İdlib’in terör örgütlerinden temizlenmesi, rejim ile muhalifler arasında sağlanan ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için kurulacak gözlem noktalarını faaliyete geçirmek için uzun süredir planlanan askeri harekat önceki gün başladı. TSK birlikleri Suriye’ye geçerek belirlenen hedeflere konuşlandı. TSK’dan yapılan açıklamada, 30 Aralık 2016 tarihinde Suriye’de ilan edilen ateşkes rejiminin sürdürülmesi maksadıyla, Türkiye, Rusya ve İran garantörlüğünde Astana Süreci başlatıldığı hatırlatılarak “Süreç kapsamında; ateşkes rejiminin etkinliğinin artırılması, çatışmaların sona erdirilmesi, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönüşü için uygun şartların sağlanması ve ihtilafın barışçıl yollarla çözülmesi için uygun koşulların oluşturulmasına destek sağlamak maksadıyla, Suriye’de “Gerginliği Azaltma Bölgeleri / Çatışmasızlık Bölgeleri” belirlenmiştir. Gelinen aşamada, ateşkes rejiminin takibi maksadıyla, garantör ülkelerin silahlı kuvvetlerine mensup birliklerden oluşan Gerginliği Azaltma Kontrol Gücü’nde yer alan TSK unsurları, İdlib bölgesinde icra edeceği harekât kapsamında, gözlem noktaları tesis etmek üzere 08 Ekim 2017 tarihinden itibaren keşif faaliyetlerine başlamıştır” denildi.
Türk askerinin 14 ayrı noktada 6 ay boyunca görev yapacağı da iddialar arasında. Harekatın ilk aşamasına geçtiğimiz cumartesi günü başlanmıştı. El Kaide kökenli Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütünün elinde tuttuğu kentin kırsal kesimlerine Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinden ÖSO birlikleri sevk edilmişti. Astana’da bir araya gelen Türkiye, Rusya ve İran çatışmasızlık bölgesi ilan edilen İdlib’e 500’er asker göndermeyi kararlaştırmıştı. Öncelikli hedef İdlib merkezi ve kırsalını tüm tarafların terör örgütü kabul ettiği HTŞ’den temizlemek olacak. İdlib’de güvenliğin sağlanması konusunda Türkiye ve Rusya aktif rol üstlenecek. Rusya İdlib’in çevresinde, Türkiye ise kent merkezinde güvenliği sağlayacak. Harekâta Rusya hava desteği verecek. Bölgedeki terör unsurlarının kaçması ya da içeriye sızması Rusya tarafından engellenecek. Asıl operasyonu Türkiye yürütecek. İçerideki temizliği TSK yapacak. Harekatın senkronizasyonunun sağlanmasında İran’ın da rolü olacak. Güvenlik uzmanları ise İdlib harekâtında PYD’nin kontrolündeki Afrin’in de hedeflerden biri olduğu görüşünde. Afrin’in kuzeyinde ve batısında Türkiye sınırı yer alıyor. Doğusu ise Fırat Kalkanı’yla kuşatıldı. Afrin sadece güneyde yer alan Azez’in batısından açılan bir koridorla nefes alabiliyor. İdlib’e müdahale edilerek Azez’in batısındaki koridorun kapatılması halinde Afrin tamamen kuşatılmış olacak. Sonraki aşamada Türkiye sınırlı bir operasyonla Afrin’i terör unsurlarından temizleyebilecek. Harekat için en ciddi risk unsuru ise bölgenin büyük bölümünü kontrol eden El Kaide’nin Suriye kolu olan Heyet Tahrir Şam (HTŞ). Örgütün silahlı direnişini önlemek için uzun süredir çeşitli önlemle masaya yatırılmıştı.
KARAR’ın bölgedeki askeri kaynaklardan aldığı bilgilere göre, bu sorunu aşmak için TSK ve MİT’ten oluşan bir heyet, aralarında HTŞ temsilcilerinin de olduğu bölgedeki silahlı guruplarla görüşmeler gerçekleştirmişti. Bu görüşmelerin ardından da Fırat Kalkanı Harekâtı’nda görev alan ÖSO güçlerinin İdlib merkezine girmemesi, şehirde TSK’nın kontrolü sağlaması şartıyla HTŞ ve El Nusra’ya bağlı gruplar çekilme kararı aldığı öğrenilmişti. Buna göre TSK İdlib merkezinde konuşlanacak, Afrin sınırında ise ÖSO güçleri bulunacak. HTŞ ve bağlı gruplar da kontrolü tümüyle TSK’ya bırakacak. Rusya ve İran askeri sadece rejime ait bölgelerde konuşlanacak. Muhaliflerin bulunduğu bölgelere girmeyecek.