Sağlık Bilimleri Üniversitesi Anestezi Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Coşar, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kovid-19 Yoğun Bakım Servisi’nde mart ayından bu yana yaklaşık 300 hastaya baktıklarını ve şu anda 43 yoğun bakım yatağından hepsinin dolu olduğunu söyledi.
'AİLE İÇİ BULAŞ TÜRKİYE'DE CİDDİ ORANDA'
Prof. Dr. Coşar, koronavirüsün tabiatı gereği toplu yaşam alanlarında bulaş riskinin çok fazla olduğunu ifade ederek, "Özellikle pandemi döneminde idari kısıtlamalar nedeniyle toplu yaşam yerlerindeki kısıtlamaların sonucu da özellikle aile içi bulaşlar önemli bir noktaya ulaştı. Bunun yanında özellikle kafeler, sinemalar, yemek salonları gibi toplu yaşam alanlarında; daha doğrusu gençler kafe, restoran gibi mekanlarda daha fazla oturduğu, yani sosyal hayatta aktif oldukları için virüsü evlere taşıma ve evlerde de aile içi bulaşa ciddi bir şekilde neden olduklarını düşünüyoruz. Aile içi bulaş Türkiye’de ciddi oranda. Bundan sonra da toplu yaşam alanları; eğlence yerleri, kafeler bunlar da ciddi oranda bu bulaş için kaynaklık etmekteler" diye konuştu.
'GENÇLER TAŞIYICI FONKSİYONU GÖRÜYOR'
Prof. Dr. Coşar, genç kesimin maskeyi bazen ihmal edebildiğine dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Toplumda sanki Kovid-19 ileri yaş hastalığıymış gibi bir hava oluştuğu için bazen maskelerini rahatça çıkarabiliyorlar ya da bazen maskelerini usulüne uygun takmamaktalar. Ve ayrıca oralarda yan yana saatlerce iç içe oturup sohbet ediyorlar. Durum böyle olunca bu kendilerinde bir hastalık yapmasa da taşıyıcı fonksiyonu görüyorlar. Ve bunlar evlerine gittiklerinde diğer aile bireylerine; özellikle evin büyüklerine, ananelere, babaannelerine bulaştırıyorlar. O nedenle şu anda bunda kafelerin çok ciddi bir şekilde endirekt olmasa da direkt olarak ciddi bir rolü olduğunu söyleyebiliriz."