. Dünyaya demokrasi dersi verenler Türkiye'de 251 insanımız şehit edildiği kanlı darbede, darbecileri savunabiliyorlar.
- Cemal Kaşıkçı olayıyla ilgili hala bir ses yok. Bize 'gereken yapılacak' diyorlar. Ama hala bir şey yok.
- YSK kararı sonrası yapılan açıklamalar da hep aynı tavır. Avustralya'da seçimler 2 yıl sonra iptal edilebiliyor, hiç ses çıkmıyor. YSK kararı sonrası bizi hedef alanların amacı Türk demokrasisinin altını oymak. Ülkemize baktıklarında gerçeği değil ön yargıları gürüyorlar. Ülkemizin son 17 yılda yaşadığı değişimi görmüyorlar. Karşılarında artık hazır ol da bekleyen bir Türkiye olmadığını kabul edemiyorlar.
- Türkiye hiç kimsenin müstemlekesi, mandası değildir. Topraklarında darbeci katilleri ağırlayanlar bize hukuk dersi veremez.
- Türk demokrasisi 23 Haziran imtihanından da alnının akıyla çıkacaktır. Fitneyi aramıza sokmadık, kardeşliğimize leke sürdürmedik. Şu anki zihniyet FETÖ'nün ağzıyla konuşuyor.