Kromozomların uç kısımlarında bulunan ve kromozomları koruyan telomer adlı yapıyla ilgili çalışmalarıyla tanınan ve bundan dolayı 2009’da Carol W. Greider ve Jack W. Szostak ile Nobel Fizyoloji/Tıp Ödülü’nü kazanan Elizabeth Blackburn, gençliğin sırrını açıkladı. Dr. Elissa Epel ile birlikte kaleme aldığı İngilizce yayımlanan kitabı ‘Telomer Etkisi’nde bu yönde önerilerde bulunan Blackburn, yaşlanmaya karşı taze ve sebze ağırlıklı Akdeniz diyetini, günde 7 saat uyumayı ve her gün bir fincan kahve içmeyi öneriyor.
Telomerlerin nasıl işlediği 1980’lerde keşfedildi ancak yakın zamanda insan yaşlanması biliminin önemli bir parçası haline geldi. Telomer, genç cilt hücrelerinin büyümesini ve yenilenmesini sağlayarak insanları genç tutmakla kalmıyor, aynı zamanda hastalık ve oksidatif stresleri önlüyor. Tabii ki genetik yapınız da telomeri etkiliyor ama telomerin olumsuz etkilenmesi yaşam tarzıyla da bağlantılı.
Uzunluğu bir milimetreden de küçük olan telomerlerin, bir kişinin kanser ve Alzheimer olma riskini öngörebildiğini belirten Elizabeth Blackburn, aynı zamanda insanların nasıl yaşlandığını gösterdiğini de söylüyor. Blacburn telomerlerin stres ve yanlış beslenmeyle hızla aşındıklarını anlatıyor. Güney Kore’de yapılan bir araştırmada gazlı içeceklerinden çok fazla tüketmek, beyaz ekmek yemek ve sigara içmek gibi alışkanlıklar vücudu beş yıl yaşlandırıyor. Telomerleri kısaltan diğer gıdalar ise işlenmiş etler, pirinç, makarna, bisküvi ve dondurma olarak sıralanıyor.
Blackburn ile ‘Telomer Etkisi’ kitabını kaleme alan Kaliforniya Üniversitesi’nden Dr. Elissa Epel ise “Telomerler yaşlanma, kanser, kalp hastalığı, bunama ve diyabet gibi önemli rahatsızlıklarla ilgili. Hayatımızda yapacağımız küçük değişiklikler telomerleri dengeleyebilir ve muhtemelen hastalıkların erken başlamasını önleyebiliriz” diyor. İki doktor kitabında telomer sağlığı için beslenme olarak taze ve meyve sebze. zeytinyağı, lif ve omega 3 zengini besinlerden oluşan Akdeniz diyetini tavsiye ediyor.